Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/182 E. 2019/608 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/182
KARAR NO : 2019/608

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 20/06/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 14/02/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 2 adet Satış Sonrası Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davalı tarafın çağrıları ve yönlendirmeleri üzerine hızlı şarj ünitelerinin kurulumu, entegrasyonu, taşınması gibi servis hizmetlerinin yapıldığını, yapılan hizmetlere ilişkin faturaların düzenlenerek davalı tarafa gönderildiğini, ödemelerin 30 gün içinde yapılması gerektiğini, cari hesap borcunun ödenmediğini, ticari ilişki nedeniyle toplamda 21.526,36 TL borcun bulunması sebebiyle aleyhine İstanbul —-. İcra Müdürlüğü’nün 2017/26991 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının tarafın yetki itirazı üzerine İstanbul Anadolu —————. İcra Müdürlüğü’nün 2017/24222 Esas sayılı dosyası ile işleme konulduğunu, davalı tarafın 25/08/2018 tarihinde itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve yersiz olduğunu, faturaların davalı tarafa gönderildiğini, ihtirazi kayıtta bulunulmadığını, elektronik yazışmalardan bu durumun belirli olduğunu beyanla haksız itirazın iptali ile takibin devamına, likit olan alacak nedeniyle % 20 ‘den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 20/06/2019 tarihli esas hakkındaki beyanında; bilirkişi raporuna karşı itirazlarını tekrarla temerrüde ilişkin tespitleri kabul etmediklerini, takip öncesi faiz taleplerinin de dahil edilmek üzere davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 28/12/2018 havale tarihli davaya karşı cevaplarımız konulu beyan dilekçesinde özetle: taraflar arasında ticari bir sözleşme olduğu iddiasını doğru olmadığını, müvekkili ile arasında ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafından sunulan teklifin tek taraflı düzenlenen ve müvekkiline teklif olarak sunulan bir belge olmakla, bu teklifin kabul edilmediğini, teklifin varlığının taraflar arasında bir ticari ilişkinin olduğunun ispatı olmadığını, faturaların irsaliyesiz olmakla mal veya hizmetin yapıldığının ispatı olamayacağını, takibe yapılan itirazın haklı olduğunu, alacak kabul edilmemekle alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini beyanla haksız davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili karar celsesine katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında bulunan iki adet sözleşmeye istinaden sunulan hizmet nedeni ile kesilen 10 adet faturanın davalı tarafa tebliğ edilip edilmediği, fatura bedellerinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün 2017/24222 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 15/08/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 22/09/2017 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan Satış Sonrası Hizmet Sözleşmesi sureti incelendiğinde, taraflarının————– ‘nın satış sonrası servis hizmetlerinin ——- tarafından yürütülmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan Satış Sonrası Hizmet Sözleşmesi sureti incelendiğinde, taraflarının ———- satış sonrası servis hizmetlerinin —– tarafından yürütülmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan — tarihli——- seri nolu 2.519,30 TL, 21/06/2017 tarihli —- seri nolu 129,80 TL, 05/06/2017 tarihli — seri nolu — 01/06/2017 tarihli —- seri nolu —- tarihli —– seri nolu —, 08/05/2017 tarihli — seri nolu 1.298,00 TL, 08/05/2017 tarihli — seri nolu —, 26/04/2017 tarihli —– seri nolu 231,00 TL, 06/04/2017 tarihli —- seri nolu —- tarihli ———– seri nolu —- irsaliyeli faturalar incelendiğinde davalıya yönelik olarak düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya celbedilen ——— yazı cevabı incelendiğinde; davalının — döneminde üç adet belge ile 10.040,00 TL ile —döneminde dört adet belge ile 6.585,00 TL olmak üzere davacı faturalarının ilgili vergi dairesine bildirildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 22/04/2019 havale tarihli raporunda özetle; takip ve dava konusu faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura ve muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı, TTK 23/3 md hükümlerine göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayıldığı, davacı tarafın defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalı tarafın 21.190,80 TL alacaklı bulunduğu, taraf BA/BS formlarının birbirini doğruladığı, bu tarihten sonra davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığı, davacı tarafın 2017-2018 hesap yılı defter ve kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği, davalı tarafça defterlerin ibraz edilmediği, taraflar arasında ödeme tarihlerini belirten sözleşmenin bulunduğu, davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi olmadığı, davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, temerrüdün icra takip tarihi itibariyle oluştuğu, takip talebinde alacaklının asıl alacağa borca ve faize, faiz oranına tüm borca itirazının haklı ve yerinde olmadığı ve likit olan alacak nedeniyle icra inkar tazminat şartlarının oluştuğunu beyan ve rapor etmiştir.
İnceleme gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş olup, inceleme gününde davalı tarafça defter ibraz edilmemiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari Defterlerin Delil Kabiliyeti
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
Temerrüt
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Faiz
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, BA bildirimleri, sözleşmeler, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 21.190,80 TL alacaklı olduğu, ancak takipte 21.190,40 TL asıl alacak talep edilmiş olduğu, davalının ticari defterlerini kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz etmediği, davalının B/A bildirimlerine göre davacının takibe konu faturalarının davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu halde davalının B/A formlarının aksini ispatlaması gerektiği(Yargıtay ———-. Hukuk Dairesi’nin 25/09/2014 Tarih, 2013/17556 Esas ve 2014/14166 Karar sayılı ilamı), bu yönde de bir ispat bulunmadığı, davalının banka havalesi ile yapmış olduğu ödemeler ve BA formları nazara alındığında davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, aksine bir sözleşme olduğu veya taraflarca vade belirlendiği iddia ve ispat edilmediği gibi icra takibinden önce davalı/takip borçlusu temerrüde düşürülmediğinden takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, her ne kadar sözleşme konusu borcun faturanın düzenlenmesinden itibaren 30 gün içinde ödeneceği düzenlenmiş ise de, bu düzenlemenin muacceliyet şartı olduğu, temerrüt için ayrıca ihtar çekilmesi gerektiği, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2), sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu —————- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 21.190,40 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 4.238,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 367,62 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 107,63TL’nin, alınması gerekli olan 1447,52 TL harçtan mahsubu ile bakiye 972,27 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 84,85TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 784,85 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 773,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 367,62 TL eklenerek sonuç olarak 1.140,62 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 11,85 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — 13/2 maddesi uyarınca 335,96 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/24222 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, reddedilen kısım yönünden kesin, kabulüne karar verilen kısım yönünden gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.