Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1154 E. 2021/213 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1154 Esas
KARAR NO: 2021/213
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/10/2018
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı borçlulardan — müvekkili banka ile —- imzaladığı ve kredi kullandırıldığını, diğer davalı —— müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ve kredi borcundan aynı derecede sorumlu hale geldiğini, ancak davalıların iş bu kredi borçlarını ödemedikleri için kredi hesaplarının kat edildiği belirtilerek kredi borcunun ödenmesi talebiyle —— yevmiye numaralı, hesap kat ihtarnamesinin keşide edilerek, aksi halde haklarında yasal işlem başlatılacağının tebliğ edildiğini, davalı borçluların ihtarnameye rağmen borçlarını ödemediklerinden, haklarında —— sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı takip borçlularının takip tarihi itibariyle müvekkili bankaya toplam —– kredi borcu bulunduğunu, ödeme emrini tebliğ alan davalı borçluların icra takibine itiraz ettiklerini, takip durduğunu, davalıların icra dosyasına yapılan itirazlarının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, asıl alacaklara her bir kredi için takip talebinde belirtilen tarihler arasında ve takip talebindeki oranlar üzerinden akdi faiz ve temerrüt faizi işletilmelerine ve asıl alacaklar ile birlikte tahsillerine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —–tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı banka tarafından davalı şirkete —– tarihli sözleşme uyarınca kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, diğer davalının sözleşmeyi müştereken ve müteselsilen kefil sıfatı ile imzalayıp imzalamadığı, davacı bankanın iddia olunduğu şekilde davalı şirkete kredi kullandırmış ise kullandırılan krediden kaynaklı geri alacağı bulunup bulunmadığı varsa miktarının olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —– sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından ——- tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- celp ve tetkik edilen — sureti incelendiğinde;—- tarihinde — limitli —- imzalandığı, davalı —sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı doğan borçtan —- kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez ihtarname incelendiğinde; davacı banka tarafından davalılara——yevmiye nolu ihtarnamenin gönderildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi —- havale tarihli raporunda özetle; davacı banka ile davalı asıl borçlu—-tarihinde —- limitli —- imzalandığını, davalı kefil —–iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçtan ——kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğunu, davalı asıl borçlu yönünden; davacı bankanın davalıdan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibari —– alacaklı olduğunu, takip tarihinden başlamak üzere —– asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık —- oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —- vergisinin davalıdan istenebileceğini, —- alacaklı olduğunu, takip tarihinden başlamak üzere —- alacak tamamen ödeninceye kadar talebi doğrultusunda yıllık —- oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden—— davalıdan istenebileceğini, davalı kefil yönünden; davacı bankanın davalıdan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibari — alacaklı olduğunu, takip tarihinden başlamak üzere —- asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık —- oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden — vergisinin davalıdan istenebileceğini, takip tarihinden başlamak üzere —- asıl alacak tamamen ödeninceye kadar talebi doğrultusunda yıllık—- oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —- davalıdan istenebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından davalı —— kullandırılan kredinin ödenmediği, davalıya hesap kat ihtarının gönderildiği buna rağmen krediden kaynaklanan bir takım ödemelerini yapmadığı, diğer davalı —— kredi sözleşmesinin ödenmeyen kısmından kefil sıfatı ile sorumlu olduğu bu nedenle ödenmeyen kredi bedellerinin tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, takibe itirazın miktarı amacıyla eldeki itirazın iptali davasını açtıkları anlaşılmıştır.
Davalılar icra dosyasında imzaya itiraz etmişler ise de; —- tarihli celsede verilen —– nolu ara karar gereği çıkarılan tebligata rağmen isticvap davetiyesine icabet etmemeleri nedeniyle imza inkarından vazgeçmiş sayılmışlar ve bu nedenle davalıların icra takibine imza itirazı yönünden yaptıkları itirazın yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Kısa karar verilirken kararın— nolu kısmının —- nolu kredi yönünden ——- olmak üzere toplam; —- bakımından İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağı takip tarihinden itibaren —faizi işletilmesine,” şeklinde belirtildiği ancak bahsedilen hüküm fıkrasında belirtilen ———- olmasına rağmen maddi hata sonucu hüküm fıkrasında —- olarak yazıldığı, gerekçeli karar yazım aşamasında fark edilmesi 6100 sayılı HMK’nun 304/1 maddesi uyarınca bu hususun maddi hata teşkil etmesi ve mahkeme tarafından resen de düzeltilebilecek nitelikte olması nedeniyle gerekçeli kararda düzeltilmiş ve bahsedilen hüküm fıkrasında toplam bedel olarak sehven —-olarak yazılan bedel ——–olarak tashih edilmiştir.
Dosya bankacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan ve dosya kapsamına yerleşik yargı uygulamalarına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan — tarihli rapora göre davalı —— takip tarihi itibari ile —– nolu kredi yönünden —— borcu bulunduğu, takibe konu —– nolu kredi yönünden —— borcu bulunduğu, diğer davalı —– nedeniyle takibe konu —– nolu kredi yönünden —– borcu bulunduğu, takibe konu — nolu kredi yönünden—— borcu bulunduğu, davalıların davacı tarafından çekilen ihtarname nedeniyle davacıya —- borçlu bulundukları, davacının asıl alacağı yıllık —oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —– ödenmesi talebinin haklı olduğu, alacağın sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle likit olduğu ve kabulüne karar verilen alacağın —- oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği, davacının fazlaya ilişkin isteminin yerinde olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı —– sayılı takip dosyasına vaki itirazının;
A-Takibe konu —- nolu kredi yönünden —–masraf olmak üzere toplam; —– bakımından,
B-Takibe konu —- nolu kredi yönünden — temerrüt faizi, —- olmak üzere toplam; —– bakımından İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağı takip tarihinden itibaren —-temerrüt faizi işletilmesine,
3-Davalı —— Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının;
A-Takibe konu —- nolu kredi yönünden —-masraf olmak üzere toplam; —– bakımından,
B-Takibe konu —–nolu kredi yönünden ——- bakımından İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağı takip tarihinden itibaren ——- temerrüt faizi işletilmesine,
4-Kabulüne karar verilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli —- karar ve ilam harcından peşin alınan —– ve icra peşin harcı olarak alınan —- mahsubu ile —-bakiye karar ve ilam harcının davalılardan —- sorumluluğu —– sınırlı olmak kaydıyla davalılardan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan —- vekalet ücretinin davalı — sorumluluğu—– ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan —- başvurma harcı, — bilirkişi ücreti ve — posta, tebligat ve diğer giderlerden oluşan toplam; —- yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan ——– — ile peşin harç olarak yatırılan —- ve icra peşin harcı olarak yatırılan —-olmak üzere toplam —- davalı ———- olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021