Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/18 E. 2018/897 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/18
KARAR NO : 2018/897

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; ………… İstanbul Ticaret Sicilinde …………. sicil nosu ile faaliyet gösterdiğini ve müvekkilinin bu bu kooperatife 1998 yılında üye olduğunu, kooperatifin Ticaret Sicil Müdürlüğünce 6102 sayılı Yasanın 7. Maddesi gereğince 09.10.2014 tarihinde resen terkin edilerek sicil kaydının silindiğini, sicilden terkin edilen bu kooperatif tarafından müvekkiline …….. ………nolu dairenin verildiğini ancak kooperatif
yönetimi ve müvekkilinin karşılıklı mutabakatı ile 06.03.2003 tarihinde yönetim kurulu kararı ile……….nolu dairenin kendisine verilmesine ve üyeliğinin devamına karar verildiğini, müvekkilinin üyeliği süresince tüm aidat borçlarını eksiksiz ödediğini ve tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak kooperatif yetkililerinin buna rağmen tüm yazılı ve sözlü olarak talep etmelerine rağmen müvekkiline fiilen teslim edilen ……. nolu dairenin tapuda devrini yapmadıklarını ve zararını karşılamadıklarını, bunun üzerine müvekkili tarafından kooperatif ve arsa sahibine karşı tapu iptali ve tescil davası açtıklarını davanın İstanbul Anadolu ………….. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1080 esasında kayıtlı olup halen devam ettiğini, tasfiye yapılmadan kooperatifin tüzel kişiliğinin sona erdirilmesi mümkün olmadığından anılan mahkemece kendilerine davalı kooperatifin TTK 547. Maddesi uyarınca dava açmak için süre verildiğini belirterek, kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkili tarafından TTK 32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği 34. Madde hükümleri çerçevesinde işlem yapıldığını,6102 sayılı Kanunun geçici 7. Maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş …………. ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine ilişkin Tebliğ” kapsamında olup tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep de olmadığını ve bu nedenle de yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğundan reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle dava dışı şirketin ihyası istemine ilişkin olup, TTK 547.maddesine dayanmaktadır. Davacı, TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca terkin edilen şirketin yeniden ihyasını istemektedir.
Dava, sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup TTK 547. Maddesine dayanmaktadır. TTK 547. Maddesinin 1. Fıkrasına göre , şirket tasfiyesinin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde , son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeden bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin ihyası yani yeniden tescilini isteyebilirler.
İhyası istenilen ………….. ‘nin celp olunan ticaret sicil dosyasının incelenmesinde, kooperatifin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesi ile 30.12.2012 tarih ve 28513 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen Tasfiye edilmemiş …………. Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine ilişkin tebliğin (5/1-ç) “Sebebi ne olursa olsun aralıksız son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anronim şirketler ve kooperatifler” bendi uyarınca sicil kaydının 09.10.2014 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu ……………….. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1080 esas sayılı dava dosyasının uyap üzerinden celp olunarak yapılan incelenmesinde, davacı tarafından ihyası istenilen kooperatif ile arsa sahibi aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığı, kooperatifin sicilde 09.10.2014 tarihinde resen terkin olarak tescil edildiği, 16.10.2014 tarihinde ticaret sicil gazetesinde terkinin 3. Şahıslara ilanen duyurulduğu ve sicilden terkin edilmiş olması nedeniyle ihya davası açılmadan davanın karara bağlanması mümkün olmadığından da davacı vekiline , davalı kooperatif için TTK 547. Maddesi uyarınca ihyası davası açmak üzere 19.12.2017 tarihli duruşmada kesin süre verildiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu …………Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1080 esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak terkin edilen …………..’nin TTK nun 547.maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar sicile yeniden tescili gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1.Davanın KABULÜ ile;…………. Sicil Müdürlüğünün …………sicil numarasında kayıtlı iken……. tarihinde 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen ……………. İstanbul Anadolu ………… Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1080 sayılı dava dosyasında yürütülen yargılama ile sınırlı olarak TTK 547 maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar İHYASINA
2.Kararın ticaret siciline tescil ve ilanına ,
3.Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından peşin olarak yatırılmış olduğu anlaşıldığından başkaca harç alınmasına yerolmadığına,
4-Davanın niteliği gereğince davalı ……….. Sicil Müdürlüğünün yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.