Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/217 E. 2019/1267 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/217
KARAR NO: 2019/1267
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/02/2018
KARAR TARİHİ: 18/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı müvekkili şirket arasında — tarihli — başlıklı sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca yükümlenen edimlerin tamamının müvekkili firma tarafından yerine getirildiğini, müteahhit ile kooperatif arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul / taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı / arsa payı karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, bahse konu Aracılık Sözleşmesinin özel şartlarının – maddesi de aracılık hizmet karşılığı olarak müteahhit tarafından aracıya — TL ödeneceğinin hükme bağlanmış olmasına rağmen davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili davacı firma tarafından -Sözleşmesinden kaynaklanan alacağının ödenmemesi ile ilgili olarak davalıya– Noterliğinin- yevmiye nolu -tarihli ihtarnamesinin tebliğ edildiğini ve ödenmemiş — TL tutarın ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı firmaya yapılan noter ihtarına rağmen sözleşmeden kaynaklanan alacağın ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için icra takibine geçildiğini, takibe itiraz üzerine işbu huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığını belirtmiş olmakla haksız itirazın iptali ile takibin devamını ve ayrıca davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkili Şirketin, şirket merkezinin olduğu ilçede inşaat projesi geliştirmek amacıyla —— parselde kain arsa malikleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanması konusunda davalı şirket ile –tarihli Aracılık Sözleşmesi (1) akdettiğini ve aracılık hizmet bedelinin — TL olarak belirlediğini, taraflar arasında yapılan görüşme neticesinde davacı tarafından nakdi ödeme yerine aracılık işine konu projeden bağımsız bölüm devri ile aracılık bedelinin ödenmesinin önerildiğini ve bu öneri üzerine müvekkilişirket ile davacı arasında aracılık hizmet bedeline ilişkin nakdi ödeme yapılması yerine — tarihinde Aracılık Sözleşmesi (2) ile gayrimenkul devri yöntemiyle ödeme yapılması konusunda mutabakat sağlandığını, Sözleşme 2’nin imzası akabinde, her ne kadar davacı hizmet bedeline —m² 3 adet iskanlı daire) hak kazanmadıysa da müvekkili şirketin, davacının toplamda – m² alacağından ileride mahsup etmek üzere 1 adet — m² bağımsız bölümün satış yetkisini kendisine vererek satabileceğini beyan ettiğini, bunun üzerine davacının aracılığıyla yapılan bağımsız bölüm satışından alınan satış bedelinin davacıya avans mahiyetinde ödendiğini, sözleşme 2’nin imzalanması akabinde her ne kadar davacının hizmet esasları belirlendiyse de davacı tarafından bu hizmet esaslarının hiçbirinin yerine getirilmediğini ve müvekkili şirketin zor durumda bırakıldığını, sözleşme 2’nin, imza süresince davacı tarafından proje alanı hakkında verilen bilgilerinin neredeyse tamamının gerçek dışı olduğunu ve bu gerçek dışı bilgilerin müvekkili şirketin zarara uğrattığına ilişkin hususlarındilekçede izah edildiğini, tüm bu gelişmeler, kusurlu davranışlar, avans mahiyetinde yapılan ödemelere rağmen -. Noterliği’nin – yevmiye sayılı – tarihli ihtarname ve Anadolu -. İcra Dairesi’nin – E. sayılı ilamsız icra takibi üzerine davacının kötü niyeti ortaya çıktığını ve davacı ile iletişim kanalının kesildiğini, davacı tarafından sözleşme müzakereleri sırasında hatalı bilgiler verildiğini ve müvekkili şirket bu hatalı bilgiler sonucunda telafisi imkansız zararlara maruz kaldığını, davacı şirket tarafından Sözleşme – müzakereleri sırasında projenin karlı olduğunu, projede arsa maliklerinin hiçbir şekilde hukuki sorunu bulunmadığını, proje alanında yer alan belediyeden satın alınacak yolların metrekare fiyatının—TL’ye belediyeden alınabileceğini, bu hususta belediye başkanı ile görüşme sağlandığını beyan ederek müvekkili şirkete hayali bir tablo çizildiğini, — tarihinden itibaren arsa maliklerinin Sözleşmeler— alınan karar paralelinde imzalanmaya başladığını, davacının yönlendirmesi ile arsa maliklerinin — sonu itibariyle (bazı maliklerin veya ikamet edenlerin zorluklarına rağmen) dairelerin boşaltması ardından — tarihindeçalışmaların başlatıldığını, yıkım işlerinin hızlı bir şekilde gerçekleştirildiğini, — sonu itibariyle tamamlandığını, bu işlemlerin yapıldığı esnada, davacının müvekkili şirketten gizlediği husus olan eş zamanlı olarak — ile ilgili olan işlemlerin de —tarihinden itibaren başlatıldığını, çok uzun olan bürokratik işlemlerin yapılabilmesi, birkaç farklı devlet kurumunun işin içinde olmasından ve devlet kurumlarının birbirleri ile olan yazışmalarının zaman almasından dolayı işlemlerin maalesef – ay sürdüğünü, bu süre zarfında, müvekkili şirketin herşeye rağmen aylık — TL kira yardımı ödemesi yaptığını, sözleşme – uyarınca hizmet bedeline hak kazanılması için proje alanında yer alan — yakın arsa maliki ile arsa payı karşılığı inşat sözleşmesinin imzalanması gerektiğini, arsa maliklerinin tamamı ile henüz arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalanmadığını, bu soru nedeniyle yaklaşık — yıldır inşaat ruhsatının alınamadığını, sözleşme imzalayan birçok arsa sahibinin sözleşmeyi ihlal ettiğini ve bir çok arsa sahibinin sözleşmeyi haksız şekilde fesih ettiğini, davacının yürürlükte olmayan sözleşme – istinaden talepte bulunmasının mümkün olmadığını, zira sözleşme imzasından sonra sözleşme – istinaden avans mahiyetinde ödeme yapıldığını, davacının her ne kadar sözleşme – uyarınca henüz hizmet bedelini hak etmemişse de kendisinin yoğun ısrarı neticesinde kendisine – m² doğmamış alacak hakkında — m² bağımsız bölüm satış yetkisi verildiğini ve bu satış yetkisi nedeniyle ilgili bağımsız bölümün davacı şirket yetkilisi — aracılığıyla —tarihl— ile satıldığını, görüldüğü üzere, davacıya nakdi avans değil, metrekare devir hakkının avans olarak verildiğini, bu hususa ilişkin satış yöneticisi tarafından gönderilen e-mailde de bu hususun görüldüğünü, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı ile akdedilen sözleşme – geçerliliğinin sözleşme – geçersizliği durumunda dahil davacıya ödenen– TL tutarındaki nakdi ödemenin mahsup edilmesi sonucunda bulunan değer üzerinden iş bu davanın iade edilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı ile akdedilen sözleşme – geçerliliğinin sözleşme — geçersizliği durumunda dahil alacak tutarına ilişkin fatura düzenlenmeden müvekkili şirketten bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, davacının sözleşme 1 ve sözleşme – geçerliliğini iddia etmesi durumunda, ilgili sözleşmelere istinaden damga vergisini ödemiş olması gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için sözleşme- geçerliliğinin sözleşme – geçersizliği durumunda dahi fahiş ücretin Hakimin takdiri ile indirilmesi gerektiğini, yukarıda izah edilen sebeplerle, fazlaya dair her türlü talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, aracılık sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün icra takip dosyasının örneğinin celp olunarak yapılan incelenmesinde davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine ;”Taraflar arasında imzalanmış -tarihli sözleşmenin 5.maddesi gereğince muaccel alacak miktarı ” açıklaması ile – TL asıl alacak, —–arasında işlemiş yıllık %9,75 faiz olmak üzere toplam — TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve taraf şirketlere ait ticari defter kayıt ve dayanakları belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Davaya dayanak yapılan sözleşmeler “Aracılık Sözleşmesi” başlığını taşımakta olup, birinci maddesinde tarafların; müteahhit davalı firma—— aracı davacı şirket— olduğu ayrıca 1. Maddede kooperatif olarak – —-nolu parseller üzerine kurulmuş olan — ve arsa malikleri olduğunun yazıldığı, sözleşmenin konusunun 2. Maddesinde; —- parsellerde kooperatifin talepleri doğrultusunda müteahhit ile kooperatifin, düzenleme şeklindeki — Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapabilmeleri amacıyla tarafları bir araya getirmek ve anlaşma koşullarının sağlanabilmesi için aracılık hizmetini vermesi kapsamında tarafların hak ve yükümlülüklerinin düzenlendiği, işbu sözleşmenin müteahhit ile kooperatif arasında —- Sözleşmesi” yapılması ile geçerli hale geleceği, 3. maddesinde; müteahhit ve arsa malikleri arasında kat karşılığı anlaşmanın yapılabilmesi için tarafları bir araya getirmek için elinden gelen çabayı göstereceğini kabul, beyan ve taahhüt edeceği, taraflara doğru, eksiksiz bilgi vererek doğru yönlendirmeyi yapacağını beyan ve taahhüt edeceği, prensip olarak mutabık kalınması durumunda kat karşılığı anlaşma yapılıncaya kadar taraflar arasında bilgi ve iletişim sağlamaya devam edeceğini beyan ve taahhüt edeceği, 4. maddesinde; müteahhidin, kooperatif ile— İnşaat Sözleşmesi imzalandığında araştırma ve hesap yapmış olduğunu kabul edeceği, müteahhidin işbu sözleşmeden doğan sorumluluklarını yerine getireceği, bu sözleşme kapsamındaki aracılık konusunda -Kişi ile paylaşılmayacağı, bu sözleşmedeki bilgilere herhangi bir taraf gerekli olmadığı hallerde -. Bir kişi ile paylaşmayacağı, taraflardan herhangi birinin bu maddeye aykırı şekilde işbu sözleşme konusunda -. Şahıslara bilgi vermesi durumunda, diğer tarafa sözleşmenin 7. Maddesinde belirtilen cezai müeyyedelerin peşinen kabul edildiği, aracının hizmetlerinden dolayı yapılması gerekli ödemeleri işbu sözleşmeye uygun zamanda ve eksiksiz olarak yapmak olduğu, aracıya sürecin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için de eksiksiz ve doğru bilgi vermek olduğu, işbu sözleşmenin imzalanması ile birlikte Aracı’nın sözleşme kapsamında görevine başladığının taraflarca kabul edildiği, müteahhidin işin bedelini ödemesinin tek şartının arsadaki arsa maliklerinin tümü ile—- İnşaat Sözleşmesi imzalaması olduğu , bu şart gerçekleşmediği takdirde aracının herhangi bir nam altında herhangi bir bedel talep etmeyeceğini kabul , beyan ve taahhüt ettiği, iş bu sözleşmenin imzalanmasını müteakiben Müteahhit ve Kooperatif arasındaki haklı nedenlerle feshi hariç olmak üzere fesih edilmesi durumunda işbu sözleşmede hükümsüz kaldığı, ancak Müteahhidin haklı nedenlerle fesih halleri hariç olmak üzere bu sözleşmenin 4. Maddesinin 1. Hükmünde belirtilen sebeplerle sözleşmeyi feshetmesi halinde fesih tarihine kadar aracıya yapılan ödemeyi aracının iade etmeyeceği, 5. Maddesinde aracılık hizmeti karşılığı olarak — TL nakit olarak müteahhit aracıya hizmet bedeli olarak ödeyeceği peşinen kabul ve taahhüt ettiği, ödemeye KDV’nin dahil olmadığı, 6. Maddesinde madde 5 te işin bedeli kısmında belirtilen nakit ödemeyi Müteahhit ve —- kooperatif bünyesindeki arsa maliklerinin tamamı ile noter sözleşmesini imzalanmasını müteakip 15 iş günü içerisinde aracıya ödeme yapacağı, 7. Maddede aracıya zamanında yapılmayan ücretödemelerinde herhangi bir ihbar ya da ihtara gerek kalmadan aylık %2 faiz uygulanacağı, tarafların işbu sözleşmenin 5. Ve 6. Maddeleri konusunda gerekli olmadığı takdirde 3. Şahıslara bilgi verdiği anlaşıldığı takdirde işbu sözleşmede belirtilen nakit ödemenin %20 sini ek olarak diğer tarafa ödemeyi peşinen kabul ettiği, Aracının bilgisi ve izni olmaksızın, Kooperatif ve Müteahhit olarak anılan firmaya mensup kişiler, şirket yetkilileri, şirket ortakları ve bu kişilerin ortak olduğu şirketler veya birinci derecede yakınları ile bu arsa için anlaşma yapamadığı, aksi durumda Müteahhit işbu sözleşmeden doğan işin bedelinin iki katını cezai şart bedeli olarak Aracıya ödemeyi kabul, taahhüt ve beyan ettiğinin hükme bağlandığı, sözleşmenin 9 maddeden oluştuğu anlaşılmıştır. Diğer aracılık sözleşmesinin de bütün hükümlerinin aynı olduğu ancak 5. Maddesinde; aracılık hizmet karşılığı olarak Müteahhit ve Kooperatif arasındaki —– teknik şartnameye uygun şaft alanları dahil, net (süpürülebilir alan) daire metrajı en az – m2 olan – adet iskanlı daireyi Müteahhidin Aracıya hizmet bedeli olarak ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiği, dairelere ilişkin KDV, Abonmanlık Ücretleri, her türlü vergi ve harcın Aracı tarafından ödeneceği, ayrıca Aracıya verilecek dairelerin tapu işlemleri sırasında her türlü resmi masrafın Aracıya ait olduğu, 6. Maddede taşınmaz ile yapılacak ödemenin; binada / projede kat irtifakı kurulması sırasında veya kat irtifakı kurulmasını müteakiben 15 gün içinde Aracı adına tapuda devir ve tescil ettirileceği, KDV, tapuda devir, abonmanlık, her türlü vergi ve harç v.b işlemlere ilişkin masrafların Aracı tarafından ödeneceği, Aracıya taşınmaz olarak yapılacak ödemede taşınmazın niteliklerinin Kooperatif için yapılan teknik şartnameye uygun verileceği, dairelerin 2 adedinin güney cepheli olacağı, 2. kattan itibaren sonuncu / en üst kata kadar olan Müteahhit tarafından uygun bulunan kısımdan olacağı… şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya delil mahiyetinde sunulan davalı şirket ile dava dışı — arasında düzenlenmiş bulunan — tarihli Satış Vaadi Sözleşmesi Ön Mütabakatının 5 maddeden oluştuğu, sözleşmenin birinci maddesinde; satıcının;——– parsel altında kayıtlı taşınmazların (arsa) üzerinde konut ve ticari nitelikli bağımsız bölümlerin yer alacağı bir gayrimenkul projesi gerçekleştirme niyetinde olduğu, … Taraflar arasında imzalanması amaçlanan satış vaadi sözleşmesinin, arsa üzerinde gerçekleştirilecek olan projenin inşaat ruhsatı alınmasına müteakip bir ay içerisinde imzalanacağı, işbu sözleşmenin konusunun arsa üzerine inşa edilecek olan projede bulunan —-bağımsız bölümün Alıcıya, Satıcı tarafından satıldığı, ikinci maddesinde; işbu sözleşmenin — tarihinde yürürlüğe girdiği ve imzalanması amaçlanan satış vaadi sözleşmesinin Noter nezdinde imzalanması tarihinde sona ereceği, 3. Maddesinde Alıcıya;—–TL bedelle satıldığı, alıcının taşınmazın bedelini – – çeki ile ödediği, 4. Maddesinde taraflardan herhangi birinin bu sözleşmeyi imzalanması amaçlanan satış vaadi sözleşmesinin imzalanmasından önce fesih etmesi halinde diğer tarafa taşınmaz bedelinin %2 si kadar cezai şart ödeyeceği, satıcının taşınmazın işbu sözleşmenin imza tarihinden sonra başka bir alıcıya sunmayacağını veya satmayacağını kabul ve beyan ettiğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 5 maddeden oluştuğu anlaşılmıştır.
-Noterliğinin — yevmiye sayılı ihtarnamenin davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilerek; “…Muhatap firma ile aramızda tarihli aracılık sözleşmesi başlığını taşıyan sözleşme imzalanmıştır. Sözleşme uyarınca yükümleninen edimlerin tamamı tarafımızdan yerine getirilmiş, Müteahhit ile Kooperatif arasında—- sözleşmesi imzalanmıştır. Birinci maddede nitelikleri belirtilen sözleşme özel şartlarının işin bedeli başlığını taşıyan 5. Maddesinde aracılık hizmet karşılığı olarak Müteahhit tarafından Aracıya — TL ödeneceği hükme bağlanmıştır. Muhatap firmanın sözleşme özel şartı uyarınca firmamıza ödemekle yükümlü bulunduğu ve halen ödenmemiş durumda olan — TL nin işbu ihtarnamenin tebliğini takip eden nihai – günlük süre içinde — Şubesi banka hesabına yatırılmasını, aksi takdirde anılan tutarın faizi ile birlikte tahsili için yasal işlemlere başlanacağını, her türlü icra takip ve yargılama gideri ile avukatlık ücretinin ayrıca talep olunacağı…” şeklinde ihtar edildiği görülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında –tarihinde aracılık sözleşmesi başlıklı 2 ayrı sözleşmenin imzalandığı, her iki sözleşmenin hükümleri arasında birbirine atıf olmadığı gibi diğer bir sözleşmenin iptal edildiğine dair de hükmün bulunmadığı, sözleşmelerin sözleşme bedeline ilişkin madde dışındaki kapsamına ve altındaki imzalara tarafların itirazının bulunmadığı, her iki sözleşmenin bütün hükümlerinin 5. ve 6. maddesi dışında aynı olduğu, ancak sözleşmelerden birinin 5. maddesinde sözleşme bedelinin — TL olarak yazıldığı ki davacının bu sözleşmeye dayandığı, diğerinin 5. maddesinde ise hizmet karşılığının müteahhit ve kooperatif arasındaki … Daire metrajı en az – m2 olan 3 adet iskanlı daireyi müteahhit (davalı) aracıya (davacıya) hizmet bedeli olarak ödeyeceğini peşinen kabul ve taahhüt etmiştir… şeklinde denildiği, açık olmakla taraflar arasındaki 2 sözleşmenin ikisi birlikte mi yoksa birinin mi birisi ise hangisinin geçerli olduğunun ihtilaflı olduğu açıktır. Davacı yan her iki sözleşmeninde geçerli olduğunu, sözleşmelerden yapımı gerçekleşecek projeden 3 dairenin teslimini ön gören sözleşmenin inşaatın bitip dairelerin iskanının alınması söz konusu olmadığından istenilebilir durumda olmadığını ancak diğer sözleşmenin konusu olan — TL nin istenebilir durumda olduğundan dava konu yaptığını iddia etmektedir. Davalı ise arsa malikleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanması konusunda davalı şirket ile — tarihli 1. Aracılık sözleşmesini atfettiğini ve aracılık hizmet bedelinin — TL olarak belirlendiğini ancak taraflar arasında yapılan görüşme sonucunda davacı tarafından nakdi ödeme yerine aracılık işine konu projeden bağımsız bölüm değeri ile aracılık bedelinin ödenmesinin önerildiğinin ve bu öneri üzerine davacı ile arasında aracılık hizmet bedeline ilişkin nakdi ödeme yapılması yerine — tarihli 2. Aracılık sözleşmesinin yapılarak gayrimenkul devri yöntemi ile ödeme yapılması konusunda mutabakat sağlandığını, her ne kadar davacı hizmet bedeline (- m2 lik 3 adet iskanlı daire) hak kazanmadı ise de davacının toplamda – m2 alacağından ileride mahsup etmek üzere 1 adet – m2 bağımsız bölümün satış yetkisini kendisine vererek satabileceğini beyan ettiği, bunun üzerine davacının aracılığı ile yapılan bağımsız bölüm satışından alınan satış bedelinin davacıya avans mahiyette ödendiğini savunmuştur.
Taraf şirketlere ait defter kayıtlarının incelenmesi için tarafların — yıllarına ilişkin defter kayıtlarını sunmaları istenmiş ise de; davacı tarafın — yıllarına ilişkin ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, — yıllarına ilişkin ticari defterlerinde de dava konusu uyuşmazlıkla ilgili bir kaydın bulunmadığı, davalı şirketin ibraz ettiği ticari defterlerde de davacı şirket ile ilgili ve uyuşmazlık konusu ile ilgili bir kaydın bulunmadığı mali bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davacı tarafın gerek kendi iddiasına konu ettiği, gerekse davalı tarafın bedel dışında tüm hükümleri aynı olan sözleşmede yükümlendiği işin dışında yani sözleşme kapsamı dışında başka bir aracılık hizmeti verdiği yönünde bir iddiası bulunmamaktadır. Davacı taraf sözleşmeye konu edilen ve yerine getirdiği edim karşılığında hem nakdi hem ayni bedelin birlikte kararlaştırıldığını iddia etmektedir. Bu nedenle sözleşme kapsamında davacının yükümlendiği ve dava dışı— mahkememize gönderdiği — tarihli müzekkere yazı cevabına göre kooperatif ile davalı arasında Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalanmak sureti ile (her ne kadar dava dışı Kooperatif ile davalı şirket arasında Aracı davacının edimini yerine getirmek sureti ile imzalanan sözleşmenin iptali için dava açılmış ise de) edimini yerine getirdiği anlaşılmıştır. Davacının uyuşmazlığa konu ettiği bedel karşılığı yerine getirdiğini iddia ettiği edim uyarınca talep edebileceği alacağın miktarının tespiti yönünden de mahkememizce teknik bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılmıştır yani mahkememizce davacının geçerli olduğunu iddia ettiği ve yükümlendiği edim tek ve aynı olan iki sözleşme uyarınca talep edebileceği bedelin tespit edilerek hem ayni hemde nakit olarak yükümlendiği edim karşılığı bedeli talep edip edemeyeceğinin tespiti yoluna gidilmiştir. Teknik bilirkişi düzenlediği raporda; “…verilecek olan hizmet karşılığında “Aracılık Sözleşmesi – 1 ” ve “Aracılık Sözleşme – 2” olarak imzalandığı anlaşılan sözleşmelerden ikisinin de aynı zamanda geçerli olması hususunun günün ekonomik koşulları ve serbest piyasa rayiçlerine göre fahiş olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenle, kısmi ifa edildiği anlaşılan ve —– TL bedel ile satılarak —TL sinin davacıya ödendiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır… Yapılan bu tespit ve açıklamalar neticesinde taraflara arasında düzenlenmiş bulunan “Aracılık Sözleşmesi-2” hükümlerine göre davalı tarafından kısmi ödeme (ifa) yapıldığı, bu nedenle de “Aracılık Sözleşmesi -2 ” nin geçerli olduğu… sonuç ve kanaatine ….” şeklinde bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan teknik bilirkişi raporuna göre davacının davalı ile yaptığı “Aracılık Sözleşmesi – 2 ” kapsamında ve davalı tarafça kısmi olarak yerine getirilen sözleşme uyarınca ancak ayni olarak belirlenen daire teslimine ilişkin bedeli talep edebileceği, — TL nakit bedel talebinde bulunamayacağı vicdani kanaatine varılarak her ne kadar davalı taraf İstanbul Anadolu -ATM’nin – E sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de işbu dava dosyasının sonucunu esastan etkilemeyeceği anlaşıldığından talebi yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın REDDİNE ,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 6.063,28 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 6.018,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davanın reddi nedeniyle vekille temsil edilen davalı yararına tayin ve takdir edilen 34.031,25 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2019