Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1275 E. 2020/427 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1272 Esas
KARAR NO: 2020/395
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 09/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı ——- sahibi olduğu ——-plakalı araç ile müvekkili şirkette sigortalı bulunan —- plakalı aracın ——- tarihinde çarpışması sonucu kaza meydana geldiğini, oluşan hasar sonucunda müvekkili sigorta şirketi tarafından davalı———– hasar tazmini ödendiğini, ekspertiz rapor sonucuna göre davalı /borçlunun söz konusu kazada %50 kusurlu olduğunun bildirildiği ve durumun fark edilmesi üzerine davalı yana —–tarihinde fazladan yapılmış olan ——— ödemenin iade edilmesi amacıyla mektupla bildirimde bulunulduğunu, fazladan yapılan ödemenin geri ödenmediğini, tüm bu açıklamalar doğrultusunda müvekkili sigorta şirketinin fazladan ödenmiş olduğu hasar tazminatının iadesi amacıyla ——– sayılı dosyası üzerinden başlatılmış olunan icra takibine davalı ——— tarafından mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde itiraz edilmesi üzerine huzurdaki davayı ikame etme zorunluluğu doğduğunu beyan ile, fazlaya dair tüm talep, dava ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından ————— sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptalini ve takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli duruşmanın —–dakika bekletilmesi, bekletme talebinin kabul görmemesi halinde mazeretli sayılması talepli dilekçe göndermiş ise de davacı vekilinin —- dakika beklenmiş olmasına rağmen gelmediği, davalı tarafça davayı takip ettiklerinin bildirilmesi nedeniyle davacı tarafın yokluğunda yargılamaya devam edilmesine karar verilmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——- havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, davaya konu kazanın meydana geliş şekli ve yeri dikkate alındığında kazaya sebebiyet veren karşı tarafın %100 kusurlu olduğunun açık olduğunu, girilmez yöne giren– plakalı karşı tarafa ait aracın davalı müvekkiline ait ——- — araca yandan çarptığını, davalı müvekkili —— ilerlerken,—— karşı taraf ———— davalı müvekkiline ait araca yandan çarptığını, nitekim kazanın meydana geldiği yere ilişkin tutanak ve resmi kayıtlar ile ekte ————– mahkemeye sunulan olay yeri fotoğrafları uyarınca; mevcut yol durumu uyarınca “sadece ve sadece sağdaki yola mecburi ilerlemek zorunda olan” kazaya sebebiyet karşı tarafın, “girilmesi trafik kurallarına göre yasaklanmış yola girmiş olduğu” (karşı tarafça, dönüş yasağı tabelasının açıkça görüldüğü fotoğraftaki dönüşü yasak yola girildiğini, bir diğer fotoda da “trafik kuralları uyarınca kendisine serbest olan yolda devam eden” davalı müvekkiline ait araca yandan çarpmış olduğunun tartışmasız ve açıkça net bir şekilde anlaşılacağını, kazanın meydana geliş şekli ve yeri ile ilgili olarak açıklananlar çerçevesinde mahkemece yapılacak inceleme ve araştırma neticesinde, kazaya sebebiyet veren tarafın karşı taraf olduğu ve kazadaki kusur oranının ise %100 olduğunun görüleceğini, mevcut yol durumu ve trafik kurallarına göre kendisine yasaklanmış yola giren karşı tarafın, kendisine serbest olan yolda ilerleyen davalı müvekkiline çarpması neticesinde meydana gelen kazada davalı müvekkilinin %50 kusurlu olarak gösterilmesi ne akla ne mantığa, ne de maddi ve hukuki gerçeklere uygun düşmediğini beyan ile, haksız, hukuki mesnetten yoksun ve iyi niyetten uzak işbu davanın reddine, davacı tarafın asıl alacağın %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ———— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : İlamsız takibe borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinin uygun olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —– sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —– tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna ———– tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan — tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre; —- sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile sürücü — sevk ve idaresindeki —— plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez — tarihinde — tarafından tanzim edilen ———- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ———– plakalı araç olduğu anlaşılmıştır.
Makina Mühendisi bilirkişi — havale tarihli raporunda özetle; —– tarihinde meydana gelen olayda; davalının maliki olduğu araç sürücüsü ———– kusursuz olduğu, sigorta kuruluşuna sigortalı araç sürücüsü ——- %100 oranında kusurlu olduğu, ————— tarihli yazıya göre; ——- istikametinden gelen araçlar için sağa mecburi istikamet olup karşı tarafa geçiş bulunmadığının belirtildiği hususu da dikkate alındığında,—- tarafından tespit edilen ve her iki sürücünün %50 oranında kusurlu olduğu yönündeki tespitin isabetsiz olduğu, —- plaka sayılı araç ile ilgili, davacı ——- Tarafından düzenlenen, —tarihini de kapsayan ——– bulunduğu, davacı sigorta şirketi tarafından,————– gönderim dekontu bulunduğu, —– tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, ——– plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, söz konusu aracın toplam hasar tutarının — olabileceği, davalının maliki olduğu —— plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz olduğu da dikkate alındığında, davalı tarafından geriye ödenecek bakiyenin bulunmadığını rapor ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura,—— sevk irsaliyesi, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı — sahibi olduğu dava dışı — tarafından sevk ve idare edilen— plakalı araç ile dava dışı — sevk ve idare ettiği ——- plakalı aracın —– tarihinde çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının —- plakalı aracın —– yapan şirket olması nedeniyle davalıya ——— hasar tazminatı ödediği, davalının kazanın meydana gelmesinde %50 kusurlu olduğu ve bu nedenle ödenen tazminatın fazla olduğu iddiasıyla icra takibi yapıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığı, kazanın meydana gelmesinde ——-doğru girilmez istikameti geçmeye çalışan —plaka sayılı aracın sürücüsü—- tam kusurlu olduğu, dava dışı sürücü —- kusurunun bulunmadığı, tespit edilen ve davacı tarafça ödenen———- tazminatın maddi hasar ile uyumlu olduğu bu nedenle davalı tarafından yeniden davacıya ödenmesini gerektirir bir sebep bulunmadığı, davalının icra takibine itirazının haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yargılamanın başında peşin olarak yatırılan 95,64 TL harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 41,24 TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —————— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020