Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1157 E. 2022/557 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1157
KARAR NO:2022/557

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ:16/10/2018
KARAR TARİHİ:07/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili —tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; — adlı eski personelin —- tarihinde –ile toplam— alışveriş işlemi yaptığını, işlemden— gün sonra müvekkili şirketin bilgi sahibi olduğunu ve kredi kartı bankasına başvurarak işlemlere itiraz ettiğini, adı geçen çalışanın alışveriş işleminden sonra bir daha işe geri gelmediğini, bu işlemler neticesinde kendine maddi menfaat sağladığını, yapılan işlemlerin fiktif olduğunu, gerçek bir mal-hizmet alışverişinin bulunmadığını, zira şirket kredi kartının aynı gün içinde aynı saatler arasında iki farklı işyerinde kullanıldığını, ancak işyerinin birinin—diğerinin ise— ikametine kayıtlı olduğunu, dolayısıyla kredi kartının fiziken aynı anda —farklı şehirde kullanılmasının mümkün olmadığını, kredi kartının kullanıldığı davalı üye işyerlerinin mal-hizmet satışı yapmadıklarını, kartı kullanan eski çalışana — karşılığında nakit sağlamak suretiyle tefecilik faaliyeti yürüttüklerini, davalı bankanın, bu işyerlerine —- cihazı tahsis etmek suretiyle —olma vasfına aykırı hareket ettiğini, özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve müvekkilinin zarara uğramasına yol açtığını, eski çalışanın eylemine davalı üye işyerlerinin bizzat iştirak ettiğini, davalı bankanın ise özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, bankaya başvurulduğunu, reel bir alışveriş olup olmadığına yönelik bir finansal inceleme yapması istenmesine rağmen davalı bankanın başvuruyu reddettiğini, müvekkili şirketin zararından davalıların sorumlu tutulması gerektiğini, müvekkili şirketin davalı bankaya ve diğer davalı üye işyerlerine borçlu olmadığının tespiti ile ödenmiş tutarlar varsa istirdatı amacıyla huzurdaki davanın açıldığını belirterek davanın kabulü ile davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine, istirdat talebinin kabulü ile, varsa- davalı üye işyerlerine ödenmiş olan —- banka tarafından verildiği tarihten itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkile iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı —-havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın —-şirketlerine yapılan ödemelerden sorumluluğunun bulunmadığını, davacının zararının tazminini teminen davasını diğer davalılara ve şirket kredi kartı ile işlem yapan eski çalışanı —– yöneltmesi gerektiğini, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davacının zararına neden olan eylemin eski çalışanı olan— davacı şirkete ait kredi kartını izinsiz olarak ele geçirmesi ve söz konusu kredi kartından —-harcama yapmasından kaynaklandığını, bu nedenle davacının zararından müvekkili bankanın sorumluluğunun bulunmadığını, kendi emir ve talimatına bağlı olarak çalışan davacının zararı ile müvekkili bankanın zarardan sorumlu tutulabilmesi için uygun illiyet bağının bulunmadığının açık olduğunu, davacının korunacak menfaati bulunmadığını, davanın reddinin gerektiğini, davacının kendisine ait bilgilerini korumak anlamında gereken dikkat ve özeni göstermeyerek kusurlu davrandığını, söz konusu işlemlerde bankanın kusuru ve ihmalinin bulunmadığını, davacının kendi kredi kartı şifresini çalışanına vererek zararın oluşmasında —–kusurlu davrandığını, yapılan işlemlerin incelendiğini, her işlemin kart şifresi kullanılmak sureti ile yapıldığının tespit edildiğini, davacının iddialarının aksine bankanın —-sıfatı ile hareket ederek yine de üye işleri hesaplarına bloke koyduğunu,bu nedenle herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin herhangi bir kusur veya sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın husumet yönünden reddine, işin esasına girilmesi halinde esastan reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalılara dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirkete ait kredi kartının dava dışı olup, davacı şirketin çalışanı tarafından izinsiz alınarak kredi kartından yapılan harcama nedeniyle davalı bankaya borçlu olunmadığının tespiti ile yapılan ödemenin davalılardan istirdadı istemine ilişkin olup, İİK.nun 72 vd.maddelerine dayanmaktadır.Tarafların tüm delilleri celboulnarak dava dosyası ve davalı bankaya ait ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde —– yaptırılarak —raporlar alınmıştır.Davacı -arafından açılan iş bu davada davalı olarak gösterilen— yönünden yapılan yargılama sırasında davacı tarafça — yapılan şikayet dilekçesinin ve —-tarafından yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen iddianamede de mahkememize sunulan dava dilekçesinde yazılı olan — olarak yer aldığı,— Esas sayılı dava dosyasının yapılan yargılaması sırasında talimat yolu ile tanık olarak beyanı alınan — beyanında kendisinin — sahibi olduğunu belirttiği, bu durumda — isminin doğru olduğu, şahıs firmasının unvanının yanlış yazılarak dava açıldığı anlaşılmış ise de, —-esas sayılı dava dosyasında yapılan yanlışlığın farkedildiği, bunun dışında dava dosyamızda davalı olarak gösterilen —- ile —- arasındaki farkın farkedilebilecek nitelikte belirgin bir ayrıma rastlanmadığı anlaşıldığından davacı tarafın kusuru ya da kötü niyeti bulunmaması nedeniyle HMK 124/3 maddesindeki ” maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın— tarafından kabul edilir.”hüküm uyarınca kabul edilerek davanın doğru olarak —yöneltilmesi sağlanılarak esasa girilmiştir.Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, — isimli eski çalışanının — tarihinde şirkete ait kredi kartı ile toplam —- alış veriş işleri yaptığını, işlemden —gün sonra bilgi sahibi olunması üzerine —- başvurarak işlemlere itiraz ettiğini, adı geçen çalışanın alış veriş işleminden sonra bir daha işe gelmediğini, yapılan işlemlerin —olduğunu, gerçek bir mal ve hizmet alış verişinin bulunmadığını, kredi kartının kullanıldığı davalı üye işyerlerinin mal hizmet satışı yapmadıklarını, kartı kullanan eski çalışana— karşılığında nakit sağlamak suretiyle tefecilik faaliyetleri yürüttüklerini, davalı bankanın bu işyerlerine — cihazı tahsis etmek suretiyle — olma vasfına aykırı hareket ettiğini, özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve kendisinin zarara uğramasına yol açtığını, eski çalışanının eylemine davalı üye işyerlerinin bizzat iştirak ettiğini, bu nedenle uğradığı zarardan davalıların sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürmüştür. İhbar olunan — bankası tarafından davacı firma lehine —-Nolu şirket kredi kartının tahsis edildiği, şirket adına kredi kartının yetkili hamilinin —olduğu, şirket kredi kartı ile —davalı üye işyerleri nezdinde — tarihinde —-saatleri arasında — adet farklı miktarlarda olmak suretiyle toplam —işlem yapıldığı, şirket kredi kartının kopyalanmadığı, üye işyerlerinin —işlemlerine kapalı olduğu, alış verişte kart şifresinin kullanıldığı, dolayısıyla —kartının üye işyerlerinin fiziki— kullanıldığı, üye işyerinde kartı ibraz eden kişinin bizzat katılım ve—tuşlanması suretiyle işlem yapıldığı, işlem bedelinin üye işyerlerinin hesabına intikal ettikten sonra — tarihinde— işlemleri ile —- kişilere transfer edildiği, davacı firmanın ihbar olunan —– borç bakiyesini ödediği, davacı firmanın esasen— ilinde faaliyet göstermekle birlikte — ilinde bir işletmesinin bulunduğu, dava dışı çalışan —- işletmesi bünyesinde çalıştığı ve kredi kartının —- tarihinde fiziken — ilinde kullanıldığı dosyadaki tüm delillerden tartışmasız anlaşılmıştır.Davaya konu somut uyuşmazlığın konusu, kredi kartının dava dışı — tarafından izinsiz kullanılması nedeniyle yapılan harcamadan davalı üye işyerleri ile davalı bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığıdır.—sayılı soruşturma dosyasının — üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı şirketin şikayeti üzerine dava dışı olan davacı şirket çalışanı —– aleyhine hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan bahisle yapılan soruşturma sonucunda —- soruşturma sayılı dosyasından ——aleyhine — tarihinde iddianame ile— davası açıldığından bahisle Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.—- soruşturma sayılı dosyasının—–üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; iş bu davaya konu edilen kredi kartının izinsiz kullanılması nedeniyle yapılan şikayet sonucunda dava dışı —- aleyhine davacı şirkete ait kredi kartının işyerinden alınarak izinsiz kullanımı nedeniyle başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama, güveni kötüye kullanma suçlarını işlediğinden bahisle —- davası açıldığı, açılan davanın—-Esasına kayıtlandığı, yapılan yargılama sonucunda; “sanığın olay tarihinden önce müştekinin yetkilisi olduğu —- bulunan işyerinde çalıştığı, bu dönemde müştekinin yetkilisi olduğu şirkete ait — verilen kredi kartının şirket adına yapılan alışverişlerde kullanılması amacıyla sanığa teslim edildiği, sanığın söz konusu kredi kartının çalıştığı dönem içerisinde şirket adına yapılan alışverişlerde kullandığı, ancak olay tarihinde işyerinden ayrılırken söz konusu kredi kartını izinsiz olarak alarak ayrıldığı, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği, ayrıca müştekinin haberi ve izni olmaksızın kredi kartı ile — günü saat—adlı işyerinden — adet işlemle toplam—- işlem yaptığı, yine aynı gün saat— isimli işyerinden — adet işlem ile toplam —işlem yaptığı, bu şekilde müştekiye ait kredi kartını izinsiz kullanmak suretiyle yarar sağlama suçunu işlediği anlaşıldığından sanığın sabit olan başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan eylemine uyan ” gerekçesi ile dava dışı çalışan hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılma suretiyle yarar sağlama ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, kararın —-tarihli kararı ile kesinleştiği anlaşılmıştır.—-heyeti aracılığı ile yapılan inceleme sonucunda düzenlenen —- raporlarda;”uyuşmazlığın esas itibariyle — uygulamasına ilişkin olduğu, bu işlemin banka kartı veya kredi kartı ile yapılan ve yetkili kart hamilinden tahsil edilen alış veriş bedelinin kart hamilinin itirazı üzerine kendisine iade edilmesi işlemi olduğu, üye işyerinin bankacılık mevzuatı ve— kurallarına aykırı hareket ettiğinin tespit edilmesi durumunda ilgili bedelin üye işyerinde geri alınabildiği, somut uyuşmazlıkta kart hamili davacı şirketin kendi bankasına yaptığı itirazın süresinde ve usulüne uygun bulunduğu —-bankası — başvuruda bulunduğu, ancak yapılan inceleme sonucunda —koşullarının alış verişin şifre kullanılmak suretiyle yapıldığından gerçekleşmediğine karar verildiği,—- tarihindeki işlemlerin olağan üye işyeri uygulamalarına aykırılık teşkil ettiği gibi nakit finansman sağlamaya yönelik olmasının muhtemel olduğu, ancak söz konusu aykırılıkları şüpheli işlemleri davalı— işlem sırasında algılamasının mümkün olmayacağı, davalı bankanın bilgi işlem altyapısının bu konuda yeterli olmaması halinde üye işyerlerinin hesaplarına geçen paraya şüpheli işlem nedeniyle eş zamanlı — konulmasının mümkün olamayacağı, davacı kart hamilinin —- talebinin reddedilmesi hususunda işlemin gerçek mal alışverişine dayanması ile nakit finansman sağlamaya yönelik olması arasında fark bulunmadığı, kredi kartının yetkili hamilden başkası tarafından kullanıldığı iddiasını inceleyen üye işyeri bankasının işlemin şifre kullanılarak gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini araştırmak la yükümlü olduğu, kart şifresinin güvenliğini sağlamak yetkili kart hamilinin sorumluluğunda bulunduğundan şifre kullanılarak gerçekleştirilen işlemlerde— mümkün olmadığı, dolayısıyla somut olayda davacı şirketin — talebinin —- tarafından reddedilmesinin bankacılık kurallarına uygun olduğu— işlemini mümkün kılabilecek tek durumun sadece kartın değil aynı zamanda kart şifresinin de yetkili hamilin iradesi dışında ele geçirilmiş olduğunun ispat edilmesi olduğu” bildirilmiştir.Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller ve — raporları birlikte değerlendirildiğinde; kredi kartının yetkili hamilin iradesi doğrultusunda dava dışı çalışan tarafından defalarca kullanıldığı, somut uyuşmazlığa konu edilen harcamalara ilişkin olarak da kredi kartının dava dışı çalışan tarafından kullanıldığı, dolayısıyla kartın şifresinin ve kredi kartının yetkili hamilin iradesi dışında ele geçirildiği hususu ispatlanamadığı gibi —kesinleşen—-Karar sayılı mahkumiyet kararında da kabul edildiği üzere kredi kartının şirket adına yapılan alışverişlerde kullanılması amacıyla dava dışı çalışana bizzat davacı şirket tarafından teslim edildiği, söz konusu kredi kartının çalışanın çalıştığı dönem içerisinde yapılan alışverişlerde kullandığı, ancak olay tarihinde iş yerinde ayrılırken söz konusu kredi kartını izinsiz olarak alarak ayrıldığı, tespit edildiği gibi davalı üye işyerlerinin de dava dışı çalışan—- ile birlikte hareket edip etmedikleri, yani dava dışı olup kredi kartını ibraz eden çalışan —- temsil yetkisini aştığı kötüye kullandığı hususunun davalı üye işyerlerin tarafından bilindiği ispat edilemediğinden davanın aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Başlangıçta peşin olarak alınan— harcın alınması gerekli olan — harçtan mahsubu ile fazla alınan —- karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı — tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri —davacı taraftan alınarak bu davalıya verilmesine,
5.Davalı — yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca —avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalıya verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekili ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı davalının ve vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren — hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —-istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.