Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1280 E. 2019/884 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/111
KARAR NO : 2019/906

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/04/2019
KARAR TARİHİ : 27/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dilekçesinde ; müvekkilinin davalı şirketin 50.000 TL sermayeye tekabül eden 50.000 adet hissesinin —– adedinin sahibi olduğunu, davalı şirketin eşit paya sahip 6 kardeş, ———————– ve … tarafından kurulduğunu, kurucu ortaklardan —– vefat ettiğini ve paylarının davacı mirasçılara intikal ettiğini, davalı şirket dışında yine aynı kardeşler tarafından kurulduğunu ve benzer pay oranların sahip 8 adet şirketin daha bulunduğunu, bu sekiz adet şirketin tamamının kapalı aile şirketi olduğunu ve huzurdaki davacı müvekkillerinin bu şirketlerin tamamında % 50’den fazla oranda çoğunluk hissesine sahip olduklarını, müvekkillerinin 2016 yılı içinde adı geçen şirketlerin yönetim kurulu üyeliğine 3 yıl boyunca şirket ortaklarından ————— şirketi temsil ve ilzam etmek üzere yetki verildiğini ancak …’nın temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığını, aradan geçen süre içinde imza yetkili yönetim kurulu üyelerinden —— tutum ve davranışlarının artık çekilmez bir hale geldiğini , bu iki temsil ve ilzama yetkili olan şahıslarca yönetim yetkilerinin kötüye kullanılmaya başlandığını, davalı şirket yöneticiler i tarafından iş bu huzurdaki dava açılmadan önce müvekkillerinin ortak oldukları ————- ‘nin yönetim kurulunu seçmek ve diğer gündem maddelerini görüşmek üzere 01.02.2019 günü saat —–kurul toplantısına çağrıldığını, toplantı öncesinde müvekkilleri tek tek aranarak şirket yöneticilerine vekalet verilmesinin talep edildiğini , müvekkillerinin buna yanaşmaması üzerine baskı ve yıldırma politikası izlenmeye başlandığını, müvekkillerini temsilen genel kurula katılmak üzere toplam 7 avukatın şirket merkezinde hazır olduklarını, genel kurul öncesinde Bakanlık Temsilcisi ile görüşmek istediklerini ancak şirket çalışanlarının genel kurula nezaret edecek bakanlık temsilcisi ile görüşme taleplerini engellediklerini, tekrar yönetim kurulu üyesi seçilemeyeceklerini anlayan şirketi temsil ve ilzama yetkili iki yöneticinin genel kurulun yapılmasını fiilen engellediklerini ve bunun dilekçe ekinde sunulan belgelerle sabit olduğunu, güçlükle de olsa 22.03.2019 tarihinde adı geçen üç şirketin tekrar olağanüstü genel kurula çağrıldığını ve yapılan müracaatlar neticesinde gerekli güvenlik tedbirleri alınması sonucu genel kurulun yapıldığını ve müvekkillerinin belirlediği adayların şirket yönetim kuruluna seçildiğini, bu üç şirket dışında genel kurul talep edilen 6 şirketin olağanüstü genel kurula çağrılamadığını, müvekkillerinin bu üç şirketin yönetim kurulu üyesi olarak yaptıkları ilk incelemelerde şirketlerin içinin boşaltıldığını anladıklarını, davalı şirketin de aynı şekilde benzer akibete uğrayacağının izah ve ispattan vareste olduğunu belirterek davalı şirketin TTK 410 vd maddeleri uyarınca dilekçe ekindeki gündem maddeleri görüşülmek üzere olağanüstü genel kurula çağrılmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde ;gerçek dışı beyan ve iddialara dayalı haksız, mesnetsiz , kötüniyetli, usul ve yasaya aykırı açılan davanın reddi gerektiğini, davacıların dilekçelerinde ileri sürdüğü hususların ve olayların belirtilen şekilde gerçekleşmediğini, olağanüstü toplantıyı gerektirecek ve haklı kılacak şirket yöneticilerinin eylemleri ile şirketi zarara uğrattığına yönelik hiçbir somut iddia ve belge ileri sürülmediğini, davacıların soyut iddialarda bulunarak iş bu davaya konu şirketi ilgilendirmeyen ve tarafların ortak olduğu başka şirketlerdeki karşılıklı yaratılan birtakım ihtilafları , ki onları da çarpıtarak yasal sebep olarak göstermeye çalıştıklarını,TTK nun 411.vd maddelerince şirket genel kurulunun toplantıya çağrılabilmesi için somut ve gerektirici haklı ve gerçek sebeplerin gösterilmesinin şart olduğunu, ancak bu yasal şartın yerine gelmemiş olduğunun açık olduğunu, bir kısım davacıların benzer iddialarla daha önce de sadece 2014 ve 2015 yıllarında sayısı 29’u bulan gerek şirkete özel denetçi atanması, gerekse genel kurul toplantılarının iptali için dava ikame ettiklerini, ancak bu davaların hepsinin yapılan yargılamalar sonucunda reddedildiğini, ayrıca müvekkili şirketin olağan genel kurulunun 13 Temmuz 2019 da kanun ve mevzuat koşullarına uygun olarak yapılacağını belirterek haksız, mesnetsiz ve usul -yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki itibariyle TTK nun 412. Maddesi doğrultusunda ———-genel kurulunun olağanüstü toplantıya çağrılması için genel kurula izin ve yetki verilmesi bu nedenle kayyım atanması istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmuş, yasal koşullar oluşmadığından bahisle talebin reddine karar verilmesi istenilmiştir.
Davanın niteliği gereği duruşma açılmasına gerek görülmeyerek dosya üzerinden inceleme yapılmıştır.
Somut olayda, davacıların, ortağı bulunduğu davalı şirketin olağanüstü genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin verilmesini talep etmişlerdir.
TTK nun 411. Maddesindeki düzenlemeye göre, sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirleyerek genel kurulun toplantıya çağrılmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir.
TTK nun 412. Madde hükmü ise , pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği taktirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir, şeklinde düzenlenmiştir.
Davacılar tarafından Beyoğlu —–.Noterliğinin 11.02.2019 tarihli —- yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek yönetim kurulundan şirketin olağan üstü genel kurula çağrılmasını talep ettiği, ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine ve geçen zamana rağmen genel kurulun toplantıya çağrılmasına yönelik herhangi bir faaliyette bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil dosyasının incelenmesinde, mevcut yönetim kurulunun 13.07.2016 tarihli genel kurulda seçildiği, görev süresinin 3 yıl olduğu, bu durumda dava tarihi itibari ile davalı şirketin yönetim organı mevcut iken yargılama sırasında 13.07.2019 tarihinde görev süresinin dolduğunu, şirketin organsız kaldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya içeriği ve yasal düzenlemeler doğrultusunda, yargılama evresinde davalı şirketin yönetim kurulunun görev süresi dolduğundan, yönetimin oluşması için;———— Oluşturulması, 2 – Topantı tutanağını imzalamak üzere divan heyetine yetki verilmesi, 3-Yönetim kurulu seçimi ve görev süresinin belirlenmesi, 4-Huzur hakkının karara bağlanması, 5-TTK 394 ve 395. Maddelerine göre izin verilmesinin görüşülmesi ve karara bağlanması, 6-Kapanış” gündemi ile TTK nun 412. Madde hükmü uyarınca genel kurulu toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve —- yayımlanan ilanla çağrı yapmak ve ——————– sicil nosunda kayıtlı bulunan davalı …—— ŞİRKETİ’nin olağanüstü genel kurul toplantısını yapıp mahkememizce belirlenen gündem doğrultusunda gerekli belgeleri hazırlamak üzere res’en —— mahkememizce res’en kayyım olarak atanmasına ve kayyıma davalı şirketin olağanüstü genel kurulunu toplantıya çağırmak üzere izin ve yetki verilmesine her ne kadar davacılar önceki yönetim kurulu hakkında dava açılması için gündeme madde konulmasını istemekte iseler de taraflar arasında ihtilaf olduğu nazara alınarak bu hususun yeni yönetim organı oluştuktan sonra yeni yönetime iletilecek talep doğrultusunda yönetimin inisiyatifine bırakmanın daha adil olacağı kanaati ile takdiren aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-TTK 412. Maddesi uyarınca davanın kabulü ile davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısının yapılması için genel kurulun toplantıya çağrılmasına,
2-Genel kurulun toplantıya çağrılması ve gündemini hazırlanması konusunda gerekli işlemleri yapmak üzere kayyım olarak res’en ————————n atanmasına,
3-Kayyımın olağanüstü genel kurul gündemini 6102 sayılı TTK nun 409,411,412,413. Maddelerine göre ve davacıların talepleri doğrultusunda mahkememizce tespit edilen “——— 2 – Topantı tutanağını imzalamak üzere divan heyetine yetki verilmesi, 3-Yönetim kurulu seçimi ve görev süresinin belirlenmesi, 4-Huzur hakkının karara bağlanması, 5-TTK 394 ve 395. Maddelerine göre izin verilmesinin görüşülmesi ve karara bağlanması, 6-Kapanış” gündemi ile, toplantı zamanını belirlemek, ana sözleşmedeki çağrı usulleri ve TTK 414. vd maddelerini de gözeterek ortakları toplantıya davet etmek, bu konuda gerekli ilanları yapmak, Bakanlık temsilcisi görevlendirilmesi için gerekli başvuruları yapmak, toplantı sırasında hazır bulunmak, toplantının yapılması ile ilgili olarak tüm resmi ve özel kuruluşlar nezdinde gerekli başvuru ve işlemleri yapabilmek , alınan toplantı kararlarını ve toplantı tutanağını ——— tescil ilan işlemlerini yapması konusunda yetkilendirilmesine,
4-Kayyım için takdir edilen 4.000,00 TL ücretin ve ayrıca 1.500.00 TL masraf avansının davacılar tarafından derhal mahkeme veznesine yatırılmasına,
5-Kayyım ücreti ve masraf avansı yatırıldığında Kayyıma görevinin ve iş bu kararın tebliğine,
6-Masraf avansının kayyım tarafından yapılacak işlemlerde kullanılmasına, avans artarsa davacılara kayyım tarafından iadesine, masraf avansının yetersiz olması halinde davacılar tarafından tamamlanmasına,
7-Harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yerolmadığına,
8-Davacıların yaptığı giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafça yatırılan varsa kullanılmayan avansın davacı tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğine dair TTK 412. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi