Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1440 E. 2020/265 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1440 Esas
KARAR NO : 2020/265

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı —— göstermekte olan bir şirket olduğunu, davacı ———edinmek ihtiyacı içerisine girdiğini bu amaçla davalı ile görüşmeler gerçekleştirdiğini, bu görüşmeler neticesinde davalı firmadan —–vermeye karar verdiğini, davacı şirketin ———- tutarında sipariş fişi düzenlendiğini, davacı şirket tarafından 23/03/2018 tarihinde yapılmış olan 2.832 TL tutarında sipariş fişi düzenlendiğini, davacı tarafından belirlenen miktarda ödemenin davalı şirket hebasına gönderildiğini, ödemeyi takiben taraflar arasında —– tarihli tekliflerin kabulü konusunda anlaşmaya varıldığını, bu kapsamda davacı şirket tarafından —-ödeme yapıldığını, başka bir değişle davacı şirket tarafından anlama gereğince üzerine düşen ödeme yükümlülüğünün eksiksiz olarak yerine getirildiğini, davacı şirket tarafından davalıya tarafların anlaşmasından kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmesi ve kapıların teslim edilmesi yönünde defaatle uyarıda bulunulduğunu, uyarıların sonuç vermemesi üzerine davalıya Beyoğlu —-. Noterliğinin ——– yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ancak davacı tarafından anlaşmadan doğan yükümlülükler yerine getirilmediği gibi ihtarnameye hiçbir cevapta verilmediğini, tüm bu nedenlerle ——–manevi zarar olmak üzere toplam 36.912 TL tazminatının ihtarnamenin davalıya tebliğinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, vekalet ücreti ve yargılama masrafının da karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
CEVAP : Davalı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava : Dava alacak davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış, ön inceleme yapılmış ve uyuşmazlık “taraflar arasında anlaşma uyarınca davacının davalıdan dosyada mevcut 22/03/2018 tarihli sipariş fişi içeriğindeki ——– Ürünlerin alımı karşılığında ödediğini iddia ettiği dava konusu değerin davalının malları teslim etmemesi nedeniyle davalıdan isteyip isteyemeyeceği ve davalının işbu malları teslim etmemesinden dolayı davacının uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararları isteyip isteyemeyeceği konusunda ihtilaf olduğu” şeklinde tespit edilmiş olup davalı vekilinin davaya cevap vermemesi nedeniyle davalı şirketin——tespit edilen yetkilisine dosyada mevcut teklif formlarındaki imzaların davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde isticvap davetiyesi gönderilmiş olup, davalı şirket yetkilisinin isticvap duruşmasına mazeret bildirmeksizin gelmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı tarafından davalıya yapılan ödemelere ilişkin dekontlar celp edilmiş olup,—–davalıya 4 parça halinde gönderilen ödemeler toplamının 26.912,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen Beyoğlu —– Noterliğinin —- yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde davacı tarafından davalıya yapılan ödemelerin 3 iş günü içerisinde teslim edilmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalı tarafa 06/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünden bilirkişi ara kararı oluşturulmuş ve usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 09/03/2019 tarihli raporunda davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı ticari defterlerinde davalıya ——- olmak üzere toplam—-ödeme yapıldığının kayıtlı olduğu davalı tarafın ise ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği ve incelenemediği anlaşılmıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ödeme dekontları, teklif formları bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında yangın kapısı alımı konusunda teklif formları imzalandığı ve davacının işbu formlar karşılığında davalıya toplam 26.912,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemelerin bilirkişi raporuyla da anlaşıldığı üzere davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, mahkememizce dosyada mevcut teklif formlarındaki kaşe ve imzaların davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunun aydınlatılması için usulüne uygun olarak isticvap davetiyesi gönderildiği, şirket yetkilisinin geçerli bir mazeret sunmaksızın isticvap duruşmasına katılmadığı gibi usulüne uygun olarak bilirkişi inceleme günü tebliğ edilmiş olmasına rağmen ticari defter ve kayıtlarını da incelemeye ibraz etmediği , davacının taraflar arasındaki kapı alımına ilişkin teklif formları kapsamında yapmış olduğu ödemeleri ispatlamış olması karşısında yangın kapılarının davacıya teslim edildiğinin ispat külfetinin davalıda olduğu, davalı tarafından yangın kapılarının davacıya teslim edildiğine ilişkin ispata yarar bir delil sunulmadığı, davacı tarafından davalıya Beyoğlu —— Noterliğinden gönderilen ihtarname ile ödenen bedelin üç iş günü içinde iadesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalı şirkete 06/09/2019 tarihinden tebliğ edildiği, davalının temerrütünün 09/06/2018 tarihinden gerçekleştiği, tarafların tacir olması nedeniyle alacağa ticari faiz uygulanması gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden ise davalının ödemeye konu yangın kapılarını teslim etmemesi nedeniyle ilgili TBK 58. Maddesindeki manevi tazminat koşullarının oluşmadığı “TBK’nın 58. maddesi uyarınca, “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24. maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur.
Bu durumda, davacının, iddia ettiği olayların kişilik hakkını, örneğin hayatını, sağlığını, vücut bütünlüğünü, şeref ve haysiyetini ya da somut olayda iddia edildiği üzere ticari itibarını nasıl ihlal ettiği hususunu somut olarak açıklaması ve bu iddialarını ispat etmesi gerekir. Somut olayda bu olguların varlığı ispat edilemediğinden, koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir ——” İstanbul BAM —. H.D —– ” sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın manevi tazminat davası yönünden kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden ise reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın maddi tazminat istemi yönünden kabulü ile,
—– tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat istemi yönünden açılan davanın reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 630,37 TL harcın alınması gerekli olan 1838,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.207,99 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 630,37 TL, posta ve tebligat gideri 820,8 TL, bilirkişi ücreti 750 TL, olmak üzere toplam 2.201,17 TL yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.