Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1238 E. 2019/847 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1319
KARAR NO : 2019/859

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/01/2017
KARAR TARİHİ : 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; 17/06/2016 tarihinde dava dışı sürücüsü —– sevk ve idaresindeki —- plakalı aracı ile —- istikametinden—istikametine seyir halindeyken kaza tespi tutanağında belirtilen milometreye geldiği esnada giriş istikametine göre yolun sağından virajı alamayarak yoldan çıkıp yolun kenarında taklalar atarak durması neticesinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında — plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ,——-plakalı araçc sürücüsünün KTK nun 52/1-a maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, anılan aracın ZMSS poliçesinin davalı şirket tarafından yapıldığını ve müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarardan davalı … şirketinin sorumlu olduğunu belirterek , müvekkilinin davaya konu kaza sonucu oluşan sakatlığı nedeniyle meydana gelen geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı sebebiyle maddi zararları açısından huzurda görülmekte olan davanın belirsiz alacak davası olarak belirlenmesine ve müvekkilinde oluşan sakatlığa bağlı meydana gelen geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı sebebiyle maddi zararların tespit edilerek kaza tarihinden itibaren bunun kabul edilmemesi halinde ise sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; KTK gereğince davacı usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulden reddi gerektiğini ayrıca davayı kabul anlamına gelmemek üzere kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur ve maluliyet oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevki gerektiğini, davacının talebine konu geçici işgöremezlik ve tedavi gideri talebinin reddi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı Yasa ve Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince teminat dışı olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davacının geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu meydana gelen sakatlığı nedeniyle geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava başlangıçta Ankara —-.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış ve yapılan yargılama sonucunda 03.10.2018 tarihinde verilen yetkisizlik kararı sonrasında dosya mahkememize tevzii edilmiş ve mahkememizce aktüer uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Sulh, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan ve görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir(HMK m.313). Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.314) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.315).
Sulh halinde Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir(HMK m.315).
Vekilin aracılığı ile sulh halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Sulh sözleşmesinde yargılama masrafı ve vekalet ücreti de düzenlendiğinden bu hususta ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, sulh, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların yargılama sırasında 17.09.2019 tarihli dilekçe ile tarafların vekili tarafından , tarafların sulh oldukları ve davanın konusuz kaldığı beyan edildiğinden, sulh sözleşmesinin yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-HMK 315/1 maddesi uyarınca sulh nedeni ile davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 31.40 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 13.00 TL harcın davacıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Tarafların beyanları ve talepleri doğrultusunda yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yerolmadığına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.