Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/212 E. 2018/701 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2018/212 Esas
KARAR NO : 2018/701

DAVA : Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 22/02/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan 1 haftalığına günlüğü 100,00 TL’den araç kiraladığını, bedelini peşin ödediğini, araç kiralanırken müvekkilinden bir adet boş senet alındığını, gerekçesinin de herhangi bir trafik cezası gelmesi ihtimaline karşılık teminat olarak alındığına ilişkin açıklama yapıldığını, müvekkilinin araç çamurluğunda küçük bir hasar meydana getirdiğini, uzman kişiler tarafından maliyetinin yaklaşık 500-600 TL ciarında olabileceğinin belirtildiğini, kaza sonrasında kiralanan aracın kasko sigortasının olmadığı ve aracın muayene süresinin geçtiğinin öğrenildiğini, bunun üzerine kiralama süre dolmadan müevekkili tarafından aracın davalıya teslim edilmek üzere götürüldüğünü, aracın alınarak 15.000,00 TL talep edildiğini, müvekkilinin söz konusu hasarın çok küçük olduğunu gerekirse hasarı tamir ettirebileceğini beyan ederek senedin iadesini talep etmiş ise de talebinin reddedildiğini, bir süre sonra kiralama sözleşmesinin teminatı olarak verilen senedin İstanbul Anadolu… İcra müdürlüğünün … e sayılı dosyasına 15.000,00 TL bedel ve ödeme tarihi 16/01/2017 olacak şekilde doldurulmuş şekilde takibe konulduğunu, müvekkilinin takibe İstanbul Anadolu …İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. e sayılı dosyası ile itiraz ettiğini, taraflar arasındaki ilişkinin genel mahkemelerde çiözümlenmesi gerekmesi nedeni ile iş bu davanın açıldığını beyanla, takibin teminatsız olarak durdurulmasına, müvekkilinin anılan senet nedeni ile davalıya alacaklı olmadığının tespitine, davalının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/06/2018 tarihli celsedeki beyanında; Senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığını, karşı tarafın senedin trafik kazasın nedeniyle oluşan hasarın tazmini için alındığına dair ikrarının olduğunu, gerekirse hasarın tespiti için kasko evraklarının celbini taleple, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili sıfatı ile Av. …, İstanbul Anadolu …. Sulh hukuk mahkemesindeki … tarihli celsede; “… aramızda kira ilişkisi yoktur, araç ödün olarak verilmiştir, araç ödünç olarak verilirken sürücüsü ……Köprüsünün altında ticari araca çarpıyor, …….plakalı ticari araça çarpıyor, polis aracı otopark 23 e çekiyor, araç on gün civarında otoparkta kalıyor, davacı taraf 20-25 gün gelmiyor, bu araç sebebiyle aracı kendimiz yaptırıyoruz, menfi tespit edilen bono davacı tarafın borcunu ödeyeceği iddiası üzerine ilgili kaza gerçekleştikten sonra veriliyor, herhangi bir kira sözleşmesine bağlı verilmemiştir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İstanbul Anadolu … Sulh hukuk mahkemesinin …..e sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı üzerine dava dosyası mahkememize tevzi edilmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının senet nedeni ile borçlu olup olmadığının tespiti noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davaya konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün ……Esas sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu hakkında 09/02/2017 tarihli takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Takibe konu bono incelendiğinde; keşidecisinin … lehtarının …, keşide tarihinin……, vade tarihinin 16/01/2017, bedelinin ise 15.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Araç tescil bilgileri incelendiğinde; ………. plakalı aracın … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, bono, takip dosyası, tescil kaydı, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/senet borçlusu/Keşideci tarafından keşide edilen kambiyo senedinin davalı/senet alacaklısı/Hamil tarafından iktisap edildiği, menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığı, genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusunda olduğu, davacı taraf her ne kadar davaya konu bononun kira sözleşmesine istinaden verildiğini iddia etmiş ise de davalı tarafın bu hususu kabul etmediği, davalı taraf aracın kira sözleşmesi kapsamında değil ödünç sözleşmesi ile verildiğini ve aracın kaza yapması nedeni ile oluşan zararın giderilmesini temin için bono tanzim edildiği şeklindeki beyanının vasıflı ikrar niteliğinde olup, vasıflı ikrarın bölünemeyecek olması nedeniyle ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davacı tarafın bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğunu, yine araçta oluşan hasar bedelinin bono miktarı kadar olmadığını ispatlaması gerektiği ancak bu hususları ispata yarar dosyaya herhangi bir yazılı delil ibraz edilmediği, davacının yemin deliline de dayanmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde kazaya konu aracın kaskosunun olmadığının öğrendilğini beyan etmiş olması ve yine davalı tarafça araç hasarının kendileri tarafından giderildiğinin beyan edilmiş olması nedeniyle davacı vekilinin karar celsesindeki “trafik kazası nedeniyle oluşan hasarın tespiti için kasko evraklarının celbini talep ediyoruz” şeklindeki talebinin yerinde görülmediği, davacının davasını ispatlayamadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 256,17 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 35,9 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 220,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4 – Her ne kadar avukat …’in takip dosyasına vekaletnamesi bulunuyor ise de dava dosyasına sunulmuş herhangi bir vekaletnamesi bulunmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.