Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/122 E. 2019/180 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/122
KARAR NO : 2019/180

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 31/01/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu ———-. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden borçluya kredili mevduat hesabı ve çek hesabı açıldığını, ———- imzalamış olduğu kefaletnameye istianden borçlunun doğmuş ve doğacak nakdi ve gayrinakdi borçlarına müteselsil olarak kefil olduğunu, borçlu tarafından sözleşmelerde belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, kendisine ihtarname gönderildiğini, mevcut ödenmemiş borçların yasal süresi içinde ödenmesi ve aksi takdirde tüm alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunulmadığı gibi borçların da ödenmediğini, borçlu ve kefile karşı İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğünün 2018/83 Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız takibe geçildiğini, borçluların takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiklerini beyanla haksız itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 26/2/2019 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmadıkları gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı kredi borçlusu şirketin kullandığı kredi nedeniyle ödenmeyen kredi bakiyesinin bulunup bulunmadığı ve davalı kefilin kredi borcundan sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1,2. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün 2018/83 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 19/12/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
———— ‘den celp ve tetkik edilen Ticari Kart Sözleşmesi ile Genel Kredi Sözleşme sureti incelendiğinde, taraflarının ———- olduğu anlaşılmıştır.
—– ‘den celp ve tetkik edilen Kefalet Sözleşmesi incelendiğinde, taraflarının ———————. ile ——————-olduğu, sözleşme konusunun müşteri ————- arasında akdedilen 10/11/2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ‘ne kapsamında kredi alanın kullandığı ve kullanacağı nakdi veya gayrinakdi kredilerden kaynaklanan doğmuş ve doğacak tüm borçlar ile her ne olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlara kefilin kredi alan ile beraber kefil olmasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi 10/12/2018 havale tarihli raporunda özetle; davalı asıl borçlu ve kefilin temerrüd tarihlerinin farklı olması nedeniyle davacı bankanın davalı borçlu ———– takip tarihi itibariyle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, asıl alacak 9.980,98 TL, GNRisk 4.230,00 TL, faiz alacağı 707,14 TL, geçmiş gün faizi faizi 263,31 TL, BSMV 35,35 TL, masraf 13,29 TL olmak üzere toplam 15.230,07 TL , davalı kefilden takip tarihi itibariyle asıl alacak 9.980,98 TL, GNRisk 4.230,00 TL, faiz alacağı 605,46 TL, geçmiş gün faizi faizi 263,31 TL, BSMV 35,35 TL, masraf 13,29 TL olmak üzere toplam 15.128,39 TL talep edebileceğini, takip tarihinden ödeninceye kadar 9.980,98 TL asıl alacağa % 28,08 faiz ve faiz % 5 BSMV tutarı istenebileceği, takip tarihinden ödeninceye kadar 4.230,00 TL asıl alacağa işleyecek % 33,12 faiz ve faizin % 5 BSMV tutarı istenebileceğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilişkin net bir ifadeye rastlanılmadığı, asıl borçlu ile kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacının çek ve teminat mektubu talebinin yerinde olmadığı, mahkemenin kabulü halinde iki adet çekten 2.820,00 TL depo talebinde bulunulabileceği, davalı asıl borçlunun takip tarihi ile sorumlu olduğu tutardan sorumlu tutulmasının mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
-Kredi Kartı İşlemleri İle İlgili Olarak;
———– Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklar(5464 S.K. Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu m. 26/3)
12/11/2016 tarih ve 29886 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, 01/01/2017 tarihinde yürürlüğe giren ——-İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ(SAYI: 2016/8)’e göre;
– Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı/aylık azami akdi kâr payı oranı yüzde 1,84
-Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aaylık azami akdi faiz oranı/aylık azami akdi kâr payı oranı yüzde 1,47
– Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı/aylık azami gecikme cezası oranı yüzde 2,34
– Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı/aylık azami gecikme cezası oranı yüzde 1,97
Olarak tespit edilmiştir.
-Kredi İşlemleri İle İlgili Olarak;
Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azamî miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir(5411 S.K. Bankacılık Kanunu m. 144).
22/11/2006 tarih ve 26354 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 16/10/2006 tarih ve 2006/11188 Karar Sayılı Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına göre;
Bankaların mevduata ve kredilere uygulayacakları faiz oranları ile katılma hesaplarına uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranları ve bu oranların kısmen veya tamamen serbest bırakılması ————- Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir(Madde: 3).
Bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranları ve bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılması ————- Bankasınca yayımlanacak tebliğlerle düzenlenir(Madde: 4/2).
Kredi faiz oranları, açılmış ve açılacak kredi hesaplarına ilan tarihinden itibaren uygulanabilir(Madde: 6/2).
09/12/2006 Tarih ve 26371 Sayılı Resmi Gazete yayımlanarak 09/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren Merkez Bankasının Mevduat Ve Kredi Faiz Oranları Ve Katılma Hesapları Kâr Ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ(sayı: 2006/1)’e göre;
Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir(Madde: 4/1).
Kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26 ncı maddesi uyarınca ——————Bankası tarafından belirlenen azami oranları geçemez(Madde: 4/2).
Katılma hesaplarında toplanan fonların işletilmesi sonucu doğacak kâr ve zarara katılma oranları katılım bankaları tarafından serbestçe belirlenir. Katılım bankasının zarara katılma oranı, kâra katılma oranının yüzde 50’sinden az olamaz(Madde: 5).
Bankanın temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı faiz oranları tespit edilip(Yargıtay —————-. Hukuk Dairesi 01/11/2017 tarih, 2016/13472 Esas ve 2017/7537 Karar Sayılı İlamı), buna göre değerlendirme yapılmalıdır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, krediye ilişkin sözleşme, hesap kat ihtarı ve tebliğ mazbatası/belgesi, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı ——————- Ticari Kart ve Genel Kredi sözleşmesi kapsamında kullanmış olduğu kredilere —————— müteselsil kefil olduğu, davacı banka tarafından kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerin ödenmediğinden bahisle kredi borçlusu ve kefil hakkında hesap kat edilerek ihtarnamenin kredi borçlusu şirkete çıkartılan tebligatın 02/11/2017 tarihinde iade geldiği, ancak sözleşme gereği sözleşmede ki adrese çıkartılan tebligatın tebliğ edilmiş sayılması gerektiği, kefile ise kefile ise ihtarnamenin tebliğ edilmediği, ancak kendi temerrüdünün sonuçları itibariyle takip tarihi olan 04/01/2018 tarihinde temerrüdünün oluştuğuu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı takip alacaklısı banka tarafından kefil ve kredi borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davalı takip borçlularının süresinde itirazı üzerine icra takibinin durduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı, davalı kefil ———– 10/11/2018 tarihinde kredi borçlusu şirketin genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı kredilere 25.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olduğu, kefalet tarihi itibari ile davalı kefilin şirket ortağı olduğu, bu hali ile kefaletin usulüne uygun ve geçerli olduğu, banka alacağının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi üzerine somut olaya uygun denetime elverişli ve gerekçeli olması nedeni ile hükme esas alınan bankacı bilirkişi raporuna göre kredili mevduat hesabı yönünden 9.980,98 TL asıl alacak, gayrinakdi risk alacağı yönünden 4.230,00 TL asıl alacak, 707,014 TL işlemiş faiz, 263,31 TL geçmiş gün faizi, 35,35 TL BSMV ve 13,29 TL masraf alacağı bulunduğu, kredili mevduat hesabı yönünden 9.980,98 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %28,08 oranında faiz ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanması gerektiği, gayrinakdi risk alacağı yönünden 4.230,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 33,12 oranında faiz ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanması gerektiği, mucceliyetin hesabın katedilmesiyle temerrüdün ise hesap kat ihtarının kredi borçlusu şirkete tebliği ve verilen sürenin dolduğu tarih itibariyle oluştuğu, kefil(ler)in kefalet limitini aşmamak kaydıyla kredi borçlusunun temerrüdünün sonuçlarından(TBK m. 589/2) da sorumlu olduğu, tespit edilen temmerrüt faizi oranının sözleşmeye uygun olup Merkez Bankasına bildirilen oranları aşmadığı, davalı kredi borçlusu şirketin ve davalı kefilin kredi yönünden sorumluluğunun devam ettiği ve bu kapsamda takibe itirazının yukarıda yazılı miktar itibari ile haksız ve yersiz olduğu, çek depo bedeline ilişkin ise sözleşmede açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle bu talebin yerinde olmadığı, kabulüne karar verilen kredi alacağının likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı olarak yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlularının, İstanbul Anadolu———. İcra Müdürlüğü’nün 2018/83 Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının kredili mevduat hesabına ilişkin asıl alacak 9.980,98 TL gayri nakdi risk alacağına ilişkin asıl alacak 4.230,00 TL, 707,14 TL işlemiş faiz, 263,31 TL gecikmiş gün faizi, 35,35 TL BSMV, 13,29 TL masraf alacağı yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen 9.980,98 asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 28,08 oranında faiz ve bu faize %5 oranında BSMV uygulanmasına, kabulüne karar verilen 4.230,00 asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 33,12 oranında faiz ve bu faize %5 oranında BSMV uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 3.046,01 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 194,39 TL harcın alınması gerekli olan 1.040,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 845,98 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 211,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 911,00 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 712,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 194,39 TL, eklenerek sonuç olarak 906,39 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 199,00 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———– uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün 2018/83 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, reddedilen kısım yönünden kesin, kabulüne karar verilen kısım yönünden gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.