Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1351 E. 2019/124 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1351
KARAR NO : 2019/124
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkilinin alacağının tahsili için ilk olarak davalı aleyhine İstanbul Anadolu 8.icra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı ile icra takibinin durduğunu, davalı borçlunun sözkonusu itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu , yapılan icra takibinde———- TL lik fatura alacağı icraya konu edilmiş ise de, müvekkilinin kayıt ve defterlerinde yapılan inceleme neticesinde davalı borçlunun müvekkili şirketten satın almış olduğu iki daire için ödemiş olduğu bedellerin toplam borcundan mahsubu neticesinde 1.092.650.00 TL borcu kaldığının tespit edildiğini, bu nedenle de bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazında dava konusu taşınmazları aldığını, ödemeleri de yaptığını beyan ederek itirazda bulunduğunu, bir başka deyişle davalının takibe itirazında müvekkili şirket ile aralarındaki ticari ilişkiyi kabul ettiğini ve bundan doğan tüm borcun vaktinde ödendiğini savunduğunu belirterek, davalı adına kayıtlı———— nolu taşınmazın İİK 257 vd maddeleri uyarınca dava miktarı üzerinden ihtiyaten haczine karar verilmesini ve İstanbul Anadolu 8. İcra Dairesinin ——— esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin ——- TL üzerinden devamına , kötüniyetli ve haksız itirazları nedeniyle davalı aleyhine takibin devamına karar verilen miktarın % 20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkilinin dava konusu taşınmazın bedelini ödediğini ve davacının tapu sicil memuru huzurunda taşınmazın bedelini aldığını belirttiğini, tapu müdürlüklerinde kamera karşısında bu hususun teyit edildiğini, bunun akabinde de imzalar ve memurun onayı ile devir işlemlerinin tamamlandığını, müvekkilinin hernekadar ——– vatandaşı olması da davaya konu edilen taşınmazı bugüne kadar satmadığını ve kendi kullanımına tesis ettiğini, bu sebeple davacı tarafın mal kaçırma iddialarının haksız ve kötüniyetli iddialar olduğunu, davalı müvekkilinin tacir olmadığını ve taraflar arasında ticari bir ilişki de mevcut bulunmadığını belirterek davada İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, esasa ilişkin beyanlarında da haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında yapılan taşınmaz satışına dair bedelin davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle girişilen icra takibine yapılan davalı itirazının iptali istemine ilişkindir.
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 maddesi)
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaıet mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
28.05.2014 tarihinde yüıürlüğe giren. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde. Tüketici ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak . 3/1- ı-bendinde iseTükctici işlemi ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Konulması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ———– parselde kayıtlı konut (mesken) cinsinde olan –nolu taşınmaz ile————-parselde kayıtlı —— nolu taşınmazın satışı konusunda yapılan anlaşma çerçevesinde davalı tarafından ödenmeyen bakiye bedelin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu alacak tüketici işleminden doğmuştur.
Açılan davanın TTK’da sayılan mutlak ve nispi ticari dava niteliği bulunmamaktadır.
Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 03.03.2015 .2015 gün 2014/25144 Esas 2015/3799 Karar sayılı kararı uyarınca da Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle 07/11/2013 tarihli 6502 sayılı yasanın 73/1 maddeleri uyarınca Tüketici istekleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli olup mahkememiz görevli olmadığından davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1.TTK 5/3 ve HMK 114/1-c maddeleri uyarınca mahkemizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu Nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca işbu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde başvuru halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
5-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemece devam edilmemiş ise; talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespitine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi.11.02.2019