Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/133 E. 2019/868 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/133
KARAR NO: 2019/868
DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ: 18/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle , davalının ————adresinde bulunan———-m2 lik mağazayı ——-başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca kiraladığını, davalının müvekkili şirkete sözleşmenin 5. Maddesi gereğince kiracı sıfatıyla kiraladığı işyerinin kira bedelini ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak ————– kira bedellerinin
ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine kira alacaklarının tahsili amacıyla İstanbul 19 icra müdürlüğünün ———-esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini ve icra dosya borcunu takipten sonrası içinde işleticek yasal faizi ile birlikte dosyaya depo etmesine, aksi halde de borçlu-davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle , kira alacağı için iflas yoluyla takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu , müvekkili hakkında iflas yolu ile takip yapılmasını gerektiren şartların gerçekleşmediğini, kira alacağına istinaden müvekkilinin iflasının talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca görev yönünden yetkili mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının BK 301.madde gereğince edimlerini yerine getirmediğini belirterek davanın esastan reddine, davacının hiçbir edimini yerine getirmediği ve hiçbir alacağının bulunmadığı halde kira alacağı ve iflas talebinde bulunması nedeniyle % 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE ;
Dava, kira alacağının tahsili için girişilen iflas yolu ile takibe yapılan itirazın kaldırılması ve davalı şirketin ödeme yapmaması halinde iflasına karar verilmesi istemine ilişkin olup İİK 156 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün——— Esas sayılı takip dosyasının ——- üzerinden celp olunarak yapılan incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine; —– faiz başlangıç tarihli, ——TL tutarındaki ———— aylarına ait cari hesap kira alacağımızdır) ” açıklaması ile —— TL asıl alacak, ———- TL %9 değişen oranlarda yasal faiz olmak üzere toplam ———-TL alacağın tahsili için iflas yolu ile takip yapıldığı, takibe davalı borçlunun yasal süresi içerisinde “…takibe, ödeme emrine, borca, asıl alacağa, faize , faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ederiz, yine herhangi bir borcu olmamasına rağmen bir anlık borçlu olduğu düşünülse dahi… Söz konusu alacak zaman aşımına uğramıştır…” gerekçesi ile itiraz edildiği takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve taraflara ait ticari defter kayıt ve dayanakları belgeler ile kiraya konu taşınmaz uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile incelenerek bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Davalı taraf dava konusu uyuşmazlığın kira alacağına ilişkin olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi değil Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu yönünde itirazda bulunmuştur. Dava yukarıda da belirtildiği üzere iflas yolu ile yapılan takibe itiraz nedeni ile itirazın kaldırılması ve davalının iflasına ilişkindir. Bu tür davalarda görevli mahkeme İİK 156/3 maddesinde belirtildiği üzere Asliye Ticaret Mahkemesidir. Mahkememiz görevli olduğundan davalı yanın görev itirazı reddolunmuştur.
İİK’nun 156. Maddesi; “ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir… Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesi’nden isteyebilir. İflas isteme hakkı ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 1 sene sonra düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Davalı taraf iflas yolu ile yapılan takipte ödeme emrinin davalıya ——- tarihinde tebliğ edildiği, davalının ——– tarihinde (7 günlük yasal sürenin son gününde yani süresinde) itiraz ettiği, takibin durduğu açıktır. Davacı yasada düzenlendiği şekilde davalının takibe yaptığı itirazın kaldırılmasını ve borçlunun iflasına karar verilmesini
istemektedir. Bu halde öncelikle alacaklı davacının itirazın kaldırılması yönündeki talebi incelenmiştir.
Davaya dayanak olan———Noterliği tarafından onaylanmış bulunan ve kiraya veren davacı ——- kiracı davalı ———-arasında düzenlenmiş bulunan ——- tarih ve —— yevmiye numaralı kira sözleşmesi ile; kiraya verenin maliki olduğu, ——-toplam brüt alanı —— m2 kapalı alan olan,——- bulunan ———nolu bağımsız bölümün kira veren tarafından kiracıya kiralanması ile ilgili olarak tarafların hak, taahhüt ve yükümlülüklerinin tespiti ve kiralama ilişkisi ile ilgili genel ve özel koşulların belirlenmesine ilişkin olduğu, kira süresinin başlangıç tarihinin ——- tarihi olup bu tarihten itibaren – yıl süreli olduğu, bitiş tarihinin——— olduğu, sözleşmenin 5.1 maddesinde garanti edilen asgari kira ve ciro kirasının (1. Yıl için aylık —— asgari kira, ciro kirası oranının %6, ikinci yıl için aylık ——— asgari kira, ciro kira oranının %6, üçüncü yıl için aylık ——– asgari kira, yine %6 ciro kirası oranı, dördüncü yıl için aylık 9.835 USD +KDV asgari kira ve %6 ciro kirası oranı beşinci yıl için aylık 10.130 USD +KDV asgari kira ve %6 ciro kirası oranı ) belirlendiği, sözleşmenin 5.9.1 maddesinde sözleşmenin 8. Maddesi hükümleri saklı kalmak kaydı ile kiracının işbu sözleşme çerçevesinde herhangi bir tutarı vadesinde kısmen veya tamamen ödememesi ve temerrüt süresinin 30 günü geçmesi, temerrüt süresinin 30 günü geçmemiş olmakla birlikte bir kira yılı içerisinde 2 defa temerrüte düşmüş olması hallerinde kiraya verene sözleşmeyi 24 maddesi uyarınca feshetme hakkı vereceği şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Davacı taraf———- başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca ———— mağazayı kiralamış olmasına rağmen sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca ödemeyi taahhüt ettiği kira bedellerinden—– yılı ———– yılı ilk 11 ayına ait kira bedellerini ödemediğini iddia ederken davalı taraf ise davacının T.B.K 301 maddesi gereğince edimlerini yerine getirmediğini, davacı——- yönetimi tarafından kiralanan ——— müşteri giriş kısmındaki inşaatın tamamlanmadığını, sırf bu nedenle bir takım alanlara müşteri girişinin oldukça zorlu bir şekilde yapıldığını, inşaatın halen devam ettiğini, ——– açık alan mağazalarının bulunduğu kısımlardaki zeminin beyaz mermer olması nedeni ile yazın parlaklığı yüzünden kiraladığı mağazanın bulunduğu alana müşterinin yaklaşamadığını, bu nedenle ———— yönetimince söz konusu kısımların üzerilerinin asma germe tente ile kapanacağı taahhüt edilmiş olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmadığını, sözleşmenin hiçbir tartışma ve müzakere imkanı tanınmadan kendisine imzalatıldığını, sözleşmenin oldukça aleyhine maddeler içerdiğini, sözleşmeye göre ortam ve şartlar ticarete uygun olmasa dahi bu durumun ———-yönetimini bağlamadığını ve kiracıların kiralarını ödemek zorunda kaldığını savunarak alacaklı olduğunu iddia eden ve hiçbir edimini yerine getirmeyen davacı firmaya borcu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı yanın savunmasına konu ettiği hususların tespiti yönünden keşfen bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan keşifte; ——— adresinde bulunan ———— nolu mağazasının ——— markası ile erkek giyim mağazası olarak faaliyette bulunduğu, ——– giriş bölümünden itibaren davalının kiracı olarak kullandığı mağazanın bulunduğu bölüme kadar ———nin açık alan mağazalarının bulunduğu kısımlardan geçilmek sureti ile girildiğinden çevrenin ve diğer işyerlerinin incelenmesi ve görünmesi olanağı bilirkişi heyetine tanınmıştır. Ayrıca keşif sırasında davalının kiraladığı mağazanın yakın komşusu olan mağazaların ———– çalışır durumda olduğu tespit edilmiştir.
Davalının savunmasında ileri sürdüğü;———- açık alan mağazalarının bulunduğu kısımlardaki zeminin beyaz mermer olması nedeni ile yazın parlaklığı yüzünden mağazanın bulunduğu alana müşterinin yaklaşamadığı, bu nedenle ———– yönetimince söz konusu kısımların üzerilerinin asma germe tente ile kapanacağı taahhüt edilmiş olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmadığı yönündeki beyanına rağmen söz konusu kısımlara asma germe tente yapıldığı ve zemine döşenmiş olan beyaz marmara mermerinden güneş ışınlarının yansıması ve ——- müşterilerini rahatsız edilmesinin önlendiği bilirkişi heyeti ile birlikte tespit edilmiştir. Yine davalı tarafın savunmasında ileri sürdüğü ——– dış kısmına giyim tekstil sektöründe faaliyet göstermek üzere pek çok çadır kurdurulduğu ve firmalara ucuz fiyatlarla kiralamalar yapılarak ucuz ürünlerin satışının yapılmasına ortam sağlandığından ucuz satış yapılan çadırlar nedeni ile ve ———- içerisinde tadilat nedeni ile giremeyen müşteri kitlesinin dışarıdaki çadırlara yöneltildiği yönündeki beyanı da keşif mahallinde söz konusu çadırların ——— mağaza ve açık alan mağazalarının bulunduğu bölgelerin dışında kaldığı ve herhangi bir bağlantısının olmadığı, inşaat faaliyetlerinin ——— müşteri girişini etkileyecek boyutta da olmadığı görülmekle, mahkememizce nazara alınmamıştır.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının ve davalının dosyada bulunan cari hesap dökümünün incelenmesi sonucunda davalının davacıya ————— aylar kira bedellerini ödemediği tespit edilmiştir. Zaten davalı tarafından kira bedellerinin ödendiği yönünde bir iddia bulunmadığı gibi bu yönde yazılı delil de sunulmamıştır. Davacının takip tarihi itibariyle davalıdan——— TL asıl alacak ve yıllık %9 yasal faiz olmak üzere ———- TL işlemiş faiz talep edebileceği takibin yerinde olduğu, davalının takibe yaptığı itirazların yasal dayanağının bulunmadığı anlaşılarak İİK’nun 158/2 maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasına karar verilerek davalıya İİK 158 maddesi uyarınca depo emrinin verildiği güne kadar alacağın esas ve ferileri hesaplanarak (——- TL asıl alacak, —– TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, —–TL takip tarihinden depo emrine karar verilen—— tarihli duruşma gününe kadar işlemiş faiz, —— TL tahsil harcı (%—-), —– TL vekalet ücreti, —– TL başvurma harcı, ——-TL peşin harç, —– TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam ——-TL ) usulüne uygun şekilde düzenlenen depo emri hem davalı şirkete hemde vekiline ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Yine İİK’nun 158/1 – 1 cümlesi uyarınca davacı alacaklının açmış olduğu iflas davasının ilanı sağlanmıştır. Davalı taraf usulüne uygun tebliğ edilen depo emrine rağmen davacı alacağını takip dosyasına yada mahkememiz veznesine yatırmamıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan takibe konu edilen kira alacağı bulunduğu ve İİK 158 maddesi uyarınca gönderilen depo emrine rağmen davalı yanca ödeme yapılmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın KABULÜ ile; davalı borçlunun İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı takip dosyasındaki ——- TL asıl alacak, ——- TL işlemiş faizden oluşur toplam —— TL alacak üzerinden İTİRAZININ KESİN OLARAK KALDIRILMASINA,
2——— numarasında kayıtlı———– İFLASINA,
3-İflasın —— günü saat ——- itibariyle açılmasına, iflasın açıldığının nöbetçi iflas müdürlüğüne bildirilmesine, iflas avansının iflas müdürlüğne aktarılmasına,
4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31.40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.00 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 67,40 TL toplam harç gideri,2.000.00 TL bilirkişi ücreti, 1.433,70 TL ilan masrafı,170,00 keşif araç gideri ,140,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 15.000.00 TL iflas avansı olmak üzere toplam sarfedilen 18.811,35 TL yargılama giderinin tümünün davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir edilen 2.725.00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/09/2019