Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1270 E. 2019/1186 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1270
KARAR NO : 2019/1186
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/11/2018
KARAR TARİHİ: 03/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle , müvekkili aleyhine takip alacaklısı olan davalı tarafından İstanbul Anadolu — İcra müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takip konusu çekin çalıntı olduğunu ve üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, yapılacak bilirkişi incelemesi incelemesinde de bu durumun açıkça ortaya çıkacağını, dava konusu çek ve bununla beraber – toplamda -adet boş çek yaprağının bulunduğu —– şubesine ait çek koçanının
müvekkilinin işyerinden — tarihinde gece gerçekleşen hırsızlık olayında çalındığını, müvekkilinin olaydan hemen sonra suç duyurusunda bulunulduğunu ,—- şubesine yazılan müzekkere ile seri numaraları belirtilen çeklerin ibrazı halinde en yakın adli merciilere ihbar edilmesinin banka kayıtlarına şerh düşülmesi talimatının verildiğini, boş halde çalınan çekin doldurularak tedavüle sokulduğunu, sözkonusu çekin takas sistemi üzerinden bankaya ibraz edildiğini, bankaca çek üzerindeki imza hesap sahibine ait olmadığından banka tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını, bunun üzerine takip alacaklısı davalı tarafından İstanbul Anadolu-. Asliye Ticaret Mahkemesinin – değişik iş sayılı dosyası ile — TL üzerinden ihtiyati haciz kararı alındığını ve infaz edildiğini, henüz takip kesinleşmeden müvekkilinin bankadaki hak ve alacaklarının haczi için —-TL üzerinden haciz işlevmleri yapıldığını ve bankalara 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini ayrıca müvekkiline ait araç ve gayrimenkulün da kaydına haciz konulduğunu , İstanbul Anadolu -.İcra Hukuk Mahkemesinin — esas sayılı dosyası ile imza itirazı davası açıldığını, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu ile çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığının belirlendiğini, takibin durdurulmasına karar verildiğini, karar ibraz edilerek müvekkilinin mal varlığına konulan hacizlerin fekkinin talep edildiğini, mahkemece takibin tamamen iptali ve hacizlerin fekki için takibin tamamen iptali ve borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkin mahkeme kararı gerektiği yönünde karar verildiğini , bu nedenle de bu davanın açıldığını belirterek takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul Anadolu-. İcra müdürlüğünün — esas sayılı icra takibinin de iptaline, ayrıca alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından cevap süresinin uzatılması yönünde talep dilekçesi sunulduğu, mahkememizce —- tarihli ara karar ile davalı vekilinin talebinin kabulü ile yasal süreye ek olarak iki hafta ek cevap süresi verildiği, ancak davalı vekili tarafından davayı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, takibe dayanak yapılan çek nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK nun 72 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu çekin takibe konulduğu İstanbul Anadolu -. İcra müdürlüğünün —- esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; davalı —- davacı ile birlikte dava dışı —–aleyhine davaya konu edilen — keşide tarihli —- çek nolu keşidecisi davacı, lehdarı — cirantaları dava dışı —- TL bedelli çek nedeniyle – TL asıl alacak, – TL işlemiş faiz ve—TL çek tazminatı ile – TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, – TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam —- TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı takibin kesinleştiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen delillerden ;
Gaziosmanpaşa CBS nın —- soruşturma sayılı evrakının incelenmesinde; davacı tarafından dosyamız davalısı şirket ile takip dosyasında borçlu olarak bildirilen —–aleyhine hırsızlık, resmi evrakta sahtecilik suçu işlendiğinden bahisle (davaya konu edilen çekin kendisi adına sahte imza ile imzalanmak suretiyle tedavüle sokulduğundan bahisle) şikayette bulunulduğu , soruşturmanın devam ettiği
İstanbul Anadolu -.İcra Hukuk Mahkemesinin —esas — karar sayılı —- tarihli kararın incelenmesinde; dosyamız davacısının davaya konu ettiği icra takibi ve takibe dayanak çekteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda ; “……davacının mukayese imzaları toplanarak imza yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi —-tarihli raporunu dosyamıza sunmuş, bu raporda takibe konu edilen senette davacıya atfen atılan imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı … ‘in eli ürünü olmadığını belirtmiş, bu rapor mahkememizce yeterli ve gerekçeli görülerek hükme esas alınarak ………açılan davanın kabulü ile davacı yönünden icra takibinin durdurulmasına ” şeklinde karar verildiği, kararın istinaf incelemesinde olduğu,
görülmüştür.
Davacı davalının takibe dayanak yaptığı —- şubesine ait — keşide tarihli- nolu çekin boş olarak işyerinden tarihinde gece gerçekleşen hırsızlık olayında toplamda— adet boş çek içerisinde çalındığını ve sahte imza ile doldurularak tedavüle konulduğunu iddia etmektedir.
Dava konusu çekin—- şubesince davacıya ait hesap üzerinden verilen ve — keşide tarihli —çek nolu ve — TL bedelli çek olduğu, davacının çekin keşidecisi olarak göründüğü , birçok cirodan sonra davalı tarafından bankaya ibrazında ” çek üzerindeki imza hesap sahibine ait olmadığından iş bu çek hakkında herhangi bir işlem yapılamamıştır” şerhini taşıdığı, çek nedeniyle davalının İstanbul – ATM nin — değişik iş esas, – değişik iş karar sayılı– tarihli ihtiyati haciz kararı alarak İstanbul Anadolu- İcra müdürlüğünün —- esas sayılı takip dosyasıyla işleme koyduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki iş bu uyuşmazlıkta çözümlenmesi gereken hususlardan biri dava konusu çekteki imzanın, çekin keşidecisi olarak gözüken davacıya ait olup olmadığı, ikinci husus davacının bu çekten dolayı davalıya karşı sorumlu ve borçlu olup olmadığıdır.
Davaya konu çek aslı ve davacıya ait tatbike medar imza örnekleri usulüne uygun olarak toplanmak suretiyle çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti yönünde mahkememizce teknik bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporda çekteki keşideci imzasının karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı …’in eli ürünü olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Kambiyo hukukunda keşideci imzası çekin asli unsurlarındandır. Keşideciye ait olmayan imza ile tedavüle sokulan çekten dolayı keşidecinin sorumlu tutulması mümkün olmadığı gibi imzanın sahteliğini keşideci çekin lehtarı olduğu kadar cirantalarına karşı da ileri sürme hakkına sahiptir. Keşidecinin sahte imzalı çekten dolayı sorumlu tutulması mümkün değildir. ————— tarihli vb birçok içtihadı da nazara alınarak) Çekte keşideci imzasının sahte olması halinde keşideci yönünden hamilin iyiniyetli bulunup bulunmadığının da hukuken bir önemi yoktur. Ancak davalı , davaya konu edilen çekte lehtar olmayıp üçüncü ciranta olduğundan çekteki imzanın sahte olduğunu bilemeyecek durumda olup, aksi ispatlanamadığından aleyhine % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceğinden dava konusu çekteki keşideci imzasının sahte olduğu ve davacının bu çekten dolayı ve çekin dayanak yapıldığı icra takibinden dolayı davalıya karşı borçlu olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı takip dosyası ve bu takibe dayanak yapılan —- ait — keşide tarihli—- çek nolu, keşidecisi davacı, lehtarı — ve cirantaları — ile davalı olan — TL bedelli çek nedeni ile davacının DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Anadolu -.İcra Müdürlüğünün davacı hakkındaki — Esas sayılı takibin davacı yönünden İPTALİNE,
2-Davacının kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 4.679,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.169,71 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 3.509,53 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.210,81 TL toplam harç masrafı,1.800.00 TL bilirkişi ücreti, 109.50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 3.120,31 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 7.884,34 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2019