Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/160 E. 2022/301 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/160 Esas
KARAR NO: 2022/301
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 09/02/2018
KARAR TARİHİ: 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Asıl borçlu —- müvekkili banka arasında —- imzalandığını, ve bu sözleşme tahtında borçluya muhtelif tarihlerde krediler kullandırıldığını, davalılar işbu —müteselfil kefil olarak imzaladıklarını, ancak —– uygun olarak borcun ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ve kefillere — ihtarnamesi gönderildiğini, ödenmeyen taksitlerin ödenmesi aksi takdirde tüm alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiğini, ancak ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunulmaması ve borçların da ödenmemesi nedeni ile —- davalı kefiller aleyhine ilamsız takibe geçildiğini, her ne kadar takip talebinde ki alacak kalemlerinde, sehven kat tarihi — olarak belirtilmişse de kat tarihinin—-olarak dikkate alınması gerektiğini, bu nedenlerle davalılar tarafından —–yapılan itirazlarının iptaline, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar aleyhine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar tarafından davaya cevap verilmediği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık:Taraflar arasında davacı banka tarafından dava dışı —– kullandırılan krediye kefil olan davalıların ödenmeyen kredi borcundan dolayı dava konusu icra takibinde davacıya borçlu olup olmadığı, davalıların takibe yaptığı itirazın haklı olup olmadığı, İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali hüküm ve koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Davaya konu—- sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı banka tarafından davalılar hakkında kullandırılan kredilerden kaynaklı toplam —- alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe, imzaya, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranlarına itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Dosyada mevcut—— nolu düzenlenme şeklinde alacak, devir/temlik sözleşmesine istinaden dava konusu kredi alacağının —- devir ve temlik edildiği görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dosya ve davacı bankaya ait tüm yasal defter , kayıt ve dayanak belgeler ile bilgisayar kayıtları üzerinde bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun , gerekçeli ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılan incelemede, düzenlenen ek ve kök rapora göre ; Davacı bankanın —-limitli — imzalandığı, davalı kefillerin sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayarak —kefalet limiti ile sorumlu oldukları ve kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile taraflar arasında borç yapılandırma protokolü imzalandığı ve bu ödeme planının kefiller tarafından da imzalandığı, davalı kefiller —- sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket ortağı olduğu, —- de kefil olurken eş muvafakatnamesi verdiği tespit edilmiş olup kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve kefillere — ihtarname keşide edilerek kredi borcunun bir iş günü içinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalılara — tarihinden tebliğ edildiği ve ihtarname ile verilen bir günlük sürenin sonunda — tarihinde davalıların temerrüdünün gerçekleştiği, davacı bankanın davalı kefillerden —– alacaklı olduğu, —– hükümleri uyarınca davacı bankanın — asıl alacak üzerinden — oranında temerrüt faizi ve faizin —- oranında yasal faiz ve faizin —- isteyebileceği yönünden rapor düzenlenmiştir.
Davalı borçlular tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazda davalılar imzaya da itiraz etmiş olduğundan davalıların adresinin bağlı olduğu —– talimat yazılarak kredi sözleşmesi ve yapılandırma protokolündeki imzaların davalılara ait olup olmadığı hususunda isticvap edilmelerine karar verilmiş olup talimat mahkemesince usulüne uygun olarak davalılara gönderilen isticvap duruşma davetiyelerine rağmen davalıların isticvap duruşmasına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu —- imzalandığı ve işbu kredi sözleşmesine davalıların — limit ili sınırlı olmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen kefil oldukları, kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile davacı bankanın —-dosyasında dava dışı asıl borçlu şirket ile imzalanın —– istinaden ödenmeyen kredi borcundan dolayı davalı borçlu kefiller aleyhine toplam — kredi alacağının tahsili için genel haciz yolu ilamsız takip yaptığı, banka şubesinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre davacı bankanın kredi sözleşmesine kefil olan davalılardan ödenmeyen kredi borcu nedeni ile —– talep edebileceği ve kredi sözleşmesine istinaden asıl alacak üzerinden —oranında temerrüt faizi ve faizin —- uygulanmasını isteyebileceği, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda, kredi borcunun ödenmediğinin sabit olduğu, davalının itiraza konu icra takiplerine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, bankada yapılan bilirkişi incelemesinde davacı tarafından uygulanan faizin ve hesaplamanın yasaya uygun olduğu, sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile, davalıların —- esas sayılı dosyasına vaki itirazın — yönünden iptaline, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve faizin —- uygulanmasına,
2-Hükmolunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 4.598,37 -TL harçtan daha önceden ödenen 822,96 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.775,41 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.551,11 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 822,96 TL peşin harç, 5,20 vekalet harcı olmak üzere toplam 864,06 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 843,68 TL lik kısmının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta, bilirkişi ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.277,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.251,46 TL lik kısmının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022