Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1202 E. 2019/90 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1202
KARAR NO : 2019/90

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 25/10/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; İİK. 89. maddesi gereğince Müvekkil Banka Genel Müdürlüğüne tebliğ edilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itiraz edildiğini, alacaklı tarafın talebi ile İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nce müvekkil bankaya 89/3 haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, davalının alacaklısı olduğu İstanbul Anadolu ——-İcra Müdürlüğü 2018/21982 Esas sayılı takip dosyasından müvekkil banka genel müdürlüğüne 19.09.2018 tarihinde 89/1 birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, borçlu—– müvekkil banka nezdinde mevcut hak ve alacaklarının haczi talep edildiğini, banka tarafından yapılan hesap araştırması neticesinde söz konusu dosya takip borçlusuna ait müvekkil banka nezdinde herhangi bir hak ve alacağa rastlanmadığından haczin tatbik edilemediğini, söz konusu durum ile ilgili 11.05.2018 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesine cevap verildiğini, akabinde alacaklı tarafından müvekkili banka genel müdürlüğüne aynı borçlu için aynı dosya üzerinden kanuna aykırı bir şekilde 89/2 ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkil banka tarafından söz konusu 89/2 haciz ihbarnamesine de ayrıca cevap verilmiş olmasına rağmen alacaklı tarafça bu kez de müvekkil banka genel müdürlüğüne 89/3 üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, söz konusu ihbarnamenin 22.10.2018 tarihinde tebellüğ edildiğini, takip dosyası borçlusu ——-ın haciz ihbarnamelerinin gönderildiği müvekkil banka genel müdürlüğü ve şubeleri nezdinde hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını beyanla müvekkili bankanın davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 05/12/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı bankaya gönderilen haciz ihbarnamelerinin kep adreslerinde meydana gelen bir problem veya herhangi bir başka sebeple sehven gönderildiğini, durumun icra müdürlüğü tarafından farkedilmesi üzerine 08/11/2018 tarihinde verilen karar ile 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilmemiş sayılmasına karar verildiğini, icra dosyasının incelenmesinde 89/1 cevaplarının dosyada kayda girmediği ve bu nedenle sehven 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiği davalı bankaya bildirildiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, İİK’nın 89. Maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri nedeni ile borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 89/3. Maddesindeki ” Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur (…)” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 07/11/2018 tarihli müzekkere cevabı incelendiğinde, davalı——– gerçek kişi ticari kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
Dosyaya alınan —- kaydına göre davacının meslek bilgisinin Hukuk Danışmanlığı ve Temsil Faaliyetleri (Avukatlık Faaliyetlerinde) olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, davalının —— sorgu kayıtları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının takip alacaklısı olduğu İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğünün 2018/21982 Esas sayılı dosyasında davacı bankaya haciz ihbarnameleri tebliğ edildiği, eldeki davanın ise İİK.nun 89/3 maddesi uyarınca açılan Menfi Tespit davası olduğu, davalı takip alacaklısının Avukat olduğu ve ticari işletmesinin bulunmadığı gibi uyuşmazlığın Ticaret Kanununda düzenlenen bir husustan da kaynaklanmadığı, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun 16/09/2015 tarih, 2014/1026 Esas ve 2015/1765 Karar), İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemeler olduğu(Yargıtay 19. HD ‘nin 12/04/2016 tarih ve 2016/3568 E – 2016/6425 K sayılı ilamı), uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 6102 sayılı Ticaret Kanunun 5/3. Maddesinde 26/6/2012 tarihinde yapılan değişiklik ile Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisine dönüştüğü, görevin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine(HMK m.2) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.