Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1404 E. 2019/1291 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1404 Esas
KARAR NO : 2019/1291

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Beykoz İcra Müdürlüğü’nün —-. sayılı takip dosyasında takip alacaklısı olduğunu, Davalı-takip alacaklısının, dava dışı takip borçlusu olan — olan —alacağı için müvekkili —— ileti adresine 89/1 haciz ihbarnamesi gönderdiğini, Müdürlük dosyasından müvekkili —- tarihinde —- ileti adresine 89/2 haciz ihbarnamesi göndermiş olup müvekkili bankanın —-tarih ve 5120 sayılı— barkod numaralı cevap yazısının——– kanalı ile süresi içerisinde itiraz ettiğini, Müvekkili banka tarafından verilmiş 89/2 haciz ihbarnamesine cevap yazısı ile 89/1 haciz ihbarnamesine cevap yazısında da söz konusu hesapta bulunan mezkur meblağa haciz işlendiğini, bunun haricinde müvekkili bankanın dava dışı takip borçlusuna herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ederek müvekkili—- dava dışı takip borçlusu olan —- borcu olmadığının tespitiyle haciz ihbarnamelerinin iptal edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hak düşürücü süre itirazlarının mevcut olduğunu, İİK. 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğunu, İ.İ.K.nun 89/3. maddesi uyarınca 3. haciz ihbarnamesine karşı açılacak menfi tespit davasının 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılmasının zorunlu olduğunu, Beykoz İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı icra dosyasında 3. haciz ihbarnamelerinin davacı şirkete——– tarihinde tebliğ edildiğini . davacı tarafın ise işbu davayı —– tarihinde açtığını, İ.İ.K.nun 89/3. maddesi uyarınca 3. haciz ihbarnamesine karşı açılacak menfi tespit davasının 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması zorunlu olduğundan dava süresinde açılmadığından davacı tarafın davasının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafa Beykoz İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasından birinci haciz ihbarnamesi 06/06/2018 tarihinde, ikinci haciz ihbarnamesi —- tarihinde, üçüncü haciz ihbarnamesi ise —— tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafından Beykoz İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasına fiziki olarak veya elektronik ortamda cevap göndermediğini, davacı tarafın dilekçe ekinde ibraz etmiş olduğu birinci ve ikinci haciz ihbarnamesine karşı itirazları dosyaya ulaşmadığını, davacı taraf elektronik ortamda veya fiziki olarak posta yoluyla itirazlarını dosyaya süresinde sunmadığını, İtiraz kural olarak birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiği icra dairesine yapıldığını, ancak icra dairesinden başka bir icra dairesine de itirazını bildirebildiğini, bu halde itiraz başvurulan icra dairesine bildirildiği tarihte yapılmış sayılacağını, posta yoluyla yapılan itirazlarda, itiraz dilekçesinin postaya verildiği tarihte değil, posta ile gönderilen itiraz dilekçesinin icra dairesine geldiğinin icra tutanağına işlendiği tarihte yapılmış sayılacağını, itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip, icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir (İ.İ.K. Mad. 8/I, Yön.Mad.20). itiraz tarihi itiraz dilekçesindeki yazılı tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğunu, İcra memurunun havalesi yoksa tutanağa da geçirilmemiş ise geçerli bir itiraz söz konusu değildir. İcra dairesinde, gerek “yazılı” ve gerekse “sözlü” olarak yapılan, talep, itiraz ve beyanlar için düzenlenen tutanakların altının “icra müdürü” ya da “icra müdür yardımcısı” veya “icra katibi” tarafından imza edilmesi tutanakların geçerlilik koşulu olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı da davacının bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiğini, davacı taraf, haciz ihbarnamelerinin iptalini talep etmektedir. Genel mahkemede açılan menfi tespit davasında icra müdürü tarafından çıkartılan haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilemez. Belirtilen nedenlerden dolayı da davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı taraf haklı olsa dahi; yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeyeceğini, zira; davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, davacının bu yöndeki taleplerinin de reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle hak düşürücü sürenin nedeniyle davanın reddine-Davanın esastan reddine,-yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının takip borçlusuna borçlu olup olmadığı, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, İİK’nın 89. Maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri nedeni ile borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 89/3. Maddesindeki ” Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur (…)” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen Beykoz İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasında; davalı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu — Aleyhine 01/02/2018 tarihli kambiyo senetlerine özgü haciz yolu takip talebi ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine takibin kesinleştiği, davalı takip alacaklısının İİK.89 maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü şahıslara gönderilmesinin talep edildiği, birinci haciz ihbarnamesinin davacı bankaya gönderildiği daha sonra ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve davalının talebi üzerinde 3. Haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve davacı bankaya — tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı banka vekili dava dilekçesinde ve eklerinde birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini, buna rağmen 3. Haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek icra müdürlüğüne başvurduğu ve başvuru ekinde birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine yapılan itiraz dilekçelerinin örneklerinin sunulduğu, ancak icra müdürlüğünce haciz ihbarnamelerinin iptaline ve gönderilmemiş sayılmasına dair karar verilme yetkisinin icra müdürlüğünde olmadığından davacı vekilinin talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Bankaya gönderilen 3. Haciz ihbarnamesi kanuna aykırı ise banka, kanuna aykırı olan bu 3. Haciz ihbarnamesinin iptali için icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurabilir. Banka, ikinci haciz ihbarnamesine 7 gün içinde itiraz ettiği halde, icra dairesinin bunu nazara almadan bankaya sanki itiraz etmemiş gibi 3. Haciz ihbarnamesi gönderilmesi kanuna aykırıdır. Bu halde banka süresiz şikayet yoluyla 3. Haciz ihbarnamesinin iptalini isteyebileceğinden şikayet yoluna başvuran bankanın ayrıca kanuna aykırı 3. Haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün içinde mahkemede menfi tespit davası açmasına gerek yoktur fakat, davacının 3. Haciz ihbarnamesinin iptalinin icra mahkemesince karar verileceğini önceden bilmesi mümkün değildir. Bundan dolayı kanuna aykırı 3. Haciz ihbarnamesinin iptali için icra mahkemesine şikayet yoluna başvuran bankanın aynı zamanda 15 gün içinde menfi tespit davasını da açmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Bankanın hem 7 gün içinde icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurması, hem de 15 gün içinde mahkemede menfi tespit davası açması halinde şikayeti inceleyen icra mahkemesi 3. Haciz ihbarnamesinin iptali talebini reddederse o zaman banka mahkemedeki menfi tespit davasına devam eder, icra mahkemesi 3. Haciz ihbarnamesini iptal ederse menfi tespit davası konusuz kalır.
Banka menfi tespit davasını, 3. Haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinden açmak zorundadır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olduğundan mahkemenin davanın süresi içinde açılmadığını kendiliğinden araştırması gerekir,
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, takip dosyası, haciz ihbarnameleri, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı takip alacaklısı tarafından dava dışı borçlu Seyhan Külüğ hakkında başlatılan takipte davacı üçüncü kişi bankaya 89/1, 89/2 haciz ihbarnamelerinin e- tebligat olarak gönderildiği, daha sonra davalının talebi üzerine davacı bankaya 89/3 haciz ihbarnamesinin ise yine e-tebligat olarak gönderildiği, 893/ haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 28/09/2018 olduğu, e tebligatta beş günlük tebliğ süresinin de eklenmesiyle tebliğ tarihinin —— olduğu, eldeki davanın ise 15 günlük süreden sonra 02/11/2018 tarihinde açıldığı, davacı taraf her ne 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerini kep üzerinden sunduğunu, 3. Haciz ihbarnamesinin gönderildiğinin yasaya hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş ise de davacının bu iddiasının icra mahkemesince memur muamelesini şikayet yolu ile incelenmesi gerektiği, mahkememizin 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verme yetkisi bulunmadığı, tüm bu nedenlerle 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra 15 gün içerisinde Menfi Tespit davasının açılması gerektiği, dava açmak için öngörülen bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu, hak düşürücü sürenin taraflarca her zaman ileri sürülebileceği gibi hakim tarafından da resen nazara alınabileceği, bu kapsamda davacının eldeki davayı hak düşürücü süreden sonra açtığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan —- harcın alınması gerekli olan— harçtan mahsubu ile fazla alınan 8,50 TL’nin davacı taraftan alınarak hazine irat kaydına,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.