Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1215 E. 2019/122 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1215 Esas
KARAR NO : 2019/122

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ——— ———- Poliçe numarası ile sigortalı olan, müteveffa ———yönetimindeki —- plakalı araç 15.07.2018 tarihinde, —– istikametinden —– istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde, müteveffa ———-hayatını kaybettiğini, müvekkilin destekten yoksunluk zararının ödenmesi için 03.10.2018 tarihli başvuru dilekçemizle davalıya başvuruda bulunulmuş, dilekçemiz davalıya 04.10.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Yasal 15 günlük süre dolmasına rağmen müvekkilin zararı ödenmediğini, meydana gelen kazada, kaza tespit tutanağı ve ——Başsavcılığı’na sunulan kusur raporuna göre davalıya sigortalı araç sürücüsü —— tam ve asli kusurlu olduğunu, kaza sırasında müteveffa da araçta bulunmakta olup, kazada hayatını kaybettiğini, müvekkil bu kaza sebebiyle çok zor günler geçirmiş, oğlunun kendisine olan bakım gözetiminden mahrum kaldığını, müvekkil ——- ev hanımı olup oğlunun desteğine muhtaç olduğunu, müvekkil müteveffanın bakmakla yükümlü olduğu 3. kişi konumunda olduğundan destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkına sahip olduğunu, davalı sigorta şirketi poliçede belirtilen limit kadar sorumlu olduğunu, davacı, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan 3. Kişi sıfatıyla dava açmakta olduğunu, yoksunluk zararının oluşumundaki kusur, davacı müvekkile yansıtılamayacağını, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları hali dahi, müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğini, tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05/12/2018 tarihli dilekçesiyle davalı ile sulh olduğunu, bu nedenle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin dava dosyasına cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili 23/01/2019 tarihli dilekçesiyle davacı tarafla sulh olunduğunu ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı yönünde beyanda bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir(HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).
Vekilin davadan feragat etmesi halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak yargılama sırasında davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Tarafların yargılama sırasında yapmış oldukları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- Talebi olmaması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi.