Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1137 E. 2022/919 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1137
KARAR NO : 2022/919

DAVA : Ticari Şirket (Kar Ve Zarar Dağıtma Kararına İtiraza İlişkin)
DAVA TARİHİ : 16/07/2015
KARAR TARİHİ : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Kar Ve Zarar Dağıtma Kararına İtiraza İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ———— tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin muris olan babaları ——- ölümü üzerine davacıların ——çıkardıklarını, şirket müdürü — ölümü ile diğer ———- olarak atandığını, şirket müdürünün veraset ile intikal eden hissedar annesi —–payını hileli yollarla kendi üzerine geçirmeye çalıştığını, bunun üzerine davacı müvekkillerinin —- sayılı dosyası—–davası açtıklarını ve tedbir şerhi işlettiklerini————-dağıtıldığını ancak ölen miras bırakan ———- dönem karından kendilerine düşen kısmın dağıtılmadığını, ….——- haksız olarak alınan kar paylarını geri vermekle yükümlü olduğunu bu sebeple haksız alınan kar paylarının şirkete iade edilmesine, şirketin faaliyet gösterdiği ve———- muvazaa ile yapılan ————– dükkanların ——————–kişiliği adına tescil edilmesine,———— kayıtlı taşınmazların davalı tarafından 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ————havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; tapu iptali talep eden davacılar ile müvekkili davalının gerçek kişi olup tacir olmadıklarını, tacir sıfatına haiz olmayan ve ticari işten kaynaklanmayan tapu iptali ve tescil davalarına bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğunu, davacıların davaya konu taşınmazın kendi adlarına değil, dava dışı şirket adına tescilini talep ettiklerini, bu yönde bir taleple davayı ancak dava dışı şirket yöneticilerinin açabileceğini, haksız olarak alınan kar payının iadesi davasını da açamayacaklarını, böyle bir davayı ancak şirketin açabileceğini, davacıların dava dışı şirketin—– yıllarına ilişkin kar paylaşım kararı aldığını, söz konusu ——– edildiğini, tahsil edilen kar paylarının müvekkiline verildiğini, müvekkilinin bu tutarları davacılara iade etmediğini iddia ettiğini ancak müvekkilinin ne—————-böyle bir para almadığını, TTK 611/1 hükmü gereği haksız olarak alındığını iddia ettiği kar paylarının şirkete iadesinin talep edildiğini, bu yönde bir davanın açılabilmesi için şirket ortağının ya da müdürünün aldığı kar payının haksız olması gerektiğini, davacıların murisinin kar payı dağıtımı kararına itiraz etmediği gibi kar payını bizzat bankadan alıp tahsil ettiklerini, dava konusu taşınmazın tamamiyle müvekkili tarafından bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını bu sebeple davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacılar dava dışı —— ——– yetkili ———— tarihinde vefat ettiğini, davalının şirket müdürü olduğunu, ——- dağıtılan kar payını usulsüz olarak üzerine geçirdiğini, şirketin faaliyetine devam ettiği taşınmazı şirket imkanlarını kullanarak satın aldığı halde kendi adına tescil ettirdiğini ileri sürerek haksız kar payı dağıtımının iadesine, şirketin faaliyet gösterdiği tapusunun iptali ile dava dışı şirket adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Dava dosyası öncelikle——–açıldığı, mahkemece ———— ilam ile görevsizlik kararı verildiği, dava dosyasının —- gönderildiği, mahkemece —- tarihli kararı ile; ” …ortakların diğer ortak aleyhine açtığı kar payının şirkete iadesi ve şirket adına kayıtlı olduğu tespit edilen taşınmazlar için tapu iptali ve tescil istemine dayanmakta olup, bu hali ile dava şirket ortakları arasındaki ilişkiden kaynaklandığından HMK.nun 12.maddesi uyarınca yetkili mahkemenin …—————-Asliye Ticaret Mahkemesi ‘ne gönderilmesine…” gerekçesi ile yetkisizlik kararı verildiği, kararın temyiz incelemesi istemi üzerine ———– Karar sayılı —- tarihli onama kararı ile kesinleştiği ve dava dosyasının mahkememize gönderildiği ve dosyanın mahkememiz esasına kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememizce davaya konu istemler ve dava dilekçesinde 200 TL olarak gösterilen dava değeri yönünden harca esas dava değerinin tespiti için öncelikle ———tarihli duruşmada verilen ara kararlar ile dava dışı ———–vefat etmesi nedeni ile kendilerine muris ————- —– intikal eden ortaklık payına göre davaya konu edilerek ödenmesi talep edilen kar payının her bir davacı yönünden ayrı ayrı miktarlanmak sureti ile açıklama dilekçesi sunmaları için süre verilmiş, ayrıca yine davaya konu edilen taşınmazların dava tarihi itibariyle değerinin tespit edilebilmesi için keşfen inceleme yapmak üzere —- Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. Gelen talimat cevabı ve davacılar tarafından verilen açıklama dilekçesi uyarınca davacılar tarafından yatırılması gereken harcın ikmali sağlanarak davanın esasına girilmiştir.
Yargılama sırasında tarafların annesi ve şirketin ortaklarından olan ….—- müdahil talebinde bulunmuş ise de yargılama sırasında vefat ettiği tespit edilmiştir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve dava dışı şirkete ait tüm ticari defter, kayıt ve belgeler üzerinde uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile inceleme yaptırılarak kök ve ek raporlar alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile uyumlu, dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Dava dışı —– celbolunarak incelenen———— dosyasından; şirketin dava açıldıktan sonra —-Esas sayılı dava dosyası üzerinden iflasına karar verildiği, davacıların ve aynı zamanda davalının murisi —- vefatından önce dava dışı ——sermayesinin —————— dağılımının ————————— sağlığında davacılar —- ve …—-şirkete ortak olmadıkları, davalının % 25 oranında pay sahibi olduğu, şirketin müdürlerinin de davalı ile tarafların murisi olan ——olduğu, ——- tarihinde vefat etmesinden sonra mirasçılık belgesine göre dava dışı şirketin —— sermayesinin —- dağılımının; …—- şekline dönüştüğü, davacıların muristen gelen mirasçılık payları oranında şirkete ortak oldukları ———— yapılan————————ile intikalin kabulüne, keyfiyetin pay defterine işlenmesine,— tarihinde vefat eden —– müdürlüğünün sona erdiğine, şirket müdürlüğü devam eden … — münferiden temsil ve ilzama yetkili kılınmasına karar verildiği, kararların —- — yayınlandığı,——- vefatından —– dava dışı şirketin olağan—— toplantısında; “Şirket karlarından kanun ve esas sözleşme gereği ayrılması gereken miktarlar ayrıldıktan sonra —-karlarının ——- ayında dağıtılmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
Mali bilirkişi aracılığı ile dava dışı şirketin ticari defter kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde yapılan incelenme sonunda; ” — tarihinde— dağıtım kararına göre —- toplamındaki dönem karından % 5 oranında —- ayrıldıktan sonra dağıtılabilir kar miktarının —– % 25 ‘er hisse oranında —-ettiği, her bir ortak yönünden —- ödenmek suretiyle yine her bir ortak yönünden—- net ödenmesi gerektiği, — beyannamenin ——- tarafından —- tarihli tahakkuk fişi düzenlendiği, tahakkuk eden ———- olarak yatırıldığı, tarafların murisi —–kar payının dava dışı şirketin ——– hesabından keşide edilen ——– tutarlı çekle ödendiği, tarafların annesi ——- kar payının da yine dava dışı şirketin aynı —- ——çekle ödendiği” tespit edilmiştir.
— toplantısı ile kar payı—– verilmesi halinde kar payı olarak kararlaştırılan miktar şirkete karşı alacak hakkına dönüşür. Bu karar yenilik doğurucu nitelikte olup, daha sonra alınan bir kararla kaldırılamayacağı gibi dağıtım oranı düşürülemez. Yine dağıtım kararı aleyhine iptal davası açılması kar payının alacağa dönüşmesine ve ödemeye engel değildir. Meğer ki kararın yürütmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş olsun. Kar payı dağıtım kararı mahkemece iptal edilmesi halinde alacak hakkı ortadan kalkacaktır. Somut uyuşmazlığa döndüğümüzde dava dışı şirketin kar payı dağıtımına ilişkin —— karar aleyhine herhangi bir iptal davası açılmamış kararla birlikte kar payı hissedarların alacak hakkı olmuştur. Arkasından da dava dışı — yaparak banka kanalıyla kar payını ortaklarına ödemiştir. Öncelikle —– tarihinde yapılan dava dışı şirketin olağan genel kurul toplantısında alınan kar dağıtım kararının hukuka aykırı olduğundan bahisle kararların iptali talebinin geçen süre de nazar alınarak mümkün olmadığı açıktır. Yapılan mali inceleme sonucunda kar payı ödemelerinin ön görülen şekilde gerçekleştiği ve ödendiği, bu işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı açıktır. Muris sağ iken şirket ortağı olarak kendisine ödenmesi gereken kar payının olması gerektiği gibi kendisine ödendiği, iddia edildiği üzere davalı tarafa murisin kar payının ödenmesinin söz konusu olmadığı, murisin kendisine kar payının ödenmesinden sonra bu kar payını ne şekilde tasarruf edeceği kendi takdirindedir. Bu noktadan itibaren ödenen kar payı şirketle ilgili olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle davacıların murise ödenmesi gereken kar payının davalıya ödendiği yönündeki iddiasının dosya kapsamındaki delillere göre varit olmadığı, çek ile bizzat murise ödendiği anlaşıldığından bu yöndeki davanın mahkememizce reddi gerektiği vicdani kanaatine varılmıştır.
Dava dosyamıza konu diğer konu uyuşmazlıkta; —— ——- ve arsası nitelikli —– mülkiyetine ayrılan 1/8 arsa paylı ————– tamamı davalının şirket adına alınmış olmasına rağmen bu taşınmazların kendi adına tescil ettirdiğini, bu nedenle davalı adına olan — tescilinin iptali ile şirket adına tesciline karar verilmesi talep edilmektedir.
Taşımazların celbolunan tapu kayıtlarının incelenmesinde;—-bölümün tamamının müşterek ve eşit paylarda —– sayılı ——- bedelle davalı … ———- satıldığı, — bulunduğu, ———– yevmiye sayılı satış işlemi ile —- davalı ..—– satıldığı, tapu kaydı üzerinde —–lehine farklı tarih ve miktarlarda (toplam eski TL bedel yönünden 450.000.000,00 TL değerinde) ipotek bulunduğu, görülmüştür. İş bu taşınmazların davalı adına satın alındığı tarih itibariyle (15 ve 19 yıl önce) şirket tarafından bu taşınmazların satın alınmasına ilişkin herhangi — kararı bulunmadığı, davalı adına alındığı tarihlerde şirketin 2011 ve daha sonraki yıllara ait ticari defter kayıtlarında bu taşınmazların alımı için herhangi bir kredi kullanımı ya da şirket tarafından ve şirket kasasından yapılmış bir ödeme olmadığı, davalının kendi adına satın alma işlemlerinde dava dışı şirket aleyhine usule aykırı bir husus tespit edilemediğinden davacı tarafın bu yöndeki iddiaları da mahkememizce —- görülmeyerek bu yöndeki davanın da reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı taraf her ne kadar—— dava dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun dosyamız kapsamında alınan bilirkişi raporu ile çeliştiğini iddia ederek yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep etmiş ise de; mahkememizce alınan ve denetime açık olup dosyadaki verilere uygun olduğu anlaşılarak hükme esas alınan—–tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; “…——–dosyası üzerinden görülen ceza davasında bilirkişi olarak tayin—— raporunda; —- bulunan miktarın bir ortağa verilmesi örtülü kar payı ——- gelebilecektir. Bu ise yasal mevzuata tabidir… İfadesine yer vererek —– kararı alınmaması eleştirilmiş, diğer ortakların —- bırakıldığı yorumunda bulunulmuş ise de bu görüşe katılmanın mümkün olmadığı, şöyle ki —- tarihli bilirkişi raporunda——- istinaden yapılan bir işlemden söz edilmektedir. O tarihte kasada gözüken paranın bakiyesi —- cari hesabında paranın bakiyesi de —-. İkisinin toplamı ise—- Aynı dönemde şirketin kayıtlarındaki geçmiş yıllara ait karlarının toplamı da —– belirtilerek ortaklara hisseleri nispetinde ödenmiştir. Tüm bu ——– bilirkişi raporundan önce olduğu halde raporda tüm olaylar belirtilmemiş, bunun içinde “örtülü bir kar dağıtımından” bahsedilerek olayın bu şekilde algılanmasına yol açılmıştır. Oysa şirketin ——– başkaca bir geçmiş yıllar karı yoktur. Dolayısıyla ———– dağıtılması mümkün değildir. Öte yandan —- senelerine ait ortaklar cari hesaplarının işlemleri tablo halinde gösterilmiştir. Bunlar incelendiğinde; ———kaydının olmadığı, 2014 yılında da yukarıda bahsedilen —- kararına dayalı kar dağıtımının muhasebe kayıtlarının yer aldığı açık bir şekilde gözükmektedir. Davacının murisleri de kar payını çekle almıştır…” şeklinde belirtilmiştir. Bu nedenle davalı tarafın çelişki nedeni ile yeniden rapor alınası yönündeki talebine mahkememizce itibar edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Başlangıçta peşin olarak alınan 27,70 TL harcın tamamlama harcı 25.219,59 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 25.166,59 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacılara iadesine,
3.Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yargılama sırasında posta ve tebligat gideri olarak yapılan 150,00 TL yargılama masrafının davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———— ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve temyiz harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile Yargıtay’ne temyiz yolunun açık olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın temyiz edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.