Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/140 E. 2019/516 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/140 Esas
KARAR NO : 2019/516

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkiline olan borcu nedeniyle davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün 2018/1301 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2018/1301 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile davalının asıl alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın amahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; başlatılan takibe yasal süresinde itiraz ettiklerini, müvekkili davalının ikametgah adresinin —— olduğunu, dosyanın yetkili —İcra Müdürlüğü mahkemelerinin yetkili olduğunu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının müvekkiline herhangi bir mal tesliminde bulunmadığnı, tarflar arasında akdedilmiş bir sözleşme olmadığını, fatura içeriklerine itiraz ettilerini, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini, davacının haksız ve kötü niyetli olarak açtığı iş bu davanın hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, haksız ve kötü niyetli olarak itirazın iptali isteminde bulunan davacının % 20 sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba ve faturaya dayalı bakiye alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır .
Davaya konu İstanbul Anadolu—. İcra müdürlüğünün 2018/1301 esas sayılı icra takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 12/01/2018 tarihinde cari hesap ve ekstresinden kaynaklı alacak açıklamasıyla 35.419,05 TL asıl alacak, 6.237,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.656,20 TL ödenmeyen cari hesap alacağının tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık: Taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından davalıya satılan balık ve deniz mahsulleri için düzenlenen faturalar ve cari hesap ekstresine konu alacak yönünden davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının takibe konu alacak yönünden davacıya borçlu olup olmadığı, İİk 67 maddesi uyarınca itirazın iptali hüküm ve koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi. Şeklinde tespit edilmiş ve taraflarca ön inceleme duruşma tutanağı imzalanmıştır.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış ve davalının ticari defterlerinin incelenmesi için —- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince alınan 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının 2016 yılı ticari defter kayıtlarına göre 12/01/2016 tarihi itibariyle davacı şirkete 35.419,05 TL borçlu olduğunun görüldüğü, taraflar arasında açık cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davaya takibe konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının davalıyı TTK 18/3 maddesi uyarınca takip öncesi temerrüte düşürdüğüne ilişkin dosya kapsamında herhangi bir ihtarname olmadığı, taraflar arasında açık cari hesaba dayalı ticari faaliyet olduğundan yapılan ödemelerin düzenlenen faturadan ziyade cari hesaptan mahsup edilerek muhasebeleştirildiği fatura bazında herhangi bir ödeme işlemi olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş, rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde davalının müvekkili şirkete mal veya hizmet teslimi olmadığını, davacı tarafla müvekkili şirket arasında sözleşme bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı tarafın bağlı olduğu —– dairesinden davacıdan alımlarına ilişkin BA formları celp edilmiş, davalının takibe konu faturaları ilgili vergi dairesine usulüne uygun olarak bildirdiği, faturaların — tarihli olduğu, davalının da —- Aya ilişkin vergi dairesine bildirimde bulunduğu görülmüştür.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, faturalar, icra takip dosyasına, taraflara ait ——- formları, talimat bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı faturalara konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususunda olduğu, davalının ticari defterleri yönünden talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davalının takibe konu faturaları, ticari defterlerine işlediği ve bağlı olduğu vergi dairesine BA formlarıyla bildirdiği, dolayısıyla davalı her ne kadar takibe konu fatura içeriği mal/hizmetin sunulmadığını iddia etmiş ise de, ticari defterlerine kaydederek ve vergi dairesine bildirerek fatura içeriği mal veya hizmeti almış olduğunun sabit olduğu, davalı her ne kadar taraflar arasında bir ticari ilişki olmadığını iddia etmiş ise de taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki olduğu, davalı cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu ancak taraflar arasında ticari ilişki olduğunun sabit olduğu ve para borcunun götürülecek borçlardan olduğu TBK 89 maddesi uyarınca icra dairesinin ve mahkememizini yetkili olduğu anlaşıldığından davalının yetki itirazının reddine karar verildiği, davacının davalıya takip öncesi TTK 18/3 de belirtilen şekilde temerrütünü gerçekleştirecek şekilde ihtarda bulunulmadığı dolayısıyla davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, ancak tarafların tacir olması nedeniyle takip sonrası avans faizi talebinin yerinde olduğu, alacağın faturaya dayandığı likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatının hüküm ve koşullarının oluştuğu, davacının davalıdan ticari defterleri üzerinde yapılan mali incelemeye göre 35.419,05 TL alacaklı olduğu, davalının takibe itirazının haksız olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davalının kısmen kabulü, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
Davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün– Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 35.419,05 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takibin bu tutar üzerinden DEVAMINA,
2.Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Alacağın % 20 si olarak hesap edilen 7.083,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Başlangıçta peşin olarak alınan 503,11 TL harcın alınması gerekli olan 2419,47TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.916,36 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 776 TL, bilirkişi ücreti 600 TL, olmak üzere toplam 1.376 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.169,97 TL yargılama masrafına, peşin harç 503,11 TL, eklenerek sonuç olarak 1.673,08 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 206,02 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca 4.246,09 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca 2725 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğnuda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı