Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/16 E. 2021/289 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/16 Esas
KARAR NO : 2021/289

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı —- sözleşmesinde yer alan — ilişkin hükümleri ihlal ettiğini, davalının 04/03/2013 tarihinde iş akdinin feshedildiği 28/09/2017 tarihine kadar müvekkilin iş yerinde çalıştığını, ——–kurulduğunu, kurulan şirketin müvekkil şirket ile aynı —-davalının– sonra müvekkil şirket ile aynı şi kolu alanında faaliyet gösteren müvekkil — başladığını,— iş sözleşmesi kurulurken kararlaştırılabileceği gibi iş sözleşmesi kurulduktan sonra ve devam ederken de kararlaştırılabildiğini, karşı taraf rekabet etmeme yasağını ihlal ettiğini bu aykırılığın yaptırımlarının muhatabı olmadığını, taraflar arasında akdetmiş oldukları sözleşmeninihlalinin bir soncu olarak müvekkillerinin zararlarının giderilmesi ve ihlale —erilmesi gerektiğinden, yaşanan süreç ve davalının müvekkil şirketin— durumunu açıkça ispatladığını, mahkemece resen dikkate alıncak sebeplerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla — şarta, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi özetlenecek
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, hizmet sözleşmesine—ihlali nedeniyle uğranılan zararların tazmini(tazminat), davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun “aykırı davranışların sonuçları” başlıklı 446/1. Maddesindeki “Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, —- için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
—- ise;—– olsun — veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve ——- veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
İş mahkemeleri 5953 sayılı Kanuna —–, 854 sayılı Kanuna tabi —– 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar —- düzenlenen hizmet sözleşmelerine — işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına(…) dava ve işlere bakar.(7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.5/1-a)
İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur.(TBK m.400/1)
Uyuşmazlık konusu davaya bakma görevinin hangi mahkemeye ait olduğu noktasındadır.
Davalının —- tarihinde istifa suretiyle sonlandırdığı taraflar arasındaki 06/04/2015 başlangıç tarihli iş sözleşmesinde 4. maddesinde iş akdinin sonlandırılmasından sonra —-davacının iştigal mevzuunda — bulunan bir işyerinde— ilişkin düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’ nun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci——-düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren— arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
Davalı işçinin iş akdinin sona erdiği tarihte yürürlükte olan 7036 sayılı yasa 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Bundan önce—-son ermesinden sonra oluşacak rekabet yasağına ilişkin davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki Yargıtay kararları hükmünü yitirmiş olduğundan, mahkemenin verdiği karar yerindedir.
Açıklanan nedenlerle; mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.”—-
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre,—kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, iş sözleşmesi, ibraname, ihtarname, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının —yürürlüğe giren belirsiz süreli iş sözleşmesine istinaden davacı şirket nezdinde — tarihine kadar çalıştığı, davalının— — yasağının ve cezai şartın düzenlendiği, davacı tarafça davalının — öğrenildiğini iddia ettiği, bu nedenle sözleşmenin– kararlaştırılan cezai şartın davalı işçinden tahsilinin talep edildiği, iş sözleşmesine bağlı olarak çalışan işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonraki dönem için rekabet etmeme yasağının TBK’ nun 6. Bölümünde yer alan 444. Ve devamı maddelerinde düzenlendiği, İş Mahkemeleri Kanunu gereğince — İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği— uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği,– yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanuna göre TBK’ nun hizmet sözleşmesine ilişkin 6. Bölüm düzenlenen hususlara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı davalara bakma görevinin İş Mahkemesine (İşM. m 5/1-a ) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —- NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.