Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1180 E. 2021/123 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1180 Esas
KARAR NO: 2021/123
DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/10/2018
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında —– tarihinde elektrik satış sözleşmelerine aracılığına ilişkin bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin —— “taraflardan herhangi biri, herhangi bir zamanda iki ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir” hükmünün yer aldığını, davacı şirketin göndermiş olduğu ihtarname ile davalı taraf ile yapmış olduğu sözleşmeyi feshettiğini belirttiğini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmenin feshedilmiş olmasına rağmen davalı tarafından fatura tahsilatı yapılmaya davam edildiğinin müvekkil şirket tarafından tespit edildiğini, bu nedenle davalı tarafın müvekkil şirket tarafından söz konusu durumun kanununa ve—- tarafından çıkarılan yönetmeliğe aykırı olması nedeni ile uyarıldığını, müvekkil şirketin yapmış olduğu uyarının dikkate alınmadığını, davalı tarafından fatura tahsilatı yapılmaya devam edildiğini, işbu durum sebebi ile de dava açma zaruriyeti doğduğunu, fatura tahsilinin yargılama sonlanıp karar kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulması hususunda teminatsız olarak, HMK 389 ve 390 uyarınca karşı tarafa tebligat yapılmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının haksız şekilde müvekkili şirket adına tahsilat yapmasının menine, aksi halde davalının tespit edilecek haksız rekabetin menine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu —— tarihli cevap dilekçesinde özetle;.
Davacının dava açarken davalıyı özenle belirlemek görevi olduğunu, davacının davasını yanlış kişiye yöneltmişise, asıl davalıya tekrar dava açması gerektiğini, müvekkillerinden —aleyhine ——- sayılı dosyası ile tarafları ve konusu aynı olan bir başka dava ikame edilmiş olup halen derdest iken huzurdaki dosya ile hakkında ikinci bir dava ikame edildiğini, bu sebeple davanın müvekkili —– yönünden usulden reddinin gerekmekte olduğunu, dolayısıyla dava açıldıktan sonra taraf değişikliği istisnai hallerde mümkün olup huzurdaki davada —— taraf değişikliği ile davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığını, açıklanan sebeplerle davanın öncelikle usulden reddi gerekmekte olduğunu, müvekkilleri hakkında davacı tarafından açılan davanın yasal dayanağı bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın müvekkillerinin ——– uyarınca hukuka aykırı olarak fatura tahsilatı yaptığını iddia etmekte olduğunu ancak bu iddianın mesnetsiz olduğunu, müvekkili —— adresinde —– olarak —- işyeri bulunmakta olduğunu, müvekkili —— adresinde —— olarak —— sahip işyeri bulunmakta olduğunu, temsilci —— fatura ödemelerine aracılık dışındaki ödeme hizmetleri ile ilgili olarak taraflar arasında ayrı bir sözleşme yapılmadıkça fatura ödemelerine aracılık dışında ödeme hizmetleri konusunda yetkili olmadığını, şirket işbu sözleşme ile temsilciye sadece fatura ödemesi işlemlerini gerçekleştirme yetkisini vermiş olup, temsilci sözkonusu ödemelerde şirketin belirlediği sınırlar içinde kalacağını kendisine belirlenen limitler dahilinde fatura ödeme hizmetini münhasıran şirkete ait fatura tahsilat sistemi aracılığıyla gerçekleştiriceğini kabul beyan ve taahhüt ettiğini, ödeme hizmetinin tarafları; şirket, temsilci, banka, fatura üreten kurum ve kullanıcı olduğunu, temsilcinin fatura tahsilat sistemine giriş yetkisinin şirket tarafından verileceğini, davacı tarafın müvekkillerinin hukuka aykırı olarak fatura tahsilatı yaptığını belirtmiş olduğunu, ancak müvekkillerimizin ayrı ayrı yapmış olduğu tahsilatlarda hukuka ve sözleşmeye aykırı bir durum bulunmamakta olduğunu, müvekkillerimiz yukarıda ilgili maddelerini yazmış olduğumuz yetkili kuruluş ile yapılan sözleşme kapsamında fatura tahsilatı yapmakta olduğunu, — kuruluşların bu imkanı sağlayacağı ve hangi şartlara haiz olacağı açıkça düzenlenmiş olduğunu, müvekkillerinin davacının iddia ettiğinin aksine yukarıda da açıkladığımız ve ekte sunduğumuz sözleşmelerden de görüleceği üzere ——–tarafından yasal her türlü izni olan bir firmalar olduğunu, kendisini haksız rekabet oluşturacak şekilde farklı gösterme durumunun tamamen soyut bir iddia olduğunu, müvekkileri tarafından kamu hizmeti sayılabilecek nitelikte hizmet sunulmakta olduğunu, dolayısıyla; fatura ödeme —– olarak faaliyet gösteren müvekkillerin, fatura ödeme amaçlı olarak kendisine başvuran vatandaşları geri çevirmesi ve ——- faturaların tahsiline aracılık etmediğini beyan etmesi müvekkillerimizin itibarını zedeleyecek ve ticari hayatını da olumsuz etkileyecektir. Bu sebeplerle; müvekkillerimizin kanuna dayalı olarak gerçekleştirilen bu işlemlerden men edilmesi talebi hukuken dayanağı olmayan haksız bir talep olup reddi gerekmekte olduğunu, müvekkilleri ile davacı arasında yapılan ve tek taraflı olarak feshedilen sözleşme kapsamında müvekkillerimize davacı tarafından sadece abonelik yapma yetkisi verildiğini, müvekkillerinin bu sözleşme gereği ödeme merkezinde değişiklikler yapmış ve davacının istediği şekilde hizmet vermesine rağmen haksız ve mesnetsiz olarak tek taraflı bir şekilde sözleşmesi feshedildiğini, buna ilişkin yasal haklarını saklı tuttuklarını, müvekkillerinin bu fesihten sonrada işyerinde davacıya ait hiçbir unvan, logo, amblem vb. kullanmadığı gibi, davacı aleyhine bir eylemi de olmadığından davacı tarafın açmış olduğu davanın yasal dayanağının bulunmadığını, davacının da iddia ettiği gibi müvekkillerinin yetkisinin olup olmadığı ilgili kuruluştan sorularak tespit edilmesinin gerektiğini, müvekkilinin yetkili kuruluş olduğunu, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden yukarıda açıklanan tüm sebeplerle esastan reddini istemek gereğini duymuş bulunmakta olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, müvekkillerimizin davacı kuruluşu herhangi bir zarara uğratmadığından ve davacı kuruluşa yönelik haksız bir müdahalesinin bulunmadığından dolayı müvekkillerimize yöneltilen haksız ve mesnetsiz davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı kuruma yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLER :
—— tarihli müzekkere cevabı,
-Bayilik sözleşmesi ve ihtarname,
-Mali Müşavir bilirkişinin mahkememize sunduğu ——- tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan elatmanın önlenmesi davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Taraflar arasında bayilik sözleşmesinin feshinden sonra ihtarnameye rağmen davacı alacaklarının tahsil edilip edilmediği, davalının tahsilat yetkisinin bulunup bulunmadığı ve davalı tarafından tahsilat yapılmış ise davacının zararının oluşup oluşmadığı, davalı tarafça davacının marka ve logosunun kullanmak sureti ile tahsilat yapılarak haksız rekabet şartlarının bulunup bulunmadığı olarak tespit edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu — tarihli raporunda sonuç olarak, Taraflar arasında akdedilen ——–tarihli sözleşmenin — dayanılarak davacı —- tarafından feshedileceğinin davalı şirkete — tarihinde ihtar edildiği, ihtarın—– tarihinde tebliğ alındığı, —-tebliğ tarihi itibari ile sözleşmenin —- tarihinde feshedilmiş olduğu, davalı şirket tarafından davalı işyerinin tahsilatlara devam edildiğinin tespiti ile işlemlerin durdurulması talepli — tarihli ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin —- tarihinde tebliğ alındığı, davalı tarafın cevap dilekçesinde davalının —– ödeme kuruluşu ile sözleşme akdettiği, bankacılık düzenleme ve denetleme kurulu tarafından —- kodu ile yetkili vezne olarak hizmet verdiği,———– tarihli temsilcilik sözleşmesinin imzaladığını, işbu sözleşme gereğince de davalının ilgili kuruluşun temsilcisi olduğunu, ödeme hizmetleri ve elektronik para ihracı ile ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşları hakkında yönetmeliğin —– fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmetlerin yürütülmesine, kuruluşun fatura üreten kurumlar ile adlarına tahsilat yapılabilmesi konusunda sözleşme yapmasının şart olduğu ancak bu maddenin ———— yayınlanarak yürürlüğe giren ödeme hizmetleri ve elektronik para ihracı ile ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşları hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik ile değişikliğe uğradığını, söz konusu değişiklik ile yetkili ödeme kuruluşunun fatura düzenleyen kurum ile sözleşme yapma şartının ortadan kaldırıldığını, ancak değişiklik olmasa bile davalının temsilciliğini yaptığı ödeme kuruluşunun bankalar ile yapmış olduğu sözleşmenin bulunduğu açıklamalarına yer verildiği, mahkemenin ara kararı ile —— tarihinde yapılan keşif/incelemede davalı işyerinde davacı şirket adına tahsilat yapıldığının tespit edildiği, davacı tarafın işbu davaya konu fatura tahsilinin yargılama sonlanıp karar kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulması hususunda takdiren teminatsız olarak HMK 389 ve 390 uyarınca karşı tarafa tebligat yapılmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının davacı şirket adına tahsilat yapmasının menine, aksi halde davalının tespit edilecek haksız rekabetin menine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Davacı — davalı —– imzalandığı, davacı şirket tarafından sözleşmenin —- istinaden sözleşmenin fesih ihbar ile feshedildiği, fesih ihbar ihtarının davalı tarafa — tarihinde tebliğ edildiği, fesih tarihinin — tarihi olduğu, davalı ——- sözleşmesi yetkili temsilcilik sözleşmesi imzaladığı, sözleşmenin imzalandığı tarihin — tarihi olduğu, davalı —-tarafından sözleşmenin feshi ile dava dışı—- imzaladığı, sözleşme arasında —- fatura tahsilatı yaptığı, başkaca tahsilatının olmadığı, — tarihinden itibaren dava dışı ——- imzaladığı sözleşme nedeniyle davacı tarafında faturalarını tahsil ettiği, davacı şirket tarafından dava dışı —– sözleşme imzalanırken davalı —– tahsilat yapılmaması hakkında madde düzenlemediği, davalı———-tarihinden itibaren sözleşmeye dayandığı, haksız rekabet oluşturmadığı, dava tarihi itibari ile davalının fatura tahsilatının sözleşmeye dayandığı, dava tarihi itibari ile feshe dayalı sözleşmeye istinaden tahsilat yapılmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcın alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan’dan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 35,90 TL, peşin harç 35,90 TL, posta ve tebligat gideri 154,60 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 926,40 TL yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2021