Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1278 E. 2022/14 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1278
KARAR NO: 2022/14
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2015
KARAR TARİHİ: 11/01/2022
DAVA: Davacı vekili — tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle: Davacı ile davalı—- olmaz üzere — sözleşmesi imzalandığını, sözleşme süresinin —- kararlaştırıldığını, imzalanan sözleşmeye göre peşin ödeme yapılması halinde —, —– halinde ise aylık—- olarak ödeme yapılmasına karar verildiğini, davalının bugüne kadar hiçbir ödeme yapmadığını, talebe dayanak tüm belgelerin eklenerek —-sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek —- sayılı takibe konu —–asıl alacağa ilişkin itirazın iptaliyle, takibe konu alacak ve fer’ileri için takibin devamını, itirazında haksız olan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davalı tarafça dosyaya sunulan hiçbir belgenin noter onaylı olarak —- çevrilmediğini, söz konusu sözleşmenin tercüme edilmesi durumunda müvekkilin davacı şirkete peşinen —- ödediğinin açıklığa kavuşacağını, davacı tarafça yurt dışında icra takibi yapılmış olmasının alacaklı olduğuna delil teşkil etmediğini, müvekkilinin —– kurduğunu, söz konusu şirket bünyesinde ticari faaliyetine devam ettiğini, süreç içerisinde davacı firma ile sahibi olduğu şirket adına —- tarihinde —- imzaladığını, leasing sözleşmesi ile birlikte peşinat olarak davacı firmaya,——- peşin ödeme yaptığını, bu hususun dahi söz konusu sözleşmenin şirketler arasında yapıldığını açıkça gösterdiğini, sözleşme akabinde —— konusu şirket üçünü kişiye devredilmiş ve devir tarihine kadar da tüm taksit ödemeleri müvekkil tarafından yukarıda belirtilen şirket hesabından davacı firmanın banka hesabına gönderildiğini, şirketin devredildiği ve ödemelerin yapıldığı hususunun —– sabit olduğunu, şirketi devreden müvekkilinin —– şirket adına imzalanmış olması sebebiyle aracı da şirketi devralan kişiye teslim ettiğini, söz konusu alacak ile müvekkilin herhangi bir şahsi ilgisinin bulunmadığını, aracın kimde olduğu, davacı tarafın aracı teslim alıp almadığı, aldı ise hangi tarihte aldığı dahi bilinmediğini, davacı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak somut hiçbir delile dayanmadan —- kaynaklanan tazminat adı altında alacak talep ettiğini, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, talep edilen alacağın kaynağının belli olmayıp, neye istinaden talep edildiği dahi net olmadığını, ortada likit bir alacak bulunmamakla birlikte temerrüt hükümleri mevcut değilken faiz talep edilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, ortada likit alacak olmaması hasebiyle davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebi de haksız ve mesnetsiz olduğunu, belirterek husumetten davanın reddine, sözleşmenin muhatabının —- şirket olması sebebiyle müvekkilin davacı tarafa hiçbir borcu olmadığından davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
——dosyası,
-Taraflar arasında akdedilen —
-Bankacı bilirkişinin — tarihli kök raporu,
-Bankacı bilirkişinin — tarihli ek raporu,
-Hukukçu bilirkişinin — tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; — tarihli — kaynaklanan alacağın ödenmemesi üzerine açılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
— sayılı takip dosyasının incelenmesinde: Davacı takip alacaklısı tarafından — tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna — tebliğ üzerine davalı takip borçlusu vekilinin süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı — tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin —sayılı kararı ile dava şartı yokluğunda davanın usulden reddine karar verilmiştir. Mahkememiz kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
—-sayılı ilamı ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
—–sayılı bozma ilamı üzerine mahkememiz esasına kayıt yapılmıştır.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen belgeler — tercüme ettirilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık hakkında bankacı bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi mahkememize sunduğu — tarihli raporunda sonuç olarak: —- tarihinde —— sözleşmesi imzalandığı dosya içeriğindeki tercümesinden anlaşıldığı Davalı —- sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı ve dolayısıyla —– sorumlu olduğu, davalı tarafından sözleşme sartlarına göre borcun varlığını kabul etmekle beraber ödediğini iddia etmesi nedeniyle takdirin mahkemeye ait olmak üzere davacının davalı borçludan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibarı ile, asıl alacak talebinin — hesaplanan — talep edilebilecek tutar —-alacaklı olduğunun hesaplandığını, borç tamamen öndeninceye kadar — asıl alacak üzerinden —oranında temerrüt faizi istenebileceği, mahkemenin kabul görmemesi halinde ise —- mevduatına uygulamış olduğu en yüksek faiz oranında temerrüt faizi istenebileceği, diğer yandan, davalı tarafından sunulan hesap ekstresinin incelenmesi neticesinde hesap ekstresinde borç-alacak-bakiye açık olarak gösterilmeden sunulması nedeniyle iş bu ekstreye bağlı kalınarak hesaplama yapılmasının mümkün olamayacağı dolayısıyla davalı tarafından —- üzerinden verilen beyan dilekçesinde ödediğini iddia ettiği ödeme belgelerinin yukarıdaki —– doğrultusunda dava dışı bankadan bankadan onaylı ve tercümesi yapılmış halinde sunulması halinde ise ayrıca bir değerlendirme yapılacağını beyan ve rapor etmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde bankacı bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, dosya — tarihinde bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi — tarihinde raporunu ibraz etmiştir.
Bankacı bilirkişi mahkememize sunduğu — tarihli ek raporunda özetle: Dosyada davacı tarafından sunulan — hesap ekstresine göre davalının —- açıkça ödediğinin açıkça görüldüğü, davalının iddia ettiği ödemelerle örtüştüğünün görüldüğünü, ancak —-ödeme ile ilgili net bir açıklama bulunmadığından, raporun sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi için kredinin –ay olması nedeniyle toplam borcun — olacağı kararlaştırıldığı, davalının da —- ödediğine göre kalan borcun tespit edilmesi için ödeme planı ile ödemnen taksitleri gösterir ödeme tablosunun sunulması elzem olduğundan detaylı —– ödeme planı sunulması halinde değerlendirme yapılması gerektiğinin mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Mahkememizin ——- uzman bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş, dosya — tarihinde hukukçu bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi —tarihinde raporunu ibraz etmiştir.
Hukukçu bilirkişi mahkememize sunduğu — tarihli raporunda sonuç olarak: Davaya konu olan ——- — tarihinde davacı ve dava dışı —- akdedildiği, davalının bu sözleşme bakımından müteselsilen kefil olduğu, — tarihinde davacıya —- tarafından davacıya teslim edildiği belgelerden anlaşıldığı, —- öngörüldüğü —- hesap özetinden çıkartılan tablodan anlaşıldığı üzere borçlunun hesabından davacıya —- anlaşıldığı hususları, bakiye alacağın tespiti bakımından —- ödemenin yapıldığı hesap özetlerinden anlaşıldığı, ancak — tarihinde borçlu tarafından ödenen —- davaya konu olan —- sözleşmesine istinaden ödenip ödenmediği hususunda dosya üzerinden net bir sonuca varılamadığını beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan —- tarihli hukukçu bilirkişi raporu dayanak yapılarak:
Davacı ile dava dışı —-imzalandığı, sözleşmenin — süresi için kurulduğu, davalı — dava dışı şirket yetkilisi olarak—- müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, sözleşmeye göre dava dışı —- ödeme yapması gerektiği, ayrıcı sözleşme süresi olarak belirlenen —–halinde vergili ——ödenmesi gerektiği, sözleşmeye göre toplam borcun —- olduğu, davacı şirket tarafından — konu aracın —- tarihinde teslim edildiği, — kapsamında teslim edilen aracın davalı şirket tarafından borcun ödenememesi üzerine davacı şirkete —- tarihinde tesim edildiği,Davacı vekili tarafından teslim alınan araçta değer kaybına dair herhangi bir talepte bulunulmadığı, aracın hasarsız olarak teslim alındığının kabulünün gerektiği, davalı tarafın aracı teslim tarihinine kadar — ay kullandığı, —- ay sonunda aracı davacı tarafa teslim ettiği, aracın teslim alındığı tarih itibari ile davalı tarafın borcunun hesaplanması gerektiği, dava konusu alacağa esas aracın teslim tarihinden sonraki ödemelere ilişkin alacak talebinin hakkaniyete aykırı ve haksız olduğu, davalı tarafından aracın teslim tarihine kadar ödemesi gereken toplam tutardan yapmış olduğu ödemelerin mahsubu ile davacı tarafın alacağının hesaplanmasının gerektiği, davacı tarafından davalı tarafa—— teslim edilen aracın — aylık kiralama bedelinin — olduğu, davalı tarafından toplam —– ödeme yapıldığı, davacının bakile alacağının —o olduğu, alacağın — olması nedeniyle yıllık —– faiz uygulanması gerektiği, alacağın sözleşmeye dayalı olduğu, alacağın belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; davanın KISMEN KABULÜNE dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
— sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin —üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık —- birlikte devamına,
2-Fazlaya dair talebin reddine,
3-Alacağın sözleşmeye dayalı olduğu, alacağın belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; kısmen kabulüne karar verilen ——- icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 530,05 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 219,44 TL’nin, alınması gerekli olan 644,39 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 105,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 27,70 TL, posta ve tebligat gideri 101,75 TL, bilirkişi ücretleri 1.700,00 TL olmak üzere toplam 1.829,45 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 336,55 TL yargılama masrafından, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 96,50 TL yargılama masrafından kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 78,75 TL’nin mahsubu ile kalan 257,80 TL’ye 644,39 TL harç eklenerek sonuç olarak 902,19TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.492,90 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 17,75 TL’nin davalının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 6.239,77 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,
9-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla ——— sayılı takip dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2022