Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1465 E. 2021/336 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1465 Esas
KARAR NO : 2021/336

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 14/12/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalılar itiraz dilekçelerinde— yetki itirazında bulunmuşlarsa da icra takibi yetkili icra dairesinde açıldığını, müvekkili bankanın— krediler açılıp kullandırıldığını,—bu borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, kredi borçlusu —- hesap kat ihtarnamesiyle borcun ödenmesi ihtar— ihtarın sonuçsuz kaldığını, borcun ödenmemesi üzerine—– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalılar vekili tarafından 16/10/2018 tarihli dilekçesi ile borca ve tüm fer’ ilerine itiraz edildiğini, yapılan bu itiraz sonucu takibin durduğu ve müvekkili bankanın alacağını tahsil edemediğini beyanla yapılan itirazın iptaline ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/04/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili Mahkememize sunduğu 23/01/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: işbu davada yetkile yer mahkemesinin—- — olarak kullanıldığını, davacı bankanın alacağına % 80′ nine — kefaleti bulunduğunu, bu nedenle davacı bankanın % 80′ lik miktarı —- rahatlıkla tahsil edebilme olanağına sahip olduğunu, HMK madde 193/2 hükmü gereğince taraflar arasındaki delil sözleşmesinin geçersiz olduğunu, temerrüt faizinin genel işlem koşullarına aykırı nitelikte olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 22/04/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf,— davalı şirkete —- kapsamında kredi kullandırıldığı, diğer davalının sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı sabit olmakla davacının davalılardan ödenmeyen bakiye kredi alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1,2. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak,—- alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen— dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 09/10/2018 tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- incelendiğinde; —müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı ve sözleşme miktarının 2.000.000,00 TL anlaşılmıştır.
Dosyaya mübrez davacı banka tarafından davalıya çekilen 10/09/2018 tarihli ihtarname incelendiğinde; kredi hesaplarının kat edildiğinden bahisle 400.443,30 TL’ nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 iş günü içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi 14/10/2019 havale tarihli raporunda özetle; Davacı banka tarafından davalı şirkete kullandırılan 650.000,00 TL tutarındaki taksitli —– olduğunun anlaşıldığını, bankanın kredinin teminatı olarak diğer davalının yanı sıra —müteselsil kefaletini de almış olduğu ve — kefalet tutarı kredinin % 80′ i ile sınırlandırıldığını, davalıların kredi borcu nedeniyle davacı banka tarafından — icra takibi başlatılmadığı bununla birlikte kredi borcu için— yapıldığının tespit edildiğini, banka tarafından davalılara gönderilen kat ihtarnamesinin — tarihinde tebliğ edildiğinin –, davalı borçluların temerrüt tarihinin 14/09/2018 olduğunun kabul edildiğini, icra takip talebinde yer alması gereken alacak tutarının toplam 397.878,85 TL hesaplanmış olduğu, davacı alacaklının 24.015,44 TL fazla talep ettiği kanısına vardığını, davalılar vekilinin faiz oranının fahiş olduğu TBK’ daki genel işlem koşulları yönetimine tabi olması nedeniyle makul düzeyde belirlenmesinin uygun olacağı yönündeki beyanı değerlendirildiğini, tarafların tacir olması ve tacirlerin basiretli davranması gerektiğine yönelik TTK hükümleri nedeniyle faiz oranının serbestçe belirlenebileceğini, bununla birlikte taksitli kredinin temerrüt faizi oranı taraflarca kararlaştırılmadığı gibi bu hususta bir sözleşme hükmü dava dosyasına davacı tarafından —– haklı itirazda bulunduğunu kabul etmek uygun olacağını, — tazminatına hükmedilmemesinin uygun olacağını düşündüğünü, öte yandan taksitli — takip alacağı ve likit olduğu düşünülen diğer kredi alacakları hakkında– sorumluluğunun devam ettiği kanısında olduğunu, —için asıl borçlu ve diğer — davacı bankaya karşı sorumluluğunun sona erdiği, — diğer — hakkının doğduğu düşünüldüğünü, davacı —- adına davacı bankanın takibi yürüteceği belirtilerek —dolayısıyla — tutar kadar olan kısmının — davacı banka tarafından takip edildiği kanısında olduğunu, bu hususa ilişkin vekaletname ibrazı gibi usul hukukuna yönelik kuralların uygulanma durumunun mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi — tarihli ek raporunda özetle; kök raporda değişiklik yapılmasına gerek duyulmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davaya konu kredi borcunun icra takibi ve takibe itirazdan sonra — — tarafından ödenen bedelin de davacı tarafından takip edilmesi hususu kararlaştırıldığından davacının eldeki itirazın iptali davasını açmakta hukuki yararının bulunduğu — Karar sayılı ilamı), — takipten ve davalıların takibe itirazından sonra yapılmış olması nedeniyle davalıların kabul edilen asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatından sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Yargı yetkisini, — adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan— — iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı —– ile — kullanmaya başladığı, davalı .—- kefil olduğu, davalının–hesabından kaynaklı borcunu ödemediği iddiasıyla davacı banka tarafından davalılara 10/09/2018 tarihli ihtarnamenin keşide edilerek gönderildiği, ihtarnamenin — davalılara tebliğ edildiği, davalıların ihtarname ile kendilerine verilen bir günlük sürenin geçmesi– temerrüde düştüğü, borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafça icra takibi yapıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının takip tarihi itibariyle davalılardan ———- ihtarname masrafı olmak üzere toplam; 398.935,83 TL alacağı bulunduğu anlaşılmakla itirazın kısmen iptaline, kredi alacağının likit olması nedeni ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlularının —— dosyasına vaki itirazlarının —— ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 571,98 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam;— bakımından İPTALİNE,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranıda icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu Uyarınca alınması gerekli ‭27.251,31 TL karar ve ilam harcından peşin alınan —– ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-uyarınca hesaplanan –davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8- Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan — posta ve tebligat masrafından oluşan — haklılık durumuna göre hesaplanan — davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.