Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1408 E. 2019/1004 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1176 Esas
KARAR NO : 2019/1038

DAVA : Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2015
KARAR TARİHİ : 05/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin davalı ——–parselin maliki olduğunu, davalı kurulmadan önce var olan —– üyesi olduğunu, kooperatif zamanında alınan hatalı kararlar nedeniyle kooperatif aleyhine —-tazminat davası açıldığını, dava devam ederken kooperatifin tasfiye edildiğini, yapılan yargılamada kooperatifin ihyası için kendilerine süre verildiğini, ihya neticesinde görülen dava sonunda—–hatalı kararları nedeniyle zararın oluştuğuna hükmedildiğini, hükmün kesinleştiğini, ilamın takibi neticesinde kooperatif nezdinde sadece —– tahsilat yapılabildiğini, başka bir varlığının bulunmadığını, bahsi geçen kooperatifin tüm aktif ve pasifleri ile birlikte davalı müdürlüğe dönüştüğünü, MK m.2 bağlamında perdenin aralanması teorisi uyarınca ve TTK m. 146-151 çerçevesinde davalının tahsil edilemeyen bu alacaktan sorumlu olduğunu zira bahsi geçen kooperatifin kapanış genel kurulunun geçen kooperatifin kapanış genel kuruulunun 5. Maddesinde ” devam etmekte olan davalar ve mukavele gereği yapılması gereken işlerin organize sanayi bölgesine devrine karar alınmıştır” dendiğini de belirterek, bakiye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili —— tarihli dilekçesi ile ———-, tüm malvarlığı ile———–devamı olarak hayatiyetini devam ettirdiği sabit olan , Davalı ,————- , İstanbul Anadolu ———- Asliye Ticaret Mahkemesi —– dosyası ile kesinleşen , ——- olduğuna, kesinleşen mahkeme ilamındaki alacağa istinaden, ( İstanbul Anadolu ——-İcra Müdürlüğünün ————–ile başlatılan ilamlı icra takibine konu) asıl alacak bakiyesi ——– ( ——– alacağın , ilk dava tarihi olan, ——— tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalı ———–tahsiline karar verilmesini talep ederek ıslah ettiğini beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bahsettiği ———tarihli sözleşemeye dayalı olarak başlatıldığı ve ———tarihinde tamamlandığını, davacının müvekkiline karşı ise —— tarihinde dava açtığını, davanın zamanışımı süresi geçtikten sonra açıldığını, müvekkilinin bahsi geçen kooperatifin devamı ya da uzantısı olmadığını, onun borçlarından sorumluluğunun bulunmadığını, kapatılan ——esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde verilen ve kesinleşen kararda —- tazminattan sorumluluğunun bulunmadığı ve bu borçtan sorumlu olan kooperatifin ihyasının gerektiği sonucuna varıldığını, öte yandan TTK’da yer alan bir ilkenin ——–aleyhine uygulanamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Dava dışı —————–dönüşüp dönüşmediği, davalının dava dışı ———- devamı olup olmadığı ve davalının İstanbul Anadolu———-. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——–karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan alacaktan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 2.maddesindeki; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz .” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ———. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ( Kadıköy ——. Asliye Ticaret Mahkemesi ) —– Esas ve —– Karar sayılı kararın incelenmesinde; taraflarının davacı ve tasfiye halinde ———- —–olduğu, dava konusunun hukuki niteliği itibariyle inşaatın imar mevzuatına aykırı ve ayıplı yapılması nedeniyle uğranılan zararların tazmini ve haksız olarak tahsil edilen yapı denetim hizmeti ücretinin tahsiline ilişkin olduğu, davalı kooperatifin davadan önce tasfiye sürecine girdiği ve —– tarihinde tasfiyenin sona erdiği —-tarihinde tasfiyenin bittiğinin tescil edildiği, ticaret sicil gazetesinde ilan edilerek tasfiyenin kapatıldığı, bu nedenle davacı tarafa kooperatifin tasfiyesinin ihyası için süre verildiği, davacı tarafından İstanbul —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas ———– Karar sayılı dava dosyasında ihya davası açıldığı ve işbu davanın sonuçlandırılması için yeniden ihyasıyla ticaret siciline kaydedilmesine karar verildiği, davalı kooperatif vekilinin mahkemenin ihya kararı uyarınca sicil kaydının da ihya edilmediğini savunmuşsa da ihya kararının sonuç doğurabilmesi için bu kararın ayrıca tesciline ve ilanına gerek bulunmadığı, kooperatif tasfiye memurlarına ihya kararı tebliğ edilerek kararın kesinleştiği, dosyada mevcut mahkemece belirlenen bilirkişi raporu da dikkate alınarak mahkemece davanın kısmen kabulü ile—– ayıplı bina imalatı nedeniyle tazminat,—– yapı denetim masrafı olmak üzere toplam—– tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanun’un 2/1 maddesi uyarınca hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine dair karar verildiği, kararın —- onandığı, işbu dava tarihinin—- olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan İstanbul Anadolu—— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- karar sayılı ilamından davacı tarafından ————ihyası için dava açıldığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve Kadıköy —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esasında kayıtlı davanın takibi ve sonuçlandırabilmesi açısından yeniden ihyası ile ticaret siciline kaydına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan İstanbul Anadolu ——İcra Dairesinin——— sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından dava dışı ——————– aleyhine Kadıköy —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——karar sayılı ilamı ile ilamlı takip yapıldığı, takip tutarının toplam —–olduğu, alacaklı tarafından bankalara gönderilen haciz ihbarnameleri sonuçu —— tarihli yazısında dosya borçlusunun hacizli bulunan —–karşılığı tutardan —— masrafı düşüldükten sonra —– nin icra dosyasına gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişilerden rapor alınması yönünden ara karar oluşturulduğu, bilirkişilerin dosyaya sunmuş olduğu 08/05/2018 tarihli raporda özetle; davacı ile kooperatif arasındaki tazminat alacağı ilişkisinin kooperatif yönetiminin 01/02/2002 tarihli sözleşmeye dayalı olarak başlatıldığı ve 01/05/2003 tarihinde tamamlanan hatalı inşaata dayandığı, kooperatif aleyhine 24/10/2005 te açılan dava devam ederken kooperatifin tasfiye olduğu, davacı tarafından kooperatifin ihyası yönünden dava açıldığı, ihya neticesinde tekrar tüzel kişilik kazanan kooperatife karşı yürütülen dava neticesinde verilen kararın davacı lehine kesinleştiği, kooperatiften alacağını tahsil edemeyen davacının kooperatifin devamı olduğu iddiasıyla huzurdaki davayı açtığı, huzurdaki davaya ———— bir işletmenin devrine ilişkin hükümlerin dava konusu ihtilafa davalı —- ticaret şirketi olmaması nedeniyle uygulanamayacağı, davalı kooperatifin —–tarihli son genel kurulunda ” tasfiye halindeki kooperatife ait devam etmekte olan mahkemeler ve mukavelelerin—– devrine, uyuşmazlıklardan ve sözleşmelerden doğan hak ve —- devir ve temlikine karar verildiği ve bu gündem maddesinin genel kurulda kabul edildiği, kooperatifin sadece üyeler tarafından kurulmakta kalmayıp, gerek tüm aktif ve pasifiyle birlikte kooperatifin devamı niteliğini taşıdığı ve hatta kooperatifin son genel kurul kararında bunun açıkça kararlaştırıldığı ve ayrıca kurucularında kooperatif üyelerinden oluştuğu, bu şartlar altında davalı ——– ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu ve kooperatifin borçlarından sorumlu olmayacağına dair savunmayı Medeni Kanun 2. Hükmünde düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, böyle durumlarda önceki bir tüzel kişi ile onun devamı niteliğinde olan sonraki tüzel kişiliğin bir bütün olarak değerlendirileceği, zamanaşımı yönünden ise Medeni Kanun 2’ye dayanarak tüzel kişilik perdesinin aralanması ve sonraki tüzel kişinin öncekinin devamı olduğu, borç ve sorumluluklar açısından ikisinin bir bütün olarak nitelendirildiği durumlarda iki tüzel kişi bir bütün olarak görüldüğünden önceki tüzel kişiye karşı zamanaşımı süresi içinde açılan dava veya başlatılan takiplerin dikkate alınması gerektiği, sonuç olarak Medeni Kanun 2 Hükmü dikkate alındığında davalının söz konusu kooperatifin devamı niteliğinde olduğu, davacının kooperatiften olan alacağı bağlamında tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi uyarınca kooperatif ile davalı—– bir bütün olarak görmekte olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş olup, 29/09/2016 tarihli ara karar uyarınca bilirkişi olarak ———- davalı kooperatifin bir dönem danışmanlığı yapmış olması nedeniyle bilirkişi seçilmesi ara kararından dönüldüğü, yerine resen kooperatifçe bilirkişi ——— atandığı, ancak bilirkişi heyet raporunda kooperatif bilirkişi olarak ———- rapor sunduğu, ancak mahkememizce seçilen bilirkişi——- yeniden rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişilerce dosyaya sunulan 29/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyada mevcut—– tarih—— sayılı —– eski ünvanı —— ünvanının—————– tarihli genel kurul toplantısının 5 nolu gündem maddesinde ——– , uyuşmazlıklardan ve sözleşmelerden doğan hak ve borçları ——- devir ve temliki hususunun kabulüne karar verildiği, kararın ——- sayılı ——- dolayısıyla davalı ——– söz konusu kooperatifin devamı niteliğinde olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, İstanbul Anadolu ——–. Asliye Ticaret Mahkemesinin——- esas sayılı dosyası, İstanbul —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin——- esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine açılan İstanbul Anadolu——. ATM’nin ——esas sayılı dosyasında görülmekte olan davada davacının —— aleyhine dava açtığı, dava devam ederken kooperatifin tasfiye olduğu, mahkemece davacıya kooperatifin ihyası için süre verdiği, davacı tarafından İstanbul —— esas sayılı dosyasından ihya davası açıldığı ve kooperatifin ihyasına karar verildiği, —– verilen kararların —– denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının alacağın tahsili için İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —–esas sayılı dosyasıyla ilamlı takip yaptığı ve yapılan haciz işlemleri sonucu icra dosyasından—- tahsil ettiği, başkaca bir tahsilat yapılmadığı ve huzurdaki davayı açtığı ve davasını —- tarihli dilekçesi ile ıslah ettiği ve ——- dayandırdığı ve tüzel kişilik perdesinin aralanmasına ve aralarında davalının tüzel kişilinin —– —- tüzel kişiliğinin devamı olduğuna karar verilmesini ve İstanbul Anadolu———–ATM’nin—– esas sayılı dosya ile kesinleşen kooperatif borcundan sorumlu olduğundan karar verilmesini talep ettiği, mahkememizce hükme esas alınan somut ve gerekçeli bilirkişi raporları da dikkate alındığında dava dışı kooperatif kayıtlarında yapılan incelemeye göre ——- tarihli genel kurul toplantısında tasfiye halindeki kooperatife ait devam etmekte olan mahkemeler ve mukavelelerin——-devrine, uyuşmazlıklardan ve sözleşmelerden doğan hak ve borçların —- karar verildiğinin tespit edildiği,——-dava dışı kooperatifin üyeleri tarafından kurulduğu, aktif ve pasifi ile birlikte kooperatifin devamı niteliği taşıdığı, bunun da kooperatifin son genel kurulunda açıkça kararlaştırıldığı, tüm düzenlemeler karşısında davalının kooperatiften ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu ve kooperatifin borçlarından sorumlu olmayacağına dair savunmanın Medeni Kanun 2. hükmü uyarınca düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı ve davalının dava dışı kooperatifin devamı niteliğinde olduğu, davalı her ne kadar zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de davacı tarafından ilk davanın İstanbul Anadolu—— tarihinde açıldığı, işbu davanın açılmasıyla davalının dava dışı kooperatifin devamı olduğu kanaatine varıldığından zamanaşımının ilk dava açılması ile kesildiği, davacının kooperatif aleyhine yapmış olduğu icra takibinden 7.523,18 TL tahsil ettiği, bu bedelin dava değerinden düşüldüğünde davacı tarafından 80.341,21 TL nin davalıdan talep edilebileceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
2——-tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan —– harcın ve icra takibi peşin harcı —– alınması gerekli olan—– harçtan mahsubu ile bakiye ——- karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri ——-, olmak üzere toplam ——– yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan ——- yargılama masrafından, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gider —–, olmak üzere toplam —— kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden —- mahsubu ile kalan —– peşin harç—–eklenerek sonuç olarak —– davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —– yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan —- davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca——- ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———- — davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.