Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1207 E. 2022/315 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1207
KARAR NO: 2022/315
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —- tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına neden olan —- araçla ilgili olarak davalılardan — araç malikinin, diğer davalı —araç sürücüsü, diğer davalı —- arasında —-aracı sigortalayan şikret olarak davalı olduğunu, müvekkilinin — günü sevk ve idaresinde bulunan —— kendi şeridi olan sağ şeritte normal hızında seyir halindeyken, müvekkilinin hemen solundaki şeritte seyir halinde olan —–plakalı araç önündeki — plakalı aracın durması sonucu, —- sağ şerite doğru aracı aniden kırdığını ve müvekkilinin —– araca çarpmasına neden olduğunu, söz konusu kazada davalı sürücü —– sağdan gelen trafik akışını kontrol etmeden ve sinyal lambasını kullanmadan sağ şeride aniden geçiş yapmış ve akabinde de müvekkil —–idaresindeki —- motorsikletin çarpmasına ve müvekkilinin takla atmasına sebep olduğunu, davalılardan—- vermiş olduğu ifadesinde de beyan etmiş olduğu gibi kaza günü telefonda erkek arkadaşı — tartışma yaşadığı, —önünde ani durmasıyla direksonu sağa kırdığını ve bu sebeple arkasından gelen araç sürücü ile —– kendisine çarptığını ifade ettiğini, davalı sürücü — —- ifadelerinden de anlaşılacağı üzere şerit değiştirmek ve izlemek kurallarına uymamaktan kazaya sebebiyet verdiğini ve olayda tam kusurlu olduğunu, olayla ilgili trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde müvekkilinin herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediği ve kusurunun olmadığını, ancak söz konusu tutanakta olayın meydana gelmesiyle ilgili tespitlerde bir takım hatalarında yapılmış olması sebebiyle söz konusu rapordaki aleyhe olan hususları da kabul etmediklerini, davaya konu kaza nedeniyle müvekkilinin —— kaldırılmış ve hayati risk taşıması nedeniyle yoğun bakıma alındığını, müvekkilinin söz konusu trafik kazasında ağır yaralanmış ve vücudunda birden fazla kırık meydana geldiği için olay tarihinden bu zamana kadar hareketsiz olarak yatmak zorunda kaldığını, ——- raporunda da belirtildiği şekliyle ;kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek hafif nitelikte olmadığı, vücuttaki kemik kırıklarının hayat foksiyonlarına etkisinin ağır derecede(6) etkileyecek nitelikte olduğunun beyan edildiğini, ayrıca müvekkilinin kazada vücudunun sol tarafı daha ağır darbe almış olmasınında etkisiyle kol ve bacakta kısalma da meydana geldiğini, yine müvekkilinin kaza neticesinde vucudunun çeşitli bölgelerinde his ve haraket kaybı bulunmakta olduğunu, müvekkilinin özel bir şirktette asansör montaj ve bakım işi yapmakta olduğunu ve işinin daha çok fiziksel çabaya dayanmakta olduğunu, trafik kazasına uğrayan müvekkilinin bundan sonra tedavi neticesinde eski gücüne kavuşamamayacak müvekkilinin kaza neticesinde belkide bundan sonra aynı işide yapamayacak olduğunu, yine kazaya uğrayan müvekkilinin tedavi sürecinde işe gidememiş ve iş gücünden yoksun kalmış olduğunu, müvekkilinin tedavisi için, özelliklede fizik tedavi çin para harcamak zorunda kalmış olduğunu ve harcadığı paraların büyük bir kısmının da bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumunca karşılanmadığını, tedavi için yaptıkları harcamaların faturalarını dosyaya ibraz edeceklerini, bu sebeple müvekkilinin çalışma gücünün kaybı, maluliyet ve işten güçten yoksun kalma, hastane masraflarına ilişkin maddi zararının davalılaradan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmekte olduklarını, müvekkilinin kazaya neden olan hakkında şikayette bulunmuş olup——– soruşturma sayılı dosyasında soruşturma açılmış olup, olay hakkında soruşturmanın devam etmekte olduğunu, davaya konu trafik kazasında ağır bedensel zarar gören müvekkinin çektiği acı, keder, ızdırap, öfke ve elem göz önüne alındığında bu doğrultuda da hakkaniyet gereğince bir manevi tazminata hak kazanması gerektiğini, bu nedenle müvekkilinin kaza nedeniyle ağır yaralanmasından dolayı çektiği açılardan dolayı uğradığı manevi zararın tazmini için de bu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, dava konusu alacaklarının teminat altına alınması bakımından davalılar —– taşınır ,taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini beyan etmiş, davalılardan — maddi tazminatın kaza tarihi —- tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılar —- manevi tazminatın kaza tarihi —- kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üstünde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar —- vekili mahkememize sunduğu —- tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil —olduğu — plakalı aracın araç maliki ve müvekkil —- da babası olduğunu, işbu kazaya karışan aracı kızının kullanımı için hediye olarak aldığını, hediye olarak aldığından dolayı da kızının haberi olmaması için kendi adına aracı satın almış olduğunu, müvekkil —- bu kazadan uzaktan ve yakından ilgisinin bulunmadığını, sadece araç maliki olduğu için de kendisine dava açılmasının hukuken mümkün olmadığını, trafik kazasında kusur oranları yazılı olan bilirkişi raporunda da zaten kendisine hiçbir kusur isnat edilmemesinden sorumluğu ve kusuru bulunmadığının çok açık ve net olduğunu, tazminat davalarında tazminatı kusurlu olan taraf veya daha fazla kusuru olan tarafın kusurlu olmayan veya daha az kusuru olan kişiye ödeyeceğini, bunun tazminat hukukunun temel kuralı olduğunu, müvekkil —-karşı açılan davanın haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle davalı müvekkil —- kaza ile uzaktan ve yakından bir alakası olmadığı için ve kaza ile ilgili herhangi bir illiyet bağı kurulamayacağından dolayı davalı müvekkil için taraf ehliyetsizliğinden dolayı davanın usulden reddine, müvekkil —- dava konusu kaza da kusur oranının yanlış olarak yazılan bir bilirkişi raporuna dayanması nedeniyle tekrardan bilirkişi raporu alınmasına, müvekkil —–kusurunun olmadığı herhangi bir kusur isnat edilecekse bile tali kusur çeşidinden hükmedilmesini ve davacının asli kusurlu olarak kusurunun belirlenmesini, bu nedenlerden dolayı müvekkil —-de davanın reddine, yargılama harç ve masraflarının ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı müvekkiller lehine verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—-tarihli müzekkere cevabı —
—- müzekkere cevabı —-
—-Karar sayılı raporu,
—-sayılı raporu,
—- sayılı dosyası —– sureti,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, —- tarihli maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, —– tarihinde meydana gelen, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında davacının kaza nedeniyle malül olup olmadığı, malül olmuş ise maluliyet oranı, maluliyet nedeni ile davacının maddi tazminat miktarı, kazaya karışan sürücülerin kusur durumu ve oranı, kaza nedeniyle davacının manevi tazminat talebi, yargılama gideri, vekalet ücreti konularındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Davacı vekili tarafından— tarihli davalılardan—-maddi tazminatı kapsayan sulh protokolüne ilişkin beyan dilekçesi sunulduğu, dava konusu maddi tazminatın davalı —tarafından ödendiğinden davalı —- yönünden davanın konusuz kaldığının beyan edildiği,
Mahkememizin — tarihli celsesinde davacı vekili davalı —– maddi tazminat yönünden sulh olunduğu, tüm davalılar yönünden maddi tazminat talebinin kalmadığını, manevi tazminat yönünden davanın devam ettiğini beyan etmiş ve beyanı imza altına alınmıştır.
Mahkememizce—- tarihinde maddi tazminat yönünden tefrik kararı verilerek— esasına kaydedildiği, davacılar ile davalı— tarafından maddi tazminat konusunda sulp protokolü düzenlenerek maddi tazminatın ödendiği, maddi tüm davalılar yönünden maddi tazminat talebinin konusuz kaldığı anlaşılmakla; konusuz kalan maddi tazminat talebi hakkında davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde dosyanın —- gönderilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş, dosya —–gönderilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
—-sayılı raporunda sonuç olarak:—-tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —– ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, dirsek eklemi kısıtlılığına bağlı üst ekstremite—– Ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, omuz eklemi kısıtlılığına bağlı üst ekstremite—- kişinin özürlülük oranı —– olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde —- iptal kararına istinaden dosyanın —- gönderilerek kaza tarihinde yürürlükte bulunan ilgili yönetmeliğe göre rapor aldırılmasının istenilmesine karar verilmiş olup, dosya —- tebliğ edilmiştir.
—– Karar sayılı raporunda sonuç olarak: “Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
Mahkememizce —-sayılı ceza dosyası ile alınmış —- aldırılan kusur raporu talep edilmiştir.
—-tarihli cevabi yazısı ile—- sayılı ceza dosyasının beraat kararı yönünden istinafa gönderildiği bildirilerek gerekçeli karar,—- — aldırılan kusur raporunun gönderildiği, mahkemece — kararı ile sanık — hakkında taksiri bulunmadığından beraatine karar verildiği, —- trafik kazasının meydana gelmesinde sanık sürücü — tali kusurlu olduğu, sanık sürücü —-olduğu, sanık sürücü —asli kusurlu olduğu, müşteki sürücü —– tali kusurlu olduğunun mütalaa edildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan —- Esas sayılı ceza dosyası ile aldırılan —– sayılı kusur raporu dayanak yapılarak:
— tarihinde davalı sürücü — sevk ve idaresindeki —plakalı araç ile seyir halinde iken dava dışı sürücü —- sevk ve idaresindeki araç ile sıkıştırması sonucu sert fren yaparak yavaşladığı sırada aynı istikamette arkasından gelen dava dışı sürücü —sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile davalı sürücü —-sevk ve idaresindeki — plakalı aracı emniyet şeridine savurduğu, emniyet şeridinde — plakalı —- ile seyreden davacı sürücü —araca çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde davacı — yaralandığı, —- kusur raporu aldırıldığı, kusur raporuna göre davalı sürücü —- kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davalı sürücü —- kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından —-dosyası ile beraatine karar verildiği, kararın beraat kararın yönünden istinaf edildiği, ceza dosyası ile verilen kararın henüz kesinleşmediği,
Mahkememizce —- trafik kazası neticesinde yaralanması nedeniyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan —-% 31, olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin rapor edildiği,
Her ne kadar davacı —- tarihli yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası neticesinde yaralanmış ise de; —- sayılı ceza dosyası ile — sayılı kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —kusursuz olduğu, kazanın meydana gelmesinde taksiri bulunmadığı gerekçesi ile hakkında beraat kararı verildiği, davalı sürücü —–tarihli trafik kazasına istinaden kusuru oranında davacının manevi zararından sorumlu olacağı, ayrıca kaza tarihinde — plakalı araç maliki olan diğer davalı — plakalı araç sürücü — kusuru oranında dava konusu manevi tazminattan sorumlu olacağı, —davacı —yaralanması ile neticelenen trafik kazasında — araç sürücü davalı —- kusursuz olduğu, hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemek ilkesi de mahkememizce gözetilerek davacı —- davalılardan manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 375,71 TL harcın alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 295,01 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar —– yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar —–vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2022