Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1257 E. 2019/562 K. 11.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1257
KARAR NO : 2019/562
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/11/2018
KARAR TARİHİ: 11/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dilekçesinde, davalı alacaklı hakkında , İstanbul Anadolu 11. İcra müdürlüğünün ——esas sayılı takibinde borçlu olmadığını, bu nedenle tahsilat için başlatılan alacğın haksız ve yersiz olduğunu, davalının sözünü ettiği senetteki imzanın kendisine ait olduğunu ancak sonraki yazıların kendisine ait olmadığını, Senedin …’a verildiğini, o kişi tarafından da cirolanarak senedin diğer davalı şirkete borcuna karşılık verilmesine rağmen alacaklı şirkete bu tutarların 6.447.50 TL hesaba diğer tutarların ise elden verildiğini, bu hususta tanıkları olduğunu, defterler incelendiğinde de bu hizmetlerin alınmadığının ve böyle bir borcu olmadığının belli olacağını belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde ; takip konusu bononun davacı tarafından keşide edilen —- düzenleme ——- vade tarihli ———TL bedelli bono olduğunu, bononun davalı borçlu tarafından cirolanarak kendilerine verildiğini, davacının bonodaki imzanın kendisine ait olduğunu ikrar ettiğini, ciranta olmalarından dolayı senedin üzerindeki yazıların kime ait olduğunu bilmediklerini, sair kısımların gerek eşi gerekse … tarafından doldurulmasının bonoyu hükümsüz kılmayacağını, davacının elden ödediğini beyan ettiği kısma ilişkin taleplerinin usul ve yasaya aykırılığı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, bono nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup İİK 72 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
İstanbul Anadolu 11 İcra Müdürlüğü———-Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde; davalılar tarafından davacı aleyhine ——–düzenleme tarihli 1——– vadeli ——- TL bedelli bono nedeni ile —– TL bono bedeli, ——- TL işlemiş faiz (yasal faiz)—-TL bono komisyonu olmak üzere toplam ———- TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf davaya konu senetteki imzanın kendisine ait oluğunu, ancak yazılan yazıların kendisine ait olmadığını senet bedelinden ——– TL nin şirket hesabına banka yolu ile ödendiğini, geri kalan kısmın ise davalılara elden nakit ödendiğini iddia ederek işbu senet nedeni ile borçlu olmadığını bildirmektedir. Davalı şirket davaya verdiği cevapta senedin diğer davalı tarafından cirolanarak kendilerine verildiğini,——–TL bedelin banka aracılığı ile tahsil edildiğini ancak vekile bu bilginin eksik verilmesinden kaynaklı takibin bononun tam bedeli üzerinden yapıldığını savunmuştur.
Davacı taraf senetteki imzayı inkar etmediği gibi senedin bedelini davalı şirkete ödediğini iddia ettiğinden senet bedelinin ödendiğini ispat yükü altındadır. Senet bedelinden 6.447,50 TL nin banka havalesi ile ödendiği gerek banka dekontundan gerekse davalı yanın kabulünden açıkça anlaşılmaktadır. Davacı taraf banka havalesi ile ödediği bedelin dışında kalan kısmı davalıya elden ödediğinin ispatı için tanık dinletmek istemiş ise de; HMK 200/1 maddesindeki; “(1) bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500 TL’yi (ödeme iddiası olan 2018 yılı için 2.960,00 TL) geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle 2.500 Türk Lirasından (2018 yılı için 2.960,00 TL ) aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. (2) bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda 1. Fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati halinde tanık dinletilebilir. ” hüküm ile HMK 201. Maddesindeki; “(1) senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler 2.500 Türk Lirasından (2018 yılı için 2.960 TL den) az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz ” hükmü birlikte değerlendirildiğinde davalı taraf davacının ödemeye ilişkin tanık dinletme talebine açıkça muvafakat edilmediğinden tanık dinletme talebi mahkememizce reddedilmiştir.
Davacı taraf bakiye borç yönünden ödeme yaptığının ispatı için davalı tarafa yemin teklif etmiş, davalı … gerek kendi adına gerekse şirket yetkilisi olarak kendisine teklif edilen yemini yerine getirmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki delillere göre davacının davaya konu bono bedelinden 6.447,50 TL lik kısmını ödediği, kalan kısmın ödendiğini ispatlayamadığından davanın aşağıdaki şekilde kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının İstanbul Anadolu 11 .icra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan —— düzenleme ———– vade tarihli ——- TL bedelli lehtarı davalı borçlusu davacı olan senet nedeni ile 6.447,50 TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Fazla istemin reddine ,
3-Kötü niyet tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından ayrı ayrı reddine,
4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 440.60 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 605.55 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 164,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafın yaptığı 440,60 TL peşin harç giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacının peşin harç gideri dışında yapmış olduğu 35.90 TL başvuru harcı,144.50 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam sarfedilen 180.40 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 32.81 TL sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 2.725.00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Vekilli temsil edilen davalı şirket yararına aynı tarife hükümleri uyarınca reddedilen miktar üzerinden tayin ve takdir edilen 3.481,30 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı ve vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/06/2019