Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1363 E. 2021/752 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1363 Esas
KARAR NO : 2021/752

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 27/11/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —- ile sigortalı—plakalı motora çarptığını, trafik kazası tespit tutanağından karşı tarafın %100 kusurlu olduğunu, maddi tazminat davası açısından belirsiz alacak davasında bedel arttırımı ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bütün davalılar için 1.000 TL maddi ve davalılardan … ve … için 30.000 TL manevi tazminat alacağı talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/10/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı …— vekili Mahkememize sunduğu 21/12/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Kaza sonrası müvekkil şirkete yapılan başvuru sonucunda —- yapılmış olan ödeme nedeniyle, davacının müvekkil şirketten herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve —- ihbarı gerektiğini, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacının usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve ….— dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar … ve … cevap dilekçesi sunmadıkları gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve/veya daimi iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderleri tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan 07/09/2017 tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; …—— sevk ve idaresindeki—- sayılı motosiklet arasında trafik kazası meydana geldiği, davacı sürücüsü … ve motosikletin arkasında yolcu konumunda bulunan dava dışı yolcu eşi —- yaralandığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan–arasında geçerli olduğu, sigortalısının … sigortalanan aracın—– —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası yaralanmasına bağlı vücudunda meydana—– tedavi edildiğinin tıbbi belgelerin tetkikinden anlaşıldığını, yapılan— vücudunun dış muayenesinde; kazaya bağlı birden çok —– bu süre zarfında kişinin %100 (yüzdeyüz) oranında geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğunu, —- tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; —— (140 derece) arızasının şekil—- oranının “%7, kişinin olaya bağlı sürekli tüm vücut özür oranının tablo 2.3’e göre %4 (yüzdedört) olduğunu, kişide saptanan geçici iş göremezlik oranı-süresi, başkasının bakımına muhtaç olma süresi ve sürekli özür oranı ile—- yaralanması arasında doğrudan illiyet (nedensellik) bağı bulunduğu kanaate varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti 03/09/2020 havale tarihli raporunda özetle; 07/09/2017 tarihinde meydana gelen olayda; davalı tarafa sigortalı —- sürücüsü davalı ..—- %90 (Yüzde doksan) oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü —- plaka sayılı motosiklet sürücüsü) …—%10 (Yüzde on) oranında kusurlu olduğunu, davacıya yapılan tedavilerin kazada yaralanmaları ile ilgili ve uygun olduğunu—- tetkik ve tedavi giderlerinin —-hastanelere kontrollere gidiş-geliş esnasında —— üzere toplam 4.762,25 TL bakıcı ve tedavi gideri olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kusuru %10 kusuru olduğundan 4.762,25 TL tedavi giderinin 4.286,03 TL kısmını talep edebileceğini, kusuru oranında talep edebileceği 4.286,03 TL tedavi giderinden davalıların sorumlu olup olmadığı ve sorumlu iseler sorumluluk oranlarının mahkemenin takdirinde olduğunu, davacının talep edebileceği geçici ve sürekli iş göremezlik maddi zararının kalmadığını beyan ve rapor etmişlerdir.
Aktüer bilirkişi 08/01/2021 havale tarihli ek raporunda özetle; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, güncel verilere göre yapılan incelemede; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi giderinden oluşan maddi zararları toplamının 8.122,88 TL olduğunu, —— kararı dikkate alınarak——-ücretlerinin de dikkate alındığını; hal böyle olunca kök raporda hesaplanan maddi zarar tutarından farklı sonuçlara ulaşıldığını beyan ve rapor etmiştir.
—- havale tarihli ikinci ek raporunda özetle; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.027,99 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 2.417,20 TL olduğunu, davacının nihai ve gerçek tedavi-bakıcı gideri maddi zararının — kullanılarak bakiye ömrün tespit edildiğini ve bu nedenle sürekli iş göremezlik maddi zararının 1. ek raporda hesaplanan maddi zarar tutarından daha fazla hesaplandığını, beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya kapsamında —— tarihinde davacı ..——- motosiklet ile davalı …—- sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın çarpışması ile trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde trafiğin seyir durumunu dikkate almadan kontrolsüz şekilde yan yola giren ve yan yolda yolun sağını takiben seyir halinde olan —- plakalı motosikletin seyir durumunu uzaklık ve hızını dikkate almayarak kontrolsüz şeklide —-araç sürücü davalı …— % 90 oranında kusurlu olduğu, mevcut —- seyir durumunu dikkate alarak —- karşı tedbir alabilecek düzeye düşürmeyerek seyrine devam eden ve kendisine doğru yönelen kamyonet sürücüsünü motosikletin kornasını kullanmak sureti ile uyarmayan davacı sürücü …—- % 10 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının tüm vücut özür oranının % 4 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğu, bakıcı yardımına ihtiyaç duyduğu sürenin 3 ay olduğu, dosya kapsamına ve yerleşik yargıtay uygulamalarına uygun olması, davacının gelirinin ———- belirlenmesi nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının daha önce yapılan 19.433,87 TL ödemenin güncellenerek zararından düşülmesinden sonra 2.417,20 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı, 4.027,99 TL geçici iş göremezlikten kaynaklı, 4.799,25 TL bakıcı giderinden kaynaklı ve 855,00 TL tedavi giderinden kaynaklı davalılardan kusur oranlarına göre talep edebileceği, karşılanmayan zararının bulunduğu davalılardan …—- kazaya % 90 kusuru sebebiyet vermesi nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre, davalılardan …’ nın kazaya % 90 kusurlu neden olan —– plakalı aracın işleteni olması nedeniyle KTK 85. Maddesi uyarınca, diğer davalı .—–plakalı aracı kaza tarihinde geçerli sigorta poliçesini yapan şirket olması nedeniyle KTK 92. Maddesi uyarınca davacının zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağına göre davacının kaskının takılı olduğu, bu nedenle zararın artmasına etki eden müterafik kusurunun bulunmadığı, bu nedenle tazminattan indirim yapılmasına yer olmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana geliş şekli, zararın büyüklüğü göz önüne alınarak zenginleşmeye yer vermeyecek şekilde uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerektiği, davacı vekili tarafından sunulan talep artırım dilekçesinde alacak kalemlerine kaza tarihinden itibaren —– en yüksek faizin uygulanması talep edilmiş ise de dava dilekçesinde faiz talebinin bulunmadığı, bu nedenle talep artırım dilekçesinin sunulduğu 09/07/2021 tarihine kadarki dönem için bu döneme kadarki işleyen faize ilişkin olarak harçlandırılmış bir talep bulunmadığından faiz işletilmesine imkan bulunmadığı—–Karar sayılı ilamı), talep artırım dilekçesinde talep edilen maddi tazminata ilişkin alacak kalemleri yönünden talep artırım dilekçesi tarihinden itibaren zararın haksız fiilden kaynaklı olması ve davacının tacir olmaması nedeniyle yasal faiz işletilmesi gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden faiz talebi bulunmadığından hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden faiz işletilmemesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı geçici iş göremezlik zararının tazmini davası yönünden davanın KABULÜ ile; 4.027,99 TL’nin 09/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı …—– kaza tarihinde geçerli poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının açtığı sürekli iş göremezlik zararının tazmini davası yönünden davanın KABULÜ ile; 2.417,20 TL’nin 09/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı … —- kaza tarihinde geçerli poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının açtığı tedavi giderinin tazmini davası yönünden davanın KABULÜ ile; 855,00 TL’nin 09/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı …—-kaza tarihinde geçerli poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının açtığı bakıcı giderinin tazmini davası yönünden davanın KABULÜ ile; 4.799,25 TL’nin 09/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı …—— sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 5.000,00 TL’nin davalılar —-müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.168,06 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 105,89 TL ile tamamlama harcı olarak alınan 40,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.022,17 TL karar ve ilam harcının davalı … şirketinin sorumluluğu 680,62 TL ile sınırlı olmak kaydıyla tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan – vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar .— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından maddi tazminat davası yönünden yargılama boyunca yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 2.600,00 TL bilirkişi ücreti, —- posta ve tebligat giderinden oluşan 4.758,98 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 1.932,94 TL ile 105,89 TL peşin harç ve 40,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.078,83 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.