Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/153 E. 2022/25 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/153
KARAR NO: 2022/25
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
DAVA: Davacı vekili — tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle: Davalının müvekkili şirket bünyesinde — çalıştığını, davalı tarafın müvekkili şirket ile arasında imzalanan — tarihli belirsiz süreli iş —- Maddelerine aykırı davrandığını, davalının iş sözleşmesi kurallarına aykırı davranarak aynı iş kolunda faaliyet gösteren —–çalışmaya başladığının tespit edildiğini, davalıya dava açılmadan önce gizlilik sözleşmesi gereği ödemekle yükümlü olduğu tazminatı iki gün içinde ödemesi için—– Yev. Numaralı ihtarnamesi ile ihtar gönderildiğini ve ihtarnamenin —- tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından ihtarnameye cevap verilmediğini ve herhangi bir ödeme de yapılmadığını, davanın kabulünü, —- tazminatın ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili ——- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu rekabet yasağının dayanağının işçinin hizmet sözleşmesinden kaynaklı olduğunu, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, davalının çalıştığı —— faaliyet alanı ile davacı şirketin faaliyet alanının aynı olduğunu, her iki şirketin —– yaptıklarını, davalının davacı şirkette —- satış temsilcisi olarak çalıştığını, davacı şirketten ayrıldıktan —– satış temsilcisi olarak çalışmaya başladığını, davacı şirketin hangi müşterilerle çalıştığını, hangi ürünü ne zaman aldığını, ne miktarda aldığını bilmekte olduğunu, davalının işten ayrılma sebebinin dayısının hasta olması ve onun işyerinde çalışacak olması olduğunu, davacının iş yerinden ayrılarak — çalışmaya başlayan —- hareket ettiklerini, aynı müşterilere aynı mal veya hizmeti sunan şirketler olarak davacı ile —- rakip şirketler olduğunu, davalının rakip diğer firmada davacının müşteri—– bildiğini, rekabet yasağına aykırılıktan dolayı tazminat talep edilmesi için davacının zarara uğramasının gerekmediğini, rekabet yasağının zaman —— bakımından sınırlandırıldığını belirterek görev yönünden davanın reddine, tafsilen belirtilen esasa dair nedenlerle de cezai şartın geçersizliğine, cezai şartın geçerli olduğuna kanan getirilir ise fahiş olması nedeniyle tenkisine, her halde haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Sözleşme,
-İbraname,
-İhtarname,
—-

-Bilirkişi raporları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rekabet yasağı ile özen ve sadakat borcunun ihlalinden doğduğu ileri sürülen tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Dava, rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şart alacağının tahsiline ilişkin olup, öncelikle Mahkemenin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Gerek ——rekabet yasağına ilişkin hükümlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu belirtilmiş ise de, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan: “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü uyarınca bu konuda ayrı bir düzenleme bulunup bulunmadığının göz önünde bulundurulmasını gerektirmektedir.
İşçinin haklarını adalet mercilerinde çabuk, kolay ve ucuz bir surette almasını temin etmek amacıyla özel İş Mahkemeleri Kanunu çıkarılmıştır. Ayrı bir iş yargılaması ve bu yargılamayı uygulayan özel mahkemelerin kuruluşu, esasen iş hukukunun işçiyi koruma hukuki niteliğinden kaynaklanmaktadır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesi, “a)5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi ———- sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) İdari para cezalarına itirazlar ile ——–taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c)Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Şu halde, İş Mahkemeleri Kanunu ile işçi ve işveren arasında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan uyuşmazlıkları çözme görevinin iş mahkemesine verilmiş olması, Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesinde yer alan “aksine hüküm bulunmadıkça” ibaresinin karşılığıdır. Başka bir anlatımla, İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesi, Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde belirtilen ticari davalara bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olduğunu belirten 5.maddedeki ‘aksine hükmü’ öngören bir düzenlemedir. 7036 sayılı Kanun, yeni ve özel kanun olarak 6102 sayılı TTK’dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-0 maddesindeki düzenlemenin uygulanma imkanını ortadan kaldırmıştır.
Benzer bir durum, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 76. maddesinde 03.03.2001 tarih ve 4630 sayılı Kanunun 30. maddesi ile yapılan değişikliğin sonucu olarak kurulan Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri için söz konusudur. Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta öngörülen hususlardan doğan davalar da ticari dava sayılmasına rağmen 5846 sayılı Kanun uyarınca kurulan Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerinin kuruluşuna ilişkin düzenlemenin Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesinde belirtilen aksine hükmü karşıladığı kabul edilmektedir. Aksi halde tüm fikri haklara ilişkin uyuşmazlıklarda ticaret mahkemelerinin görevli olması gibi bir durum ortaya çıkmaktadır.
Rekabet yasağına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444–447.maddeleri hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler içinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir.
İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu’ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir.
İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir.
Türk Borçlar Kanunu’nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır.
Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli bulunmaktadır. —– önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davalarıının ticari dava olduğu belirtilmişse de —- son verdiği kararında, yerinde bir tespitle bu davalarda da iş mahkemelerinin görevli olduğunu belirlemiştir.—–
Açıklanan nedenlerle, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlıkta görevli mahkemenin özel yetkili İş Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli —— gönderilmesine, mahkememiz kararına karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmaması halinde mahkemeler arasında görev uyuşmazlığı oluştuğundan dosyanın merci tayini için —— gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya görevli mahkemenin —– Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE,
3-HMK 20. Md. Uyarınca işbu kararın kesinleşmesi üzerine kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru yapılması halinde dosyanın görevli —- İş Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4——— kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olmakla, taraflarca mahkememiz kararına karşı istinaf yoluna gidilmemesi halinde dosyanın merci tayini için—– — gönderilmesine,
5-6100 Sayılı HMK 331. Md. Uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemece devam edilmemesi halinde tarafların talebi üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2022