Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1414 E. 2019/507 K. 20.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1414
KARAR NO : 2019/507

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; davacı ile davalı müvekkilinin —————– ortak olduklarını, müvekkili şirketin şirketteki payının % 80, davalının ise % 20 olduğunu, davalının şirketin kuruluş aşamasında ana sözleşmeyle şirkete müdür olarak atandığını, gerek bu nedenle gerekse de şirket genel kurulunda alınan kararın ticaret sicil müdürlüğünce ana sözleşmenin 15. Maddesi gerekçe gösterilerek tescil edilmemesi nedeniyle TTK 630/2.maddesi gözetilerek davalının müdürlük yetkisinin kaldırılmasını talep etmek zorunluluğu hasıl olduğunu, TTK 630/2.maddesinde, her ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceklerinin düzenlendiğini, davalının müdürlük yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği gibi konusu suç teşkil edebilecek bir çok hukuka aykırı iş ve işlemler yaptığını ve şirketi zarara uğrattığını, müvekkilinin —- tarihinde ortaklardan davalı … ile dava dışı———- şirketteki hisselerinden eşit miktarda hisse satın alarak, şirketin yüzde 60’ını devraldığını ve şirkete ortak olduğunu, şirketin ünvanının da ———— olarak değiştirildiğini, bu dönemde davalının ve dava dışı o tarihteki ortak —– şirket müdürü olarak şirketi temsil ve ilzam ile yetkilendirildiğini ve müvekkili şirketin çoğunluk hissesini devralmasına rağmen şirket yönetimini eskisi gibi … ile —— bıraktığını, 01.09.2016 tarihinde ise dava dışı ortak — şirkete zarar verici eylemlerde bulunduğunu, davalı tarafından müvekkiline bunun bildirildiğini ve — sahibi olduğu % 20 hissesinin tamamını müvekkiline devrederek ortaklıktan ayrıldığını, böylelikle müvekkilinin şirketteki ortaklık oranının % 80’e ulaştığını, iş bu hisse devrinden sonra dahi müvekkilinin yönetim yetkisini devralmadığını şirketin davalı ile şirkette muhasebe ve finans departmanı çalışanlarından müdür olara atanan———-tarafından müştereken imzaları ile temsil ve ilzam edildiğini, bu süreç içinde davalının———- kurulu bulunan — ——————-. İsimli firmaya % 60 oranında ortak olduğunu beyan ederek, bu hususta müvekkiline çeşitli belgeler gönderdiğini birçok mail yazışmaları ve raporlarda bu hususa ilişkin beyanlarda bulunduğunu, taraflar arasında birçok kez görüşmeler olduğunu, —- söz konusu —- kurulu şirkette iştiraki olduğu bizzat davalı tarafından beyan edildiği halde müvekkili şirketin —- adresine yaptığı ziyaret sırasında davalının tepkisi ile karşılaşıldığını, davalının —– şirketle ilgisi olmadığını beyan ederek gelen kişileri şirketten uzaklaştırdığını, 26.10.2018 tarihinde yapılan genel kurul sırasında da bu hususu zapta geçirerek belgeye imzaladığını, bu gelişmelerden sonra müvekkilinin şirketin yönetim yetkisini alarak şirkette mali bir denetim yapmak istediğini, bu aşamadan sonra davalının direnci ile karşılaştığını ve talep edilen belge ve bilgileri müvekkiline vermediğini,şirkete atanmak istenen—- atanmasını engellediğini ve bu süreçte açıkça şirketin zararına yol açabilecek birçok iş ve işlemler yaptığını belirterek öncelikle davalının müdürlük yetkisinin ihtiyati tedbir kararı ile kaldırılmasını ve bu hususta verilecek kararın ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilanını ayrıca şirket müdürü olan davalının özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi nedeniyle TTK 630. Maddesi gereğince yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA : Davalı-Karşı davacı vekili dilekçesinde, mahkemenin denetim ve onay kayyımı atanmasına dair kararına iştirak ettiklerini, …tarafından yapılan iş ve işlemlerin amacının ————– kaydırılarak ————– firmasının fiilen iş yapamaz hale gelmesi, pazardan silinmesi ve bu süreçte müvekkilinin şirket hissesini bila bedel alabilmeye yönelik olduğunu, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı-Karşı davacı vekili , karşı davadaki istemlerinde, yapılacak yargılama sonucunda; …nin kendisine tanınan yöneticilik (müdürlük) yetkisini mevzuata, sözleşmeye , şirketin hak ve menfaatleri aleyhine kullandığı tespit edilecek olup, TTK 630 vd maddeleri bağlamında öncelikle yönetim hakkı ve temsil yetkisinin kaldırılmasına ve yöneticilikten azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl dava, şirket müdürü olan davalının, TTK 630.maddesi gereğince yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına karar verilmesi istemine,
Karşı dava ise, davalı-karşı davacının kendisine tanınan yöneticilik yetkisinin TTK 630 vd maddeleri bağlamında öncelikle tedbiren kaldırılmasına , yargılama sonucunda da müdürlükten azline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı-karşı davalının tedbir talebi ile ilgili olarak verilen 12.12.2018 tarihli karar ile, davacı vekilinin dava dışı———— davalının yönetim hakkı ve temsil yetkisinin tedbiren kaldırılması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine, HMK 389 vd maddeleri uyarınca davacı tarafın davalının ihtiyati tedbir yoluyla müdürlük yetkilerinin sınırlandırılmasına ilişkin talebinin kabulü ile tarafların ortağı, davalının müdürü olduğu———- denetim ve onay kayyımı olarak Mali Müşavir …’ın atanmasına karar verilmiştir.
Davacı-karşı davalının mahkememizce verilen 12.12.2018 tarihli şirkete denetim ve onay kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbire itirazı üzerine mürafaa günü verilmiş ve mürafaa duruşmasında davacı-karşı davalı vekili kayyım atanmasına ilişin bir talepleri bulunmadığını, mahkemece verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş davalı-karşı davacı vekili de mürafaa günü anlatımında , mahkemece denetim ve onay kayyımı atanmasına ilişkin kararın yerinde olduğunu beyan etmiştir.Mahkememizce de 27.02.2019 tarihli oturumda dava dışı şirkete denetim ve onay kayyımı atanmasına ilişkin kararın kaldırılması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava dosyasının duruşması 26.6.2019 tarihine bırakılmış ise de, her iki taraf vekili mahkememiz dosyasına uyap üzerinden gönderdikleri dilekçeleri ile , taraflar arasında sulh olduğunu belirterek gerek asıl davada gerekse karşı davada her iki tarafın taleplerinden feragat ettiklerini belirterek, karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama masrafı ve vekalet ücreti talepleride bulunmadığını belirterek, duruşma günü beklenmeksizin celse açılması için mahkememize müracaat etmişler ve taraf vekillerinin bu talepleri yerinde görülerek 20/05/2019 günü celse açılmıştır.
Yapılan duruşmada davacı -karşı davalı vekili , sundukları 15.5.2019 tarihli feragat dilekçesini tekrar ederek, karşı davada da feragat dilekçesine bir itirazları olmadığını, karşı dava yönünden karşı davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmiş, davalı-karşı davacı vekilide aynı gündü duruşmada karşı davadan feragat ettiklerini, asıl davada davacı tarafından yapılan feragat beyanına bir diyecekleri olmadığını, asıl dava yönünden asıl davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini belirterek her iki taraf vekili bu beyanlarını imzaları ile onaylamışlardır. Taraf vekillerinin dosya içeriğindeki vekaletnamelerinin incelenmesinde her iki taraf vekilinin de feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, hem asıl hemde karşı davadan feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıda yazılı şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Asıl davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karşı davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Mahkememizce verilen 12.12.2018 tarihli davacı şirkete denetim ve onay kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, kayyımın görevinin sonlandırılmasına,
4-(3) nolu ara kararının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde ilanı için—— müzekkere yazılmasına
5-Harçlar Yasası uyarınca ,
Asıl davada alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35.90 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 8.50 TL harcın davacı-karşı davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karşı davada alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak yatırıldığı anlaşıldığından başkaca harç alınmasına yerolmadığına,
5-Taraf vekilleri karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden bu konuda karar verilmesine yerolmadığına, yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yerolmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık kesin sürede istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı