Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1246 E. 2021/696 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1246
KARAR NO: 2021/696
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Davacı —– da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlunun imzalanmış olan sözleşmeye aykırı davranarak müvekkil bankadan kullandığı kredi borçlarını geri ödememesi nedeniyle borçlu ve kefillerine, ——- nolu ihtarnamesi keşide edilerek, kredilerinin kat edildiği ve borçlu oldukları tutarı ödemeleri bildirilmiş, ihtarnameye rağmen borçlular davacı bankaya olan borçlarını ödememiş, davalılara ihtarname usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, bu itibarla davalı borçluların müvekkil bankaya herhangi bir borcu olmadığı borcun muaccel hale gelmediği yönündeki iddialarının tamamıyla hukuki dayanaktan yoksun, gerçeklerle bağdaşmayan, kötü niyetli iddialar olduğunu, ihtarnameye rağmen borçların ödememesi üzerine borçlu firma ve kefil —— genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatılarak usulüne uygun olarak ödeme emri gönderilmiş olduğunu, davalılar tarafından söz konusu takibe itirazda bulunulmuş olup, itirazları takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğundan itirazların iptalini talep etmekte olduklarını, banka ile borçlu firma —- sonucunda—– sözleşmelerin tümünü müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış, banka ile imzaladıkları kredi sözleşmelerinde belirlenen faiz oranlarının da tarafların serbest iradesiyle kararlaştırılmış olduğunu, —– maddesinin hükümlerine uygun olarak temerrüt faizi talep edildiğini, bu madde gereğince borcun hangi tür krediden doğduğuna ve bu kredi vadesine bakılmakşızı alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren —- çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder olduğunu, faiz ve faiz oranı ile ilgili olarak herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu olmayıp gerek görüldüğünde yapılacak bilirkişi incelemesinde de bu durum ortaya çıkacak olduğunu, borçlularla imzalanan— maddelerinde de, —- — borçlular tarafından ödeneceği düzenlenmiş olup, bu nedenle davalının bu yöndeki itirazlarının da reddinin gerekmekte olduğunu belirterek,—– dosyası ile başlatılan icra takibine vaki tüm itirazların iptali ile takibin devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
—- takip dosyası,
—–
—-
—– tarihli müzekkere cevabı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacağa istinaden başlatılan takibe vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: Taraflar arasında bankacılık işlemlerinden —- imzalanıp imzalanmadığı, alacağın muaccel olup olmadığı, kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeni ile takip öncesi davalıların temerrüde düşürülüp düşürülmediği, davalı —- kefil olup olmadığı, kredi sözleşmesi nedeni ile alacağın miktarı, takip öncesi işlemiş faiz talep edilip edilemeyeceği, alacağa takip öncesi işletilen ve takip sonrası talep edilen faizin yerinde olup olmadığı, icra inkar koşullarının oluşup oluşmadığı, alacağın ipotekli araçlar nedeni ile ödenip ödenmediği noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Celp ve tetkik edilen—- dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının— borçlu şirkete —-süresinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, icra dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren alacaklı tarafından — yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı görüldü.
Mahkememizin—- tarihli celsesinde dosyanın bir bankacı bilirkişiye tevdii ile rapor aldırılmasına karar verilmiş, dosya —-tarihinde raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Bankacı bilirkişi mahkememize sunduğu — tarihli raporunda özetle: Davacı bankanın —yapılan —imzalandığı, davalı kefil —- kullandığı ve kullanacağı kredilerden doğmuş veya doğacak borçlarına mevcut ve gelecekteki diğer kefillerden bağımsız olarak aşağıda tutar ile sınırlı olmak üzere anılan borçlu ile beraber müteselsil kefil olduğumu kabul, beyan ve taahhüt ederim” beyanında bulunduğu, kefillin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğu görülmüş olduğu, —- takip tarihi itibarı ile vapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın takip tarihi itibari ile davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile toplam — alacaklı olduğunun hesaplandığını, takip tarihinden başlamak üzere — alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık —oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden—- istenilebileceği, tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Davacı bankanın —- müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile kefalet sözleşmesi kapsamında —- tarihinde imzaladığı,
Davacı banka tarafından davalı asıl borçlu —-ihtarnamesinin gönderildiği, davalı asıl borçlu—tarihinde iade edildiği, davalı borçlu—— edildiği, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesinde bildirilen adreslere kat ihtarının tebliğe çıkartıldığı, kat ihtarına konu tebligatın sözleşmeye uygun olduğu, kat ihtarnamesine göre borçluların temerrüt tarihinin — tarihi olduğu,Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin —- tarihinden sonra imzalandığı, davalı —-tek hisseli ortağı olduğu, bu nedenle —– eş rızasının gerekmediği,
Tarafalar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranın—- oranında gecikme faizi ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı banka tarafından kredilere uygulanan en yüksek faiz oranının —- olduğu, kat ihtarı ile muaccel hale gelen banka alacağına sözleşmeye istinaden uygulanan—- temerrüt faizinin yerinde olduğu,
Bankacı bilirkişi tarafından davacı bankanın temerrüt tarihi itibari ile hesaplanan alacağının —- olduğu,
Taraflar arasında bankacılık işlemlerine istinaden—- imzalandığı, alacağın —- dayalı olduğu, hesap kat ihtarının davalılara tebliğ edildiği, alacağın davalılar tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile—— imzalandığı, alacağın kredi ve kefalet sözleşmelerine dayalı olduğu, hesap kat ihtarının davalılara tebliğ edildiği, alacağın davalılar tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı —– icra inkar tazminatı olarak davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
—- üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarı —– devamına,
2-Fazlaya dair talebin reddine,
3-Taraflar arasında bankacılık işlemlerine istinaden —– müşterek ve müteselsil kefalet sözleşmeleri imzalandığı, alacağın kredi ve kefalet sözleşmelerine dayalı olduğu, hesap kat ihtarının davalılara tebliğ edildiği, alacağın davalılar tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı — inkar tazminatı olarak davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan —-karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı —- yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan — eklenerek sonuç olarak — davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —- yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca —- avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avans ı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
9-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla——– sayılı takip dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/09/2021