Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/216 E. 2020/569 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/216 Esas
KARAR NO : 2020/569

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili—- sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olup, —- plakalı araç maliki olduğunu, 23/03/2016 tarihinde davalı —– maliki ve sürücüsü olduğu —– plakalı aracın, müvekkiline ait araca çarpmak sureti ile kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, taraflar arasında maddi hasarlı kaza tespit tutanağı tanzim edildiğini, kazanın oluşumunda kusurlu tarafın davalı—plakalı aracın kazada % 100 kusurlu olduğunu, gerek taraflarca tutulan kaza tespit tutanağı, gerekse —— tespit olunan kusur bilgilerini içerir rapor ile sabit olduğunu, davalı — park halinde bulunan müvekkiline ait araca çarpmak sureti ile kazaya % 100 kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, araç henüz iki yıllık olup ağır hasar aldığını, araç henüz iki yaşında ve ——- tarihinde davaya konu kaza meydana geldiğini, kaza nedeni —1.867,53 TL hasar kaydı oluştuğunu, kazada araçta, sol ön çamurluk değişim gördüğünü, sol ön ve arka kapılar ile arka çamurluk ise onarım ve boya işlemi gördüğünü, aracın sol ön çamurluğu daha evvel onarım görmüş ise de, sayılan diğer parçalar orijinalliğini bu kaza nedeni ile kaybettiğinden müvekkiline ait aracın ikinci el piyasa değeri düştüğünü, bu nedenle müvekkilinin maddi zarara uğradığını, müvekkili şirketin aracını– Nisan ayında, aracın kasko rayiç değeri 47.550,00 TL olmasına rağmen 27.000,00 TL bedelle satabildiğini, müvekkili şirket araç kiralama sektöründe faaliyet göstermekte olup, aracın onarımda kaldığı süre boyunca kira gelirinden mahrum kaldığını, davalı —– —- numaralı trafik ——- ile davalı —– sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin uğradığı kazanç kaybının ve aracında oluşan değer kaybının öncelikle bilirkişi incelemesi ile tespitini, yapılacak tahkikat ve tespit sonucu zararın belirlenebilir olduğu anda arttırılmak üzere asgari 100,00 TL değer kaybının davalılardan müteselsilen, asgari 100,00 TL kazanç kaybının davalı——- tahsili için huzurdaki davayı açma zorunluluğu doğduğunu beyan ile HMK 107. Maddesi kapsamında, tahkikat sonucunda müvekkilinin kazanç ve aracında oluşan değer kaybı zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 100,00 TL değer kaybı ile 100,00 TL kazanç kaybının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekil sıfatı ile talep etmiştir.
CEVAP : Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 23/03/2016 tarihinde meydana gelen kazada müvekkili şirkette sigortalı bulunan — plaka sayılı aracın, davacı yana ait olan — plakalı araca çarpması sonucunda davacı yanın aracının hasarlandığını, araçta meydana gelen hasar nedeniyle ortaya çıkan değer kaybı bedeli ve araç kazanç kaybı bedeli işbu dava ile talep edilse de haksız ve mesnetsiz olan bu talebin reddi gerektiğini, araç hasarı tazminatı olarak — hasar ödemesi yapıldığını, sigorta poliçesi hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 31.000,00 TL olup, toplam ödeme bedeli olan 1.611,00 TL lik ödeme düşüldüğünde 29.389,00 TL teminatı kaldığını beyan ile, aleyhe olan davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde, müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmazı ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini, arz ve talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin 25/06/2019 tarihli duruşmasında davalılardan — — yönünden feragat ettiğini beyan ettiği anlaşılmakla bu davalı yönünden dosya tefrik edilmiş olup mahkememizce —- karar numarasını aldığı anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile araçta meydana gelen değer kaybının tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, davanın hukuki sebebi Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” şeklindeki hükmüne dayanmaktadır . Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle davalıya sigortalı aracın davacıya ait araca çarpması iddiasıyla oluşan değer kaybının davacı tarafından davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği, ayrıca davalının ekspertiz ücretinden sorumlu olup olmadığı, noktasındadır.
Celp ve tetkik olunan —– poliçesinin incelenmesinde —- plakalı aracın davalı — — tarafından sigortalandığı, sigortalısının dava dışı —- olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya 15/12/2017 tarihinde kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tazmini için KTK 97. Maddesi uyarınca başvuruda bulunulduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç ruhsat bilgilerine göre —–plakalı aracın dava dışı —– adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç ruhsat bilgilerine göre — plakalı aracın davacı adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan 23/03/2016 tarihli kaza tespit tutanağına göre kazanın — plakalı araç ile — plakalı araç arasında meydana geldiği, sürücü görüşleri beyanında—araç sürücüsünün aracımla ————- plakalı araca sol tarafından fark etmeden vurdum şeklinde beyanının olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 20/02/2020 tarihli raporunda özetle; kusur yönünden yapılan değerlendirmede kaza tespit tutanağı ve araç sürücülerinin beyanları dikkate alınarak yapılan değerlendirilme yapıldığında kazanın kaza tespit tutanağında belirtildiği şekilde meydana geldiği, kontrolsüz şekilde seyir halinde olan, park halindeki araca yakın konumda manevra yapan ve dava konusu aracın sol yan kısımlarına çarpan davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın park halinde bulunduğu olayın oluşumunda etkenliği bulunmadığı ve kusuru olmadığı tespit edilmiş ve değer kaybı yönünden yapılan değerlendirmede davacıya ait aracın dava konusu kaza tarihinden öncesine ait bir adet hasar kaydının bulunduğu, işbu hasarın meydana geldiği kazada dava konusu kazada hasar gören sol ön çamurluğun daha önce işlem gördüğü, dava konusu aracın —- — olduğu, kaza tarihinde — bulunduğu, sigorta eksperi tarafından araç bedelinin 35.000,00 TL belirtildiği, aracın piyasa değerinin yaklaşık 35.000,00 TL olduğu, kaza nedeniyle aracın yan muhtelif kısımlarında hasar oluştuğu, değer kaybına etkisi olan parça malzeme ve işçilik kalemlerini sol ön kapı, sol arka kapı ve sol arka çamurluk onarımı ve boya işçiliği olduğu, dava konusu araç ile aynı model ve aynı teknik özelliğe sahip araçlara göre yapılan değerlendirme sonucu kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında dava konusu hasardan sonraki ikinci el piyasa değerinin ortalama 33.400,00 TL civarında olabileceği ve kaza nedeniyle araçta 1.600,00 TL değer kaybı oluşabileceği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosyadaki tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde , dava konusu kaza nedeniyle davacının kusurunun bulunmadığı, davalıya sigortalı—–plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu kaza nedeniyle araçta 1.600,00 TL değer kaybı oluştuğu, davalı sigorta tarafından araçta oluşan hasar bedelinin ödendiği, ancak değer kaybına ilişkin bir ödeme yapıldığının davalı tarafça ispat edilemediği gibi iddia da edilmediği, düzenlenen poliçe kapsamında davalının araçta oluşan değer kaybından sorumlu olduğu, aracın değer kaybından etkileneceği, aracın piyasa değerinin altında bir bedel karşılığı satılacağının kabulü ile , tespit edilen 1.600,00 TL değer kaybı zararının davalının sorumluluğunda olduğu, davacı tarafından davalıya değer kaybının tazmini için 15/12/2017 tarihinde KTK 97. Maddesi uyarınca başvuruda bulunulduğu ve davalının temerrütünün 24/12/2017 tarihinde gerçekleştiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ ile; 1.600,00 TL değer kaybı tazminatının 24/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,9 TL harcın ıslah harcı 25,62 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 109,29 TL harçtan mahsubu ile bakiye 47,77 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 35,90 TL, ıslah harcı 25,62 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 250,90 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL, olmak üzere toplam 912,42 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——– uyarınca 1.600,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar acıkca okunup usulen anlatıldı