Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1431 E. 2018/1242 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1431
KARAR NO : 2018/1242
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
GEREKÇENİN YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 10/12/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yurtdışına gerçekleştireceği seyahat nedeniyle ———— tarihinde 24291290/0 poliçe numaralı seyahat sağlık sigorta poliçesi yaptırdığını, müvekkilinin Almanya’ da bulunduğu sırada akut karın ağrısı şikayeti ile öncelikle ———‘ ta bulanan bir hastaneye müracat ettiği ve hastanede yapılan incelemeler sonucunda müvekkilinin batınında kan tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin acil müdahaleye ihtiyaç duyduğu anlaşılarak KlinikumLüneburg Hastanesi’ne ambulans ile sevki gerçekleştiğini, müvekkilinin hastane nakil masrafları ve hastanede yapılan müdahalelere ilişkin olarak toplam 4.326,87 Euro ödeme yaptığını, müvekkilinin yapmış olduğu sağlık giderlerininin davalı ile arasında akdedilen sigorta poliçesi uyarınca kendisine ödenmesi için sigorta şirketine müracat ettiğini, sigorta şirketi tarafından 24/07/2018 tarihinde verilen cevapta müvekkilinin geçirdiği hayati tehlikeyi “uzun süreler içerisinde gelişen bir hastalık” olarak nitelendirilmiş olduğu ve Poliçe Şartları Genel İstisnalar 2. Maddesine istinaden müvekkilinin talebinin olumsuz değerlendirildiğini bildirerek müvekkiline ödeme yapmadığını, sigorta şirketi tarafından yapılan değerlendirmenin hukuka aykırı olduğu ve gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesinin Poliçe Şartları Genel İstisnalar 2. Maddesi” sigorta tarihinden önceki altı yıl içinde tedavi veya diş hekimi yardımı gerektiren hastalıklar(Tıbbi Yardımın Önlemek Amacıyla Yapılan Zorunlu Tıbbi Müdahaleyle İlgili Olması Halinde Bu İstisna Uygulanmayacaktır.) şeklinde düzenlendiğini, ilgili düzenleme dikkate alındığında müvekkilinin geçirmiş olduğu rahatsızlığın sigorta poliçesi kapsamında yer aldığının sabit olduğunu beyanla fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve başvuru hakkının saklı kalmak kaydıyla davalıdan 100 Euro maddi tazminatın/sağlık giderinin yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler teatisi başlatılmadan dosya üzerinden karar verilmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği; Riskin gerçekleşmesi nedeniyle sigorta bedelinin (maddi tazminat) tahsili, davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi; 6102 sayılı TTK’nın 1473/1. maddesindeki “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
Buna karşılık, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden(TKHK m.3/k) davacı ile ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan(TKHK m.3/ı) davalı arasında tüketici işlemi(TKHK m.3/l) bulunmaktadır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, poliçe, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında Seyahat Sağlık Sigorta Poliçesi düzenlendiği, poliçenin 07/05/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olduğu, poliçenin coğrafi kapsamının ise Seyahat – Avrupa (Schengen) olduğu, davacı … ‘ın yaralanma ve hastalık sebebiyle tıbbi tedavi, konaklama ve nakillerinin teminat kapsamında olduğu, sigorta poliçesinin davacının maddi ve manevi varlığına ilişkin olması nedeniyle bu işlemin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında tüketici işlemi olduğu, buna göre dava tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu, her ne kadar sigorta işlemleri Ticaret Kanununda ticari dava olarak düzenlenmiş ise de yürürlük tarihi Ticaret Kanunundan daha sonra olan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ayrıca tüketici hakkında öncelikle uygulanması gereken özel nitelikteki 6502 sayılı TKHK uyarınca uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, görevin tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin olması nedeniyle tüketici mahkemesine (TKHK m.73) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi. 18/12/2018