Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1149 E. 2022/633 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1149
KARAR NO: 2022/633
DAVA: İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/10/2018
KARAR TARİHİ: 28/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili—–tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının davacı şirketten borç istediğini ve davacı şirket hesabından davalıya —– parayı borç olarak gönderdiğini,—– borç olarak gönderildiğini, davacı müvekkilinin tüm iyi niyeti ile beklemiş fakat davalı hiçbir şekilde müvekkilimize ödeme yapmadığını, bunun üzerine davacı müvekkilinin —- tarihli banka dekontuna istinaden davalı-borçlu aleyhine—— ilamsız icra takibi yaptığını, davalı borçlu haksız ve kötü niyetli olarak bu borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davacı müvekkili şirketin ve davalı-borçlunun ticari defterleri incelendiğinde, davalının müvekkilimizden borç alıp geri ödemediği açıkça ortaya çıkacağını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile borçlunun ——sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçluya İİK. 67/2 maddesi gereğince %20 den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatının yükletilmesine, mahkeme harç ve masrafları ile ücreti vekaletin  davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili——havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı ve davacı arasında işçi-işveren ilişkisinin mevcut olduğunu, müvekkilinin davacı şirkette ithalat – ihracat müdürü pozisyonunda yüksek maaşla çalışan kalifiye bir çalışan olduğunu, davacının dilekçesinde belirttiği ödeme prim alacaklarına istinaden yapılan bir ödeme olduğunu, bu haliyle bile eksik yapılan bir ödeme olduğunu, müvekkili davalı her ne kadar şirket çalışanı olsa da almış olduğu maaş miktarı ve pozisyonu gereği prim usülü ile çalıştığını, bu primlerin sözlü olarak yapılan anlaşma gereği şirketin yurtdışından ithal edip sattığı ürünlerde —dahil ——– tedarik edilen ürünlerde de aynı şekilde müvekkile —–şeklinde akdedildiğini müvekkilinin sektöründe tanınan daha önce çalışmış olduğu işyerlerinde yine maaş ve prim usülüne göre çalışan bir kişi olduğunu, mahkemece emsal araştırma yapıldığı —— —– sınırları içerisinde bu işle iştigal eden sektöre ait firmaların çalışma prensibinin de bu yönde olduğunun görüleceğini, banka ——— doğrultusunda borç ödemeye karine sayılacağını, davacının —- açıklama kısmına—— açıklama kısmının en sonuna da sadece borç yazması iyiniyetli hareket edilmediğinin gösterdiğini, müvekkilinin davacı şirket aleyhine açtığı işçilik alacaklarına dair davanın henüz arabuluculuk sürecinde olduğunu, dava ile ilgili evrakları yargılama aşamasında sunacaklarını, belirterek öncelikle davacının kötü niyetli olarak yaptığı takibin ve iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği için kendi lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine, haksız surette başlatılan icra takibi akabinde kötüniyetli olduğu açıkça görülen davacının % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya banka havalesi ile gönderdiği —– iadesine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf — tarihinde banka yolu ile davalıya gönderdiği — borç olduğunu, davalının davacı şirkette —- oranında ortak olduğunu iddia ederek paranın iadesi için —- sayılı dosyası ile icra takibi yaptığı, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın iptalini talep etmektedir.
Davalı taraf ise davacı şirkette ortak olmadığını, davaya konu edilen —- alacağın kendisine işçilik alacaklarından kaynaklı ödeme olduğunu savunmuştur.
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırır. Dava şartının bulunmaması halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. ——
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. —
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.-
Davacı şirketin ticaret sicil dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; davalının davacı şirkette herhangi bir dönemde ortak veya yetkili olmadığı, celbolunan— kayıtlarına göre de, davalının davacı şirkette —— tarihleri arasında ithalat – ihracat müdürü —– işçi olarak çalıştığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tespit edilebilmesi için mahkememizce taraflar arasında görülen —– dava dosyası bekletici mesele yapılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda —- tarihli kararın verildiği, kararın miktar itibariyle kesin olduğu, kararın gerekçesinde; “…taraf iddiaları, —– tarihleri arasında davalı —– nezdinde çalıştığı kabul edilmiştir…” belirtildiği görülmüştür. Bu durumda taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisi bulunduğu kesinlik kazanmıştır. Davacı davalıya banka havalesi ile gönderdiği paranın borç olarak gönderildiğini iddia etmekte olup, davalı ise takip konusu paranın davacı tarafından prim alacağına ilişkin ödeme olduğunu savunmuştur.——- düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,—— kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere——– taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara,ilişkin dava ve işlere bakar.” hükmü düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki —- işçi işveren ilişkisi olup, takip dayanağı olan banka havale dekontu, davalının savunması göz önüne alındığında ihtilafın taraflar arasındaki iş sözleşmesinin devamı sırasında işveren ile işçi arasında verildiği iddia edilen ödeme yönünden daha özel mahkeme olan İş Mahkemesi tarafından davaya bakılması gerektiği ——anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK.nun 114/1-c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine, talep edilmesi halinde dosyanın görevli İş Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ———- NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ————-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2022