Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1454 E. 2020/123 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1454
KARAR NO: 2020/123
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ: 14/02/2018
KARAR TARİHİ: 12/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:——-İcra Müdürlüğü’nün ——— e. Sayılı dosyasından yapılan ——– tarihli derece kararınıntaraflarına ——— tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, bu kararda 1. sırada yer alan davalı temlik alacaklısı şirketin dosya borçlusundan gerçek bir alacağının olmadığını, dosya borçlusu ile temlik alacaklısı davalı arasındaki temlik işleminin muvazalı olması nedeniyle davalı temlik alacaklısının sıradan ihracının gerektiğinden bahisle sıra cetveline itirazlarının kabulü ile sıra cetvelinin düzeltilerek 1. sırasında yer alan ———– bedelli temlik alacağının gerçek bir alacak olmayıp mal kaçırma saiki ile yapılmış olduğundan muvazalı olması nedeniyle sıra cetvelinden çıkartılmasına ve bu hususta davalıya 1. sırada pay ayrılmasına ilişkin müdürlük işleminin iptaline, 1. sırada müvekkil şirketin alacağının olduğunun tespiti ile sıra cetvelinin bu şekilde paylaştırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı müvekkili ile dava dışı borçlu … arasında akdedilen ve dava konusu temlik sözleşmesinin, davalı müvekkil ile —- arasında akdedilmiş olan ——- tarihli alt yüklenici sözleşmesi gereği olduğunu, alt yüklenici sözleşmesi gereği —————- davalı müvekkili şirket tarafından inşaatının yapılmaya devam edildiğinin açık olduğundan bahisle haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, muvazaa nedenine dayalı olarak sıra cetveline itiraza ilişkin olup İİK nun 142.maddesine dayanmaktadır.
Dava dosyası ——-Asliye Hukuk Mahkemesinin ——-karar sayılı —— tarihli kararı ile ; “……somut davada tarafların tacir olduğu, yargılamada sıra cetveline konu 1.sıradaki alacağın gerçek bir alacak olup olmadığı, muvazaalı olup olmadığı hususunun araştırılacağı, bu araştırma yapılırken de davalı şirket ile takip borçlusu … arasındaki borç -alacak ilişkisinin araştırılacağı……dosyamız taraflarının her ikisinin de tacir olduğu, uyuşmazlığa konu alacağın tarafların ticari işletmesini ilgilendirdiği,———- Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu …” gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine kesinleşmesi ile mahkememize tevzii edildiği görülmüştür.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda dava, 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra açılmış olup, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava niteliğindedir. Mezkur
Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ne var ki, İİK’nın 142/1. maddesinde, “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.Yargıtay — Hukuk Dairesinin —- tarih ve ——– K; —- tarih ve — E—- K; — tarih ve — E— K; —-tarih ve —-E.—— K.—- tarih— E, — K.sayılı
— tarih — E, ——– K, — tarih — E, —- K, —- tarih —-E, —— K.sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere; HMK’nın yürürlüğe girdiği ——– tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme ( sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın ) HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. —————-
Somut olayda taraflar tacir ise de, davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, davada uyuşmazlık, davalının dava dışı borçludan olan alacağının muvazaalı olup olmadığından kaynaklanmaktadır. Bu durumda görevli mahkemenin mahkememiz değil, ——ASliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü ile aşağıdaki şekilde karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yazılı gerekçe ile ,
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK nın 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2-Taraflardan birinin kanun yoluna başvurması halinde, bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ————— ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizde davanın AÇILMAMIŞ SAYILACAĞININ karar verileceğinin, işbu kararının tefhim / tebliğ ile ihtarına,
4———-Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kanun yoluna başvurmaksızın kesinleşmesi sureti ile dosya mahkememize geldiğinden mahkememizin karşı görevsizlik kararının da istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, dosyanın görev uyuşmazlığının halli ve merci tayini için ilgili İstinaf dairesi’ne gönderilmesine ,
5-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/02/2020