Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1176 E. 2021/206 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1176 Esas
KARAR NO: 2021/206
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/10/2018
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı olarak —almış olduğu krediyi —- yıllığına krediye —- referanslı kredi— sigorta adı altında ve de kredi tahsis limiti adı altında —- olmak üzere ayrıca— ayda bir — hesap işletim ücreti olarak şu ana kadar yaklaşık ——kesinti yapıldığını bu kesintilerin haksız ve de yersiz olduğunu, bu nedenle de kendisine iadesine karar verilmesini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne —- toplam kesinti tutarının tarafına ödenmesini mahkeme harç ve masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava: Dava, davacı tarafından davalı bankadan kullandırılan krediye istinaden davalı banka tarafından yapılan kesintilerin haksız olduğu iddiasına dayalı olarak yapılan kesintilerin iadesine ilişkin alacak davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve taraf teşkili sağlanmak suretiyle ön inceleme duruşması yapılmış olup, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle davalı bankanın davacıdan kestiği iddia edilen kesintiler toplamının —– davacının davalıdan isteyip isteyemeceği davalının yaptığı kesintilerin taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olup olmadığı ve davacının yapılan bu kesintiler nedeniyle haklı olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiş olup, davalı bankadan kredi sözleşmesi ve kredi sözleşmesine istinaden davacıdan yapılan kesintileri ilişkin tüm bilgi ve belgeler celp olunmuş olup, uyuşmazlık konusu hakkında bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —– tarihli raporunda özetle; taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve imzalanan sözleşme uyarınca davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon alınacağını imzalanan kredi sözleşmesinde kararlaştırılmış olması gerektiği, yapılan sözleşmenin faiz, komisyon, masraf, vergi, resim, harç ve formlar başlıklı 12.2 maddesinde .. Kredi limitinin tahsis edilerek hazır tutulması amacıyla kredi tahsis ücreti veya benzer ücret talep hakkına sahiptir.. Hükmünün bulunduğu, davalı banka tarafından davacının hesabından —– olmak üzere toplamda —– kredi tahsis ücreti tahsil edildiği, davalı bankanın tahsis etmiş olduğu masraf oranının —- bildirilen orandan düşük olduğu, yine davalı banka tarafından davacıdan —– tutarında hayat sigortası prim tahsilatı yapıldığı, davacının ——- yaptırmak istediğine ilişkin herhangi bir talep dava dosyasına ibraz edilmemekle birlikte sigorta işlemlerinin ayrı bir hizmet ve ayrı amaçlı bir işlem olarak sağlandığı, davacının bu poliçelerden yararlandığı, bu nedenle sigorta primi tahsil edilmesinin yasa hükümlerine aykırı bir yönü bulunmadığı, zorunlu bir sigorta olmayan hayat sigortasından davacının kendi isteği ile vazgeçmesinin mümkün olduğu, ayrıca banka tarafından açılan kredi ile ilgili sigorta yaptırılmasının da doğal ve gerekli bir işlem olarak değerlendirilmesi gerektiği, —– davacıdan tahsil edilen —- lik hesap işletim ücreti ile ilgili davalı banka tarafından —— bildirimde bulunulmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili rapora itiraz dilekçesinde bilirkişi raporunda belirtildiği gibi banka tarafından yapılan kesintilerin bilgisi dışında olduğunu, sözleşme öncesi tarafına bilgi formu sunulmadığı yönünde beyanda bulunmuştur.
Davalı banka rapora itiraz dilekçesinde davacının kredi talebi üzerine söz konusu kredinin kullanım koşulları ve kredi kapsamında tahsil edilecek ücretlerin davacıya bildirildiğini, yine sözleşmenin metnin müzakere edilerek mutabakata varılmış olması başlıklı 65. Maddesinde bu durumun düzenlendiğinin, genel kredi sözleşmesinin 7. Sayfasında bizzat ” bu metni daha evvel şubenizden edindim, okudum, inceledim, şube personeli tarafından da bilgilendirildim. Hükümlerde tamamen mutabıkım. ” ifadesinin yazılmış ve altının imzalanmış olduğunu, tacir olan bankanın bankacılık hizmetleri sebebiyle masraf tahsil etmesinde yasal bir engel olmadığını ve davacının tacir olması sebebiyle kendisinden tahsil edilen masrafların iadesini isteyemeyeceğini —– hesap işletim ücretlerinin de bankacılık işlemleri sözleşmesinde açıkça düzenlendiğini, bu nedenle hesap işletim ücretini davacının isteyemeyeceğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların rapora karşı itirazları doğrultusunda ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi ek raporunda özetle; kredi sözleşmesine istinaden davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon hakkının bulunduğu ve bankanın müşterilerden alınacak masraf ve komisyonları — bildirdiği, davalı banka tarafından yapılan sigorta ile ilgili —- poliçenin dosyaya sunulduğu ve bu tutarın yerinde olduğu hususunda rapor düzenlenmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, — Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, taraflar arasındaki kredi sözleşmesi, poliçe, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı banka ile davacı —–arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, kullandırılan kredinin ticari kredi olduğu ve davacının krediyi —– adına kullandığı ve davacının tacir olduğu ve davacının kullandırılan —- krediye ilişkin davalı banka tarafından haksız yapıldığı iddia olunan —- olmak üzere toplam —- kredi tahsis ücreti tahsil edildiğini ve kullanılan kredi nedeniyle —- tutarında hayat sigortası prim tahsilatı yapıldığını, ayrıca — ayda bir de —– hesap işletim ücretini tahsil edildiğini iddia ederek bu bedellerin tahsilini davalı bankadan talep etmiştir. Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi, bilirkişi raporu, hayat sigortası poliçesi, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı banka tarafından yapılan kredi tahsis ücreti masraflarının ve hayat sigortası prim tahsilatının taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine uygun olduğu, davalı bankanın kredi sözleşmesinin —–uyarınca kredi tahsis ücreti ve benzer ücretleri talep etme hakkına sahip olduğu, kredi sözleşmesinde masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırıldığı, yine davalı banka tarafından müşterilerden yapılacak masraf ve komisyonlara ilişkin listenin ——- bildirildiği ve bu bildirime göre davalı banka tarafından yapılan kesintilerin daha düşük olduğu, yine davacı her ne kadar hesap işletim ücreti alınmasının haksız olduğunu iddia etmiş ise de yine taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde bankanın önceden haber vermeksizin serbestçe tayin edeceği tutar ve aralıklarla müşterinin vadesiz mevduat hesaplarından hesap işletim ücreti tahsil etmeye yetkili olduğu, davacı her ne kadar hayat sigortası primi adı altında —– tutarında yapılan prim tahsilatının da iadesini talep etmiş ise de davalı bankanın kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırmasındaki asıl amacının kredi borcunun teminat altına alınması olduğu, ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte hayat sigortası kapsamına alınmasında sigortalanan davacının da bir menfaatinin olduğu, sözleşme kapsamında davalıdan tahsil edilen hayat sigortasına ilişkin primlerin davalıdan tahsil edilmesinin mümkün olmadığı ——-tarafların tacir olması nedeniyle ve sözleşmenin tacir sıfatıyla davacı tarafından imzalanması nedeniyle davacının sözleşme ile hüküm altına alınan hesap işletim ücreti ve masraf ve komisyonlara itiraz edemeyeceği ve bunları davalıdan talep edemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın REDDİNE,
2.Karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ nin 7/2. maddesi uyarınca hesaplanan 3.469,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 09/03/2021