Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/165 E. 2022/205 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/165 Esas
KARAR NO: 2022/205
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 11/02/2018
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —– davalıların sürücüsü, sahibi ve trafik sigortacısı oldukları — plakalı aracın çarpması ile hayatını kaybettiğini; sürücü —– kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, dava öncesinde sigorta şirketine yeterli belge ile başvurularak destekten yoksun kalma tazminatının talep edildiğini ancak sigorta şirketinin—- tarihli yazı ile ilave belge istediğini, oysa başvurunun ekinde—–bulunmasına rağmen, bu evraklara ek olarak —- bildirilmesi talep edildiğini, oysa, daha iş bu dava tarihinde, açılmış herhangi bir ceza davası bulunmadığı gibi ceza mahkemesi kararı da olmadığını beyan etmiş, davalı—- öngörülen sınırlarla, diğer davalının tüm maddi zararla sorumlu olmak üzere her bir davacı için —olmak üzere toplam —-maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacılar, müvekkili şirkete—- aracın karıştığı kazada—-ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kaldıklarından bahisle maddi ve manevi tazminat talepli iş bu davayı açtığını, müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, bu nedenle, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirket bakımından husumetin dayanağı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında ihdas edilen — olup, kanunun ikinci bölümü sigorta başlığı altında—- arasında hükümler içerdiğini, tazminat ve giderlerin ödenmesi sürecinde müvekkili şirkete yapılacak başvurunun usulü ve şartları ile gerekli belgelerin nasıl belirleneceği aynı Kanunu’ nun, “Tazminat ve giderlerin ödenmesi” başlıklı 99. Maddesinde düzenlendiğini, dava konusu kazaya karışan— plakalı araç müvekkili şirket nezdinde, —– Müvekkili Sigorta şirketinin Sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin — doğan sorumluluğunun kapsamı, sınırları ve istisnaları 14 Mayıs 2015 tarihli 29355 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile belirlendiğini, müteveffanın dava konusu kazadaki kusuru incelenerek, müterafik kusuru olup olmadığı hususu tespit edilmesi gerektiğini, bu bağlamda, dosyanın ceza/savcılık dosyası ile birlikte —- tevdiini talep ettiklerini, davacının söz konusu olaydan dolayı sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerekeceğini, —- herhangi bir surette davacıya ödemede bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, müvekkili şirket her halükarda poliçe limiti ile sorumlu olmakla, yasa gereği eğer sosyal güvenlik kuruluşları veyahut özel bir sigorta kuruluşundan anılan kaza sebebiyle yapılan ödemeler daha sonradan müvekkili şirketçe ödeneceğinden bu konuda herhangi bir ödeme alınıp alınmadığının gerek bu kurumlara müzekkere yazılarak, gerekse davacı yanın imzalı açık beyanının alınarak tespiti gerektiğini, yapılan ödemeler oranında zararın karşılandığı ve bu ödemeler için yine ayrıca müvekkili şirkete —- rücu edileceği düşünülerek bu ödemelerin hesaplanabilecek tazminat miktarından mahsubu gerektiğini, ayrıca, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortacı olan müvekkili şirketten ancak K.T.K 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan —- işgünü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, bu doğrultuda, davacının dava öncesinde müvekkili şirkete usulüne uygun başvurusu bulunamaması nedeniyle olay tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulamayacağı aşikar olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini beyan etmiş, K.T.K 97. madde gereği yerine getirilmesi icap eden sigorta kuruluşuna başvuru şartı, davacılar tarafça yerine usulüne uygun bir şekilde yerine getirilmemiş olması nedeniyle, HMK 115/2 maddesi gereği davanın usulden reddine, usule ilişkin itirazlarımızın kabul görmemesi halinde ise esasa ilişkin itirazlarımız dikkate alınarak esastan reddine yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —Mahkememize sunduğu— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin sürücüsü olduğu— plakalı aracın karıştığı — tarihinde meydana gelen kaza sonrasında davacıların murisi —–vefat ettiğini, meydana gelen kazanın oluş şekli ve kamera kayıtları incelendiğinde müteveffanın yol ortasında durduğunu, gerekli güvenlik önlemlerini almadığını, yaya geçidini kullanmadığının sabit olduğunu, davacıların murislerinin asli kusurlu olduğu tartışmasız bir gerçek olduğunu, bu sebeple davacıların müvekkline yönelik %100 kusurlu olduğuna ilişkin iddianın gerçeği yansıtmadığını, müvekkili aleyhine —– dosyasından ceza davası ikame edildiğini, halen derdest olduğunu, müvekkilinin kusuru olmaması aynı zamanda turizm sezonunda yılın —- çalışan, adına kayıtlı taşınmazları veya başkaca bir geliri bulunmayan bir şahıs olması karşısında müvekkiline yönelik haksız ve hukuka aykırı şekilde hakkaniyete aykırı bir miktarda manevi tazminat talebinde bulunulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, — tarihinde davacılardan — diğer davacıların babası olan muris — yaya halinde iken davalı—kapsamında sigortalısı, diğer davalının sürücüsü olduğu—- plakalı araç ile çarpması sonucu vefat ettiği sabit olmakla davacıların davalılardan talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat talep hakları bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile davalı —- manevi tazminat talep hakları bulunup bulunmadığı varsa miktarlarının olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği:Trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat (destekten yoksun kalma) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: TBK’nun 49.maddesinde ki; ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan — tarihli ölümlü/yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; sürücüsü — sevk ve idaresindeki—– karşıdan karşıya geçen yaya —çarparak ölümlü trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
— tarafından Mahkememize sunulan —müzekkere ile; gerçekleşen kaza nedeni ile —- dosyası oluşturulduğunu, yapılan inceleme sonucu usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı anlaşıldığını, akabinde eksik evrakların ikmali edilmeden dava açıldığını, bu nedenle davacı yana herhangi bir ödeme yapılamadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
—- celp ve tetkik edilmiştir.
Bilirkişi heyeti — havale tarihli raporunda özetle; kusur yönüyle Müteveffa yaya —-karşıya geçerken — yaya geçidini kullanmayarak— plakalı — ile kazaya karıştığı ve hayatını kaybettiği için Karayolları Trafik Kanunun 68/b ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101/b maddelirned açıklanan kusurları işlediğini, ölümlü kazanın meydana gelmesinde asli ve %55 kusurlu olduğunu, davalı sürücü —- yönetimindeki —- seyrederken yeterince dikkatli, tedbirli olmadığını, kavşaklara yaklaşırken yavaşlamadığını, hızını aracının teknik özelliklerine ve yol şartlarına göre ayarlamadığını, yol ortasında trafiğin uygun hale gelmesini bekleyen yayanın—- çarparak ölümüne neden olduğu için —- açıklanan kusurları işlediğini, ölümlü kazanın meydana gelmesinde asli ve %45 kusurlu olduğunu, tazminat hesabı yönüyle; hesaplanan toplam destek tazminatının — olduğunu ve poliçe teminat üst limiti olan —aşmadığını, davacı eş — hesaplanan toplam destek tazminatının — olduğunu, davacı kız çocuğu —- hesaplanan toplam destek tazminatının —- olduğunu, davacı kız çocuğu— hesaplanan toplam destek tazminatının —olduğunu, manevi tazminat taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu yönünde beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi tarafından — havale tarihli ek raporunda özetle; davalı kusurunun %45 olduğu durumda; hesaplanan toplam destek tazminatının—olduğu ve poliçe teminat üst limiti olan — aşmadığını, davacı eş — hesaplanan toplam destek tazminatının —- olduğunu, davacı kız çocuğu— hesaplanan toplam destek tazminatının —-olduğunu, davacı kız çocuğu — hesaplanan toplam destek tazminatının —- olduğunu, anne —- hesaplanan toplam destek tazminatının —- olduğunu, ancak anne —- talepte bulunulmadığını, manevi tazminat taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı kusurunun %75 olduğu durumda; hesaplanan toplam destek tazminatının— olduğunu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan —- aştığını, poliçe teminat üst limitine göre kıst dağıtım yapılması gerektiğini, davacı eş —hesaplanan toplam destek tazminatının —- olduğunu, poliçe teminat üst limitine göre alınabilecek tutarın — olduğunu, davacı kız çocuğu—hesaplanan toplam destek tazminatının — olduğunu, poliçe teminat üst limitine göre alınabilecek tutarın — olduğunu, anne—- hesaplanan toplam destek tazminatının —olduğunu, poliçe teminat üst limitine göre alınabilecek tutarın —olduğunu, ancak anne —-için talepte bulunulmadığını, manevi tazminat taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti — havale tarihli raporunda özetle; Sürücü—- %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğunu, müteveffa yaya —- %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
—tarihinde davalı — sekv ve idaresindeki — plakalı aracın müteveffa —- çarpması ile trafik kazasının meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde kavşağa ve yaya geçidine yaklaşırken yavaşlamayan davalı — %30 oranında kusurlu olduğu, — yaya geçidi varken yaya geçidini kullanmayarak ve yaklaşan aracın mesafe ve hızını dikkate almayarak can güvenliğini tehlikeye atan müteveffa — %70 oranında kusurlu olduğu, bu yönde düzenlenen — öğretim üyeleri tarafından hazırlanan —- tarihli raporun dosya kapsamına ve ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile uyumlu olması nedeniyle hükme esas alınması gerektiği, davalı —asli kusurlu müteveffa— tali kusurlu olduğu yönündeki ceza dosyasında alınan —-raporuna olayın oluş şekli göz önüne alınarak itibar etme imkanının bulunmadığı, mahkememizce alınan —tarihli bilirkişi raporunda belirlenen — %55 oranında kusurlu olduğu,—- %45 oranında kusurlu olduğu yönündeki mütaalaya müteveffanın kusurunun yoğunluğu nedeniyle itibar etme imkanı bulunmadığı bu nedenle —– %70 oranında —– %30 oranında kusurlu olduğunu kabul etmek gerektiği, kaza neticesinde davacıların murisi — vefat ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından mahkememizce yapılan—- duruşmada maddi tazminat davası yönünden davadan feragat edildiğinin bildirilmiş olması davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat özel yetkisinin bulunması nedeniyle maddi tazminat davası yönünden usulüne uygun feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların açmış olduğu manevi tazminat davaları yönünden; davaya konu kazada kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana geliş şekli, zararın büyüklüğü göz önüne alınarak davacı eş — davacı çocuklar —– lehine zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerektiği, hükmedilecek manevi tazminattan davalı—– haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğu, hükmedilecek manevi tazminata kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın maddi tazminat davası yönünden reddine, manevi tazminat davası yönünden kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının vaki FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Manevi Tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
A-Davacı—- açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; —manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacı —-verilmesine,
B-Davacı — açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; —-manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacı —verilmesine,
C-Davacı—- açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; —- manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —alınarak davacı—- verilmesine,
D-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.040,02 TL harcın alınması gerekli olan 3.415,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.375,48 TL karar ve ilam harcının davalı —- alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davada yapılan yargılama giderlerinin sulh faaliyeti kapsamında davalı —- şirketi tarafından ödendiği anlaşılmakla davacı lehine yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Maddi tazminat davası yönünden davalı —-tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8—– açtığı manevi tazminat davası yönünden davacı—-yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalı — alınarak davacı — verilmesine,
9—- açtığı manevi tazminat davası yönünden davalı—- yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalı — verilmesine,
10—- açtığı manevi tazminat davası yönünden davacı—-yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalı— alınarak davacı — verilmesine,
11—- açtığı manevi tazminat davası yönünden davalı — yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalı — verilmesine,
12—-açtığı manevi tazminat davası yönünden davacı — yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalı— alınarak davacı — verilmesine,
13—- açtığı manevi tazminat davası yönünden davalı — yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalı — verilmesine,
14-Davalı —tarafından yapılan 20,50 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 17,8 TL ‘nin davacılardan alınarak davalı —- verilmesine,
15- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022