Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1442 E. 2021/142 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1442 Esas
KARAR NO: 2021/142
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacı tarafından temin edilen araçlar ile davalıya servis hizmeti verildiğini, davacının davalı adına düzenlediği —- tutarlı faturaları davalının ödememesi üzerine, davacı tarafından davalı aleyhine — tarihinde —-sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalının—— dosyasına ilişkin itirazının iptaline, % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, takibin devamına ve tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davalının —- personel servis taşıma işini yaptığını, davacının sahibi olduğu — plakalı araçlarla—– bulunan personelin taşıma işini yaptığını, davacının yaklaşık—-yıl süre ile davalının bünyesinde bu araçları ile çalıştığını, bu süreçte her ay kesilen faturaların düzenli ödendiğini, davacının —– tarihinde hiçbir bildirimde bulunmadan akşam personeli yolda bırakarak servise gitmediği ve bir daha araçları ile servis hizmeti vermediğini, icra takibine konu faturalarla ilgili olarak davacının araçlarına anlaşmalı benzin istasyonundan yakıt aldığını, kalan bedelin ödenmiş olduğunu, bu neden ile faturaların kapalı olarak düzenlendiğini, son faturadan ise davalının davacıya — borçlu kaldığını, davacıya —– faturasından kalan borcun da işi haber vermeksizin ve personeli yolda bırakarak terk etmesi nedeni ile —— tarafından kesilen para cezalarına mahsup edildiğini, kesilen cezalar nedeni ile davacının davalıya borçlu olduğunu iddia edilerek davanın reddi ve haksız takibin iptalini davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya sunulan —– dönemlerine istinaden kesilen faturaların bedelini davalı tarafça davacının anlaşmalı istasyondan alınan yakıt bedellerinin ödenmesi ve kalan kısmınında ödenmesi suretiyle ifa edilip edilmediği, ayrıca — —- tarafından kesildiği iddia olunan para cezalarının mahsubu ile bakiye alacağının kalıp kalmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —- dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından—- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —– tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi —– havale tarihli raporunda özetle; yapılan inceleme sonucu davacı ile davalı arasında ticari bir ilişkinin kurulduğunu ve aralarında faturalara dayalı cari hesap oluştuğunu, davacının ve davalının Ticari Defterlerini ———-düzenlemelerine göre usulüne uygun tuttuğunu, davacının işletme defteri tutmakta olup TTK hükümlerine göre kapanış tasdiki yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, davalının —- yılı Ticari Defter açılış ve kapanış noter tasdiklerini zamanında yaptığı ——- yılı Ticari Defterleri açılış noter tasdikleri yapılmış olup rapor tarihi itibariyle yevmiye defteri kapanış tasdik süresi —- tarihine olduğunu, davacının ve davalının dava konusu faturaları zamanında Ticari Defterlerine işlediğini, davacının davalı adına düzenlediği dava konusu — adet fatura toplam tutarı olan —- tutardan, ödemesini davalının yaptığı yakıt tutarı olan —- tutarı mahsup ettikten sonra davacının — icra tarihinde davalıdan —— alacaklı olabileceğini, davalının ticari defterlerinde ise; davacıya ait fatura bedellerinin düzenli olarak takip eden ay para makbuzuyla ödeme yapıldığını, davalının ticari defterlerinde— sonunda borç alacak bakiyesinin— bulunmadığını, ancak —ticari defterlerinde nakli yekün sıfır olmakla —– davacının alacaklandırıldığını, ——— tarihinde ortaklar cari hesabıyla aynı tutar borçlandırılarak bakiyenin sıfır olduğunu, davacı ile davalı arasındaki çekişme yaratan borç alacak farklılığı davacının işletme defteri mükellefiyeti nedeniyle cari hesap kayıtlarının bulunmadığını, alış satış fatura tutarların doğrudan gelir gider hesaplarına kaydedildiğini, davacının kayıtlarında davalıya ait fatura bedelleri ödemeleri takip eden ay makbuzla yapıldığı tespit edildiğini, makbuzla yapılacak ödemelerde —— yılı için bankadan yapılması zorunluluğu bulunan ——- limitine uyulmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Tanık —– tarihli duruşmadaki beyanında; “davacı benim eşim olur, davalı şirkete servis hizmetini veren aracın sürücülüğünü ben yapmaktayım, servis hizmeti nedeniyle davalı taraf —— ilişkin borçlarını ödememiştir, dosya içerisinde yer alan tediye makbuzları tek tek gösterildi, soruldu: makbuzların altında yer alan —– atılan imzalar bana ait değildir, bu makbuzlarda yer alan miktarları ben teslim almadım, bana ——yılının sekinci, dokuzuncu ve onuncu aylarına ilişkin herhangi bir ödeme yapılmamıştır, benim bilgim görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi —-havale tarihli raporunda özetle; inceleme konusu —– atfen atılmış imzalar ile tanık—– ait karşılaştırma imzaları arasında, imza incelemesinde kullanılan grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından çok önemli farklılıklar saptandığından, inceleme konusu —— atfen atılmış imzaların, mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla tanık —– eli ürünü olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Taraflar arasında hizmet sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davacının hizmet vermeyi, davalının ise hizmet bedelini ödemeyi taahhüt ettiği, davacı tarafça sözleşme nedeniyle kesilen ——- dönemine ilişkin fatura bedellerinin ödenmediği iddiasıyla takip başlatıldığı, takibe davalının itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında sözleşmenin bulunduğu, davacının ——- faturalarına konu işi yaptığı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Davaya konu faturaların her iki tarafın da defterinde kayıtlı olması nedeniyle davacının hizmeti verdiğini ispat ettiği kanaatine ulaşılmıştır.
Davaya konu faturalardan —– dönemine ilişkin faturaların kapalı fatura olarak düzenlendiği, —- dönemine ilişkin faturanın açık fatura olarak düzenlendiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Türk Ticaret Kanunu’nda ve Vergi Usul Kanunu’nda açık fatura-kapalı fatura kavramlarına yer verilmemiş ise de ticari örf ve adetlere göre faturanın kapalı olarak düzenlenmesi bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Kapalı fatura borcun ödendiğine karine teşkil ederse de bu karinenin aksi her zaman kanıtlanabilir. ——- Buna göre —-dönemine ilişkin faturaların ödenmediğini ispat yükü davacıda —- dönemine ilişkin faturanın ödendiğini ispat yükü ise davalıdadır.
Davalı tarafça davacıya anlaşmalı benzin istasyonundan—— yakıt verildiği, ayrıca davacının taşıdığı—- personelini yolda bırakması nedeniyle kesilen para cezasının mahsup edildiğini böylece davacıya borcu kalmadığını iddia etmiş, bu kapsamda yakıt veren ——- müzekkere yazılarak yakıt alımına ilişkin ödemeleri kimin yaptığı sorulmuş gelen müzekkere cevabından davacının aldığı —- yılı —- ilişkin yakıtlardan — davalı —- davalı tarafından ödendiği anlaşılmış,—–müzekkere yazılarak personelin taşınması nedeniyle davalıya ceza tahakkuk ettirilip ettirilmediği sorulmuş ve müzekkereye ceza tahakkuk ettirilmediğini bildirir şekilde cevap verildiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda davalının yakıt ücretini ödemek suretiyle fatura bedelinden —ödediğini ispat ettiği, ancak —– tarafından ceza kesildiği hususunu ispat edemediği kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça davacının eşi—-tarafından imzalandığı iddia edilen tediye makbuzları sunulmuş ise de —- imzayı inkar etmesi nedeniyle imza incelemesi yapılmış tediye makbuzları altında yer alan imzaların —– ait olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan —– altındaki imzaların —– ait olmaması nedeniyle davacının —-dönemine ilişkin fatura bedellerinin ödenmediğini ispat ettiği, davalının ise —- tarafından ceza kesilmemiş olması ve—- yakıt ödemesi yapılmış olması nedeniyle —- ödemeyi ispat ettiği diğer ödemeleri ispat edemediği bu nedenle ——- yönünden yapılan takibin haklı olduğu fazlaya ilişkin yapılan takibin haksız olduğu, iki faturanın kapalı fatura olması, ödemelerin tespitinin —— müzekkere cevabı ile belli olacak olması nedeniyle alacağın likit olmadığı ve icra inkar tazminatı talebinin şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —- sayılı dosyasına vaki itirazının —— alacak bakımından İPTALİNE,
3-Alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 690,29 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 151,52 TL ile icra dosyasına yatırılan 62,72 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 476,05 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.439,58 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 174,91 TL posta ve tebligat masrafından oluşan toplam 1.610,81 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan 1.297,56 TL ile 151,52 TL peşin harç ve 62,72 TL icra peşin harcı olmak üzere toplam 1.511,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafça yapılan 2 müzekkere gideri 30 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 5,83 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021