Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1201 E. 2020/377 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1201 Esas
KARAR NO : 2020/377
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı taraf ile davalı taraf arasında davalı tarafın——– adresinde bulunana otelin dış cephesi temizliğinin yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, davacı tarafın davalı tarafa dış cephe temizliğinin yapılacağı tarihlerde havanın yağışlı olacağı bilgisinin gönderildiğini, taraflar arasındaki dış cephe temizliğinin toplam —– olarak taraflar arasında anlaşıldığını, davalı tarafı duş cephe temizliğinin — gün sürdüğünü, iş bitiminde davalı yana ——— fatura kesildiğini, sözleşme gereği peşin yapılması gereken fatura bedelinin davalı tarafça defalarca oyalandığını bunun üzerine davacı tarafın davalı tarafa ———- yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından bu ihtarnameye cevaben ———- nolu ihtarnamesi ile davacıya keşide edildiği, daha sonra davalı aleyhine ———— numarası icra takibi başlatıldığını, davalının da haksız olarak itiraz ettiğini, tüm bu açıklanan sebeplerden dolayı itirazı iptali takibin az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve veka eti ücreti davalıya yüklenilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili ——— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——-havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın otel temizliğine süresinde başlamadığını ve belirtilen sürede teslim etmediğini, lekelerin hiçbirinin çıkmadığını, lekelerin çıkmasının 10 gün süreceğini fakat 2 gün sonra işi bıraktıklarını, davalı tarafın fatura bedelini ödememesinin sebebinin davacı tarafından edimlerin yerine gelmemesi olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi hüküm duruşmasına da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalıya sunulan hizmetin süresinde ve eksiksiz olarak yapılıp yapılmadığı, işin eksik veya kusurlu ifa edilip edilmediği, davacı tarafın davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ——-sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından—————– tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna ——— tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan——–yevmiye nolu ihtarname incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine davaya konu faturanın ödenmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ————– yevmiye nolu ihtarname incelendiğinde; taraflar arasında yapılan sözleşme gereği davacı tarafın üstlenmiş olduğu temizlik işinin sözleşmeye uygun şekilde yapılmadığından bahisle belirtilen eksik ve hatalı işlerin giderilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı ——— tarihli celsede alınan beyanında; Ben davacı şirketle yaklaşık ——– yılından beri iş yapıyorum, çalıştığım başka şirketlerde var, ben şirketler tarafından bana iş verilmesi üzerine binaların dış cephe temizlik işlerini yapıyorum, davaya konu işte de çalıştım, bu işte toplam iki kişi çalıştık, davaya konu işi ——- ayında teslim ettik, davalı tarafta ara ara gelip işi kontrol ediyordu, yanlış hatırlamıyorsam ——– diye birisi ilgileniyordu, önce peluş denen malzeme ile temizliğe başladık, yeterli verim alınmamasından dolayı mala diye tabir edilen malzeme ile temizliğe devam ettik, bu şekilde sonuç alabildik, bildiğimiz kadarıyla dış cephe——– yılından beri temizlik işlemi görmemişti, biz işi ———— birlikte dört cepheyi de gezip göstererek işi süresinde teslim ettik, bana işin eksik veya ayıplı yapıldığına ilişkin herhangi bir bildirim gelmedi, davacı taraftan bir süre ücretimi alamadım, davacı taraf bana davalı şirketin işin istenilen kalitede yapılmadığını kendilerine bildirdiğini söylediler, ancak davalının bu bildirimi ne zaman yaptığını tam olarak bilmiyorum, ancak biz iş bitimi ile ücretimizi aldığımız için bu bildirimin bir hafta on gün içerisinde yapılmış olduğunu tahmin ediyorum, davacı taraf bize ödememizi 6-7 ay kadar sonra parça parça ödedi, biz işi tamamladığımızda ——— bey çalıştığınız firmaya söyleyin faturayı kessinler demişti, tanıklık ücreti istemiyorum, dedi.
Davacı tanığı ———— tarihli celsede alınan beyanında; Ben davacı şirketle yaklaşık ———- beri iş yapıyorum, çalıştığım başka şirketlerde var, ben şirketler tarafından bana iş verilmesi üzerine binaların dış cephe temizlik işlerini yapıyorum, davaya konu işte de çalıştım, bu işte toplam iki kişi çalıştık, diğer çalışan diğer tanık ——-davaya konu işi ———ayının ilk haftasında teslim ettik, davalı şirketin sahibi ——– ve bir akrabaları iş yapılırken ara ara kontrol ediyorlardı ve işin yapılmasında çok memnundular, biz işi süresinden önce herhangi bir eksik ve kusurlu iş olmadan ayıpsız olarak teslim ettik, teslim sırasında davalı şirketin sahibi ——– resepsiyonda oturuyordu, biz yaptığımız işi teslim ederken ——– binanın 4 cephesini gezdirip göstermek suretiyle işi teslim ettik, yaptığımız işten memnun kaldılar————günü bize ödemenin çıkartılacağını söylediler, hatta o gün bizden faturanın da davacı firma tarafından gönderilmesini istedi, bize davalı şirket tarafından işi eksik veya ayıplı yapıldığına ilişkin herhangi bir bildirim gelmedi, ancak biz ücretimizi davacı firmadan geç alabildik, yaklaşık işin ifasından 1 – 1,5 ay kadar sonra bana intikal ettiği kadarıyla davalı tarafın davacıya işin istenilen kalitede yerine getirilmediğine ilişkin söylemler olmuş, ancak davalı tarafından davacıya bu bildirimin tam olarak ne zaman yapıldığını bilmiyorum, tanıklık ücreti istemiyorum, dedi.
Davacı vekilince dosyaya sunulan —— tarihli faturalar incelendiğinde, davalıya yönelik olarak ———— düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi —— Havale tarihli raporunda özetle;
davacı ————- hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve onaylarının yetkili makajmlarca zamanında yapıldığının tespit edildiğini, davalı şirketin ——-Ticari defterleri Ticari defterler TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216. Md gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, kapanış tasdikinin ise yaptırılmadığı takdirin mahkemeye ait olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ——— konusu olduğunun görüldüğünü, tüm bu hususlar dikkate alındığında Davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak ——- Tutarında Alacaklı olduğunu, alacağın cari hesaba dayanması sebebiyle borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmadığından davacının takipten önce işlemiş faizde bulunamayacağı değerlendirildiğini, ancak mahkemenizce davacı tarafın faiz talep edeceği hasıl olacak olursa davacı tarafın davalı taraftan —— edebileceğini, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere icra İnkar tazminatı talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari Defterlerin Delil Kabiliyeti
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
Temerrüt
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/1,2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Faiz
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
———- önceki yılın ——kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın ———uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller,——– fatura, takip dosyası, ihtarnameler, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba/faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu hizmetin ifasının ayıplı olup olmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan — alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya —- bakiye borcunun bulunduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının hizmet vermiş olsun ya da olmasın HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği ——– davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği———– davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, öte yandan davalının ba bildirimlerinde dava konusu faturaların kayıtlı olduğu, davalı tarafça işin ayıplı ifa edildiği iddia edilmiş ise de; TTK 23/2-c maddesi uyarınca, ticari satışlarda malın veya hizmetin ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde durumun karşı tarafa ihbar edilmesi, açıkça belli değil ise alıcının malı veya hizmeti teslim aldıktan sonra 8 gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde malın veya hizmetin ayıplı olduğu ortaya çıkarsa keyfiyeti derhal bildirmeye mecbur olması ——— başka bir deyimle ayıp ihbarında bulunması zorunluluğunun bulunduğu, dosyada ayıp ihbarında bulunulduğuna dair bir ispat bulunmadığı, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacı tarafça yapılan takipte fatura tarihi olan —- tarihinden takip tarihine kadar işleyen dönem için faiz alacağı olarak —– talep edilmiş ise de, davalının temerrüte düştüğü tarihin ——— tarihli ihtarnamesinin tebliğ tarihi olan —— tarihi olduğu, faizin bu tarihten itibaren işletilebileceği ve bu tarihten takip tarihine kadar işleyecek faizin ——- olduğu, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalının ——- numaralı dosyasına vaki itirazının ——- işlemiş faiz olmak üzere toplam —–bakımından İPTALİNE,
3-Alacak miktarının %20 si olan 2.111,85 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 722,33 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 182,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 539,53 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 129,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 182,80 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 97,75 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.016,45 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 1.004,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2020