Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1129 E. 2022/901 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1129
KARAR NO : 2022/901

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin — tarihinde saat— civarında— hakimiyetinde bulunan — motosiklet ile trafik kazası yaptığını, kazada, müvekkili ile birlikte motosiklette yolcu olarak —–bulunduğunu, söz konusu motosikletin sahibinin — olduğunu, müvekkili ve arkadaşının trafikte seyir halindeyken —- — tarafından taciz edilip sıkıştırıldığını, akabinde—— tarafından trafikte kovalandığını, kovalamaca sonucunda kırmızı ışık ihlali yapmamak adına yavaşlayan müvekkiline plakası belirlenemeyen — marka aracın arkadan kasıtlı olarak çarptığını, kazanın şiddeti ile orta —- müvekkilinin ağır yaralandığını, kazaya ilişkin olarak ——–olduğu soruşturmanın — Soruşturma dosyası ile devam ettiğini, müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpan araç veyahut sürücüsünün tespit edilemediğini , olay yeri görgü tanıkları ve kameraların yetersiz kaldığını beyan ederek müvekkilinin almış olduğu maluliyet oranını gösterir rapor göz önüne alınarak, konusunda uzman bilirkişilerce hesaplama yaptırılmasına ve bu hesaplama sonucunda takdir edilen tazminat miktarının talepleri olan maddi tazminat ve hastane masraflarının taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının davadan önce müvekkili kuruma başvuru yapmadığını, bu sebeple davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, iş bu davada– yetkili olduğunu, iddia edilen kazada, söz konusu aracın nasıl ve ne şekilde olaya karıştığının somut deliller ile ispat edilmesi gerekmesine rağmen ortada hiçbir somut delilin bulunmamasının kazanın gerçekten meydana geldiği hususunda dahi şüpheler uyandırdığını, olayın oluş şeklinin net bir biçimde açıklanması gerektiğini aksi halde plakası tespit edilemeyen aracın olaya sebebiyet verdiği somut delillerle ispatlanmamış olacağından ispat edilemeyen davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının ağır bir şekilde yaralandığı iddia edilmesine rağmen olay hakkında yürütülmekte olan—- sayılı soruşturma dosyasının akıbeti ile dosya içerisindeki somut delillerin değerlendirilmesi gerektiğini, haklı ve somut gerekçeli taleplerinin kabul edilmemesi halinde maluliyet raporu ile kusur raporlarının—— alınması gerektiğini beyan ederek olaya ilişkin hiçbir somut delil ve kamera kaydının olmamasının davacının yönetimindeki motosiklet dışında olaya karışan ikinci bir aracın olmadığını gösterdiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinde müvekkili ile birlikte motosiklette yolcu olarak — bulunduğunu, kazada, müvekkilinin hakimiyetindeki motosiklete arkadan çarpıp kaçan aracın tespit edilemediğini ve olayın faili meçhul olarak kaldığını, davalı — gerekli evraklarla birlikte başvuru yapıldığını—taraflarına henüz bir cevap verilmediğini, davaya konu kazanın, haksız fiilin gerçekleştiği yerin —girdiğini, olayın faili meçhul bir trafik kazası olduğuna ilişkin delillerinin mevcut olduğunu, bu hususta— sayılı soruşturma dosyasının incelenmesi gerektiğini, olayı görmüş olan görgü tanıklarını da dinlenmeleri için dosyaya bildireceklerini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce—-hesabına kaza tarihi ve davacısını içerecek şekilde yeniden müzekkere—dosyanın istenmesine, — müzekkere yazılarak davacı —tedavi evrakları ve — kurulu raporunun istenmesine karar verilmiş olup müzekkere cevapları dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizin — tarihli duruşmasında davalı vekilinin yetkiye yönelik itirazının HMK 16. Maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce dinlenen tanık— “Tarafları tanımam, olayın olduğu gün sahilde arkadaşlarımla beraber yolu görecek şekilde yan olarak oturuyordum, oturduğum pozisyon itibariyle hem——tarafındaki kayalıkları, hem de sahil yolunu görüyordum, otururken bir — yoldan geçtiğini hatırlıyorum, araç konvoyu geçtikten sonra bir müddet sakinlik oldu, herhangi bir araç geçmedi, bu sakinlik devam ederken —-istikametine doğru seyir eden bir motosiklet ile —— hatırladığım araç birbirlerine yakınlaşarak yolda gidiyorlardı, bizim olduğumuz yere yakın —- çıktığını gördüm, motosiklet devrildi, sola virajı olan yerde motosiklet ters istikamette —– doğru devrildi, kendim de motor kullandığım için biliyorum, viraj esnasında virajın aksi istikametinde devrilmesi gerekirdi ancak motor virajın olduğu istikamette iç tarafa doğru devrildi, tahminime göre —– teması olmuş olabilir, motosiklet üzerinde iki kişi vardı, bir tanesi orta —— direğin bacaklarına çarptı, diğeri de kaldırımın üstündeydi, ——- durmadan yoluna devam etti, aracın plakasını göremedim ” ; tanık — ” Davacıyı kazadan önce tanımıyordum, kendim de —— olduğum için davacının sırtında — olması sebebiyle göz aşinalığım vardı ancak herhangi bir tanışıklığımız yoktu, olayın meydana geldiği aşkşam —- yapılmıştı, —— sonra bir saat aralığından sonra kutlama için—– gördüm,—- sahilde yedi sekiz arkadaş oturuyorduk, kayalıklara yakın kısımda—- yakın tarafta oturuyorduk, —— geçişini mütakiben bir motosiklet üzerinde iki kişi ile —- geçtikten sonra—- – —- hızlıca gelerek motosiklete çarptığını gördüm, motosiklet çarpmanın tesiri ile sürüklendi, motosiklet üzerindekiler orta —-çimenliğe doğru savruldular, plakasını alamadığımız araba olay yerinden hızla uzaklaştı ” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizce—müzekkere yazılarak —- Soruşturma sayılı dosyasının istenilmesine karar verilmiş, dosyanın incelenmesinde müştekilerin —– ile iş bu dosyanın davacısı olduğu, şüphelinin meçhul olduğu, —— izleme ve inceleme tutanağına göre şüpheli aracın olduğu yer ile hemen sağ arkasındaki kısmında müştekilerin motosikletinin olduğu, müşteki — olay yerinde çarpıp kaçan — markalı aracı tespit ederek gösterdiği, olayın ileride olduğu, mevcut ———- şüpheli araca uzak olması , görüntü kalitesinin düşük olması ve vaktin gece olması sebebiyle araç renginin seçilemediği ve plakasının alınamadığı, suçun failleri bulunamadığından daimi arama kararı verildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacının maluliyet oranının tespiti için dosya — alınan — Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında davacının tüm vücut engellilik oranının %40 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin —- kaza tarihinden itibaren 24 aya kadar uzayabileceği bildirilmiş; Mahkememizce — tarihli müzekkere ile –kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti işlemleri yönetmeliğine göre yeniden maluliyet raporu talep edilmesi üzerine alınan– tarih ve— sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve– sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvellerinin meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla –Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak davacının E cetveline göre %35,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 24 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının bakıcıya ihtiyaç durumunun belirlenmesi için dosya yeniden —- tarih ve—-sayılı raporda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında davacının tüm vücut engellilik oranının %40 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin gelişen —– kaza tarihinden itibaren 24 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı ancak iyileşme süresi içerisinde 3 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın–gönderilerek dosyada mevcut soruşturma dosyası , Mahkememizce alınan tanık beyanları ve tüm dosya mündericatı değerlendirilmek sureti ile kusur raporu aldırılmasına karar verilmiş, alınan — davacı sürücünün sevk ve idaresindeki — plaka sayılı —- ile —halinde iken kaza mahalli olan yol bölümüne geldiği esnada aracının arka kısmına; seyir istikametine göre gerisinden gelen kimliği tespit edilemeyen sürücü yönetimindeki plakası belirsiz —- marka otomobil ile çarpması neticelenen dava konusu trafik kazası meydana geldiği, dosyada kaza tespit tutanağı bulunmadığı , —- düzenlenen olay yerini gösterir —– tutanağında olay mahallinin bölünmüş iki şeritli yol olduğunun, çarpma sonucu motosikletin ——- levhasına çarptığının belirtildiği, — sürücüsünün ifadesinde plakası belirsiz aracın sürücünün kendisine arkadan çarptığını belirttiği, kimliği tespit edilemeyen sürücü sevk ve idaresindeki plakası belirsiz otomobil ile seyri esnasında yola gereken dikkatini vermesi, önünde giden diğer sürücü idaresindeki aracı güvenli mesafeden takip edip bu takip mesafesini koruması gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmeyip bunun sonucu arkadan çarpma kural ihlali ile kazaya neden olduğu anlaşılmakla asli kusurlu olduğu, davacının sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyri sırasında arkadan gelen otomobil sürücüsünün aracına arkadan çarpması sonucu karıştığı olayda etkenlik arzedecek herhangi bir trafik kural ihlali görülmediğinden kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce dosya aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş, alınan 06/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda geçici bakıcı gideri ve geçici işgöremezlik yönünden KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren plakası ve sürücü tespit edilemeyen aracın sürücüsünün kusuru nispetinde —- ‘nın kişi başı sağlık ve tedavi giderleri tazminatı limitinde sorumluluğu bulunduğu , KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihi olan —ile gerçek zarardan sorumlu olduğu, sürekli iş göremezlik yönünden plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün kusuru nispetinde —- kişi başı ölüm ve sakatlanma tazminatı limitinde sorumluluğu bulunduğu, KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihi olan — zarardan sorumlu olduğu, davalı — ya da dava dışı —- davacıya geçici ve sürekli işgöremezlik zararı yönünden ödeme yapıldığına dair herhangi bir belge tespit edilememiş olup, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığı,—- hesaplama yapıldığında davacının geçici işgöremezlik zararının 38.365,90 TL, geçici bakıcı gideri zararının —–, bu yöndeki toplam zararının 43.698,40 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri zararlarının karşılanacağı şahıs başına sağlık giderleri teminatı limitinin —-, teminat limitini aşan zararının olmadığı , sürekli işgöremezlik zararının —— olduğu, kaza tarihi itibariyle kişi başına ölüm ve sakatlanma tazminatı limitinin —-olduğu, teminat limiti aşan zararın 802.545,48 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline HMK 31. Madde uyarınca dava dilekçesinde belirttiği maluliyet ve tedavi giderine ilişkin kalemlere dair talep miktarlarının ne kadar olduğu ve tedavi giderleri bakımından taleplerinin bulunup bulunmadığı yönünde beyanda bulunmak üzere iki haftalık süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekili 28/10/2022 tarihli dilekçesinde— olarak talep edilen tazminat alacağını —geçici iş göremezlik alacağı— sürekli iş göremezlik alacağı olmak üzere —- artırarak toplamda —- dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalı ———– alınarak davacıya verilmesini talep etmiş , hastane masraflarına ilişkin taleplerini ise HMK”nın 123.maddesi gereğince geri aldıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili —-tarihli itiraz dilekçemizi tekrar ederiz. Hastane masraflarına ilişkin davanın geri alınması talebine rızamız yoktur” şeklinde, davacı vekili “—– masraflarına ilişkin talebimiz yönünden dosyanın bilirkişiye gönderilmesine ilişkin talebimiz yoktur, ” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Tüm dosya kapsamına göre; davacının —-tarihinde ——– bulunan —— belirlenemeyen aracın çarpması üzerine meydana gelen kazada yaralandığı, kazaya karışan aracın plakası tespit edilememiş ise de davacı ve dava dışı malik ve tanığın ifadeleriyle soruşturma dosyası evraklarından davacının yaralanmasının trafik kazasından mütevellit olduğu, kazaya neden olan ve sürücüsü belirlenemeyen aracın trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle davanın, davalı —aleyhine açıldığı, —- Yönetmeliği’nin 9-b maddesi — bulunmayan araçların neden olduğu kaza sonucunda bedensel zararların— istenebileceği, kaza tarihi itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre davacının kaza nedeniyle %40 oranında sürekli maluliyetinin oluştuğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 24 ay olduğu, iyileşme süresi içerisinde 3 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği , davacının asgari ücret üzerinde bir geliri olduğu ispat edilemediğinden asgari ücret üzerinden hesaplama——%1,8 teknik faiz uygulanmadan ve ——- yöntemi kullanılarak karar tarihine yakın verilerle hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınan aktüerya bilirkişisi raporuna göre; davacının sürekli iş göremezliği nedeniyle 1.132.545,48 TL zarara uğradığı, ayrıca davacının 38.365,90 TL geçici iş göremezlik zararının ve 5.332,50 TL geçici bakıcı gideri zararının bulunduğu , davacının hastane masraflarına ilişkin talebini geri aldığı ancak davalının geri almaya karşılık açık rızasının bulunmadığı, davacının hastane masrafları yönünden delil/ belge sunmadığı ve dosyanın bilirkişiye gönderilmesini de talep etmediği, bu nedenle davacının, hastane masrafları talebi yönünden davasını ispatlayamadığı, ıslah dilekçesi ile dava konusu edilmeyen bir şeyin kısmi ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde bakıcı giderine ilişkin talebi bulunmadığı, bu nedenle davacının bakıcı gideri talep edemeyeceği , iş bu davada ceza zamanaşımı süresi (8 yıl) uygulanacağından ıslahla talep edilen maluliyete dayalı tazminat kalemi yönünden zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile 38.365,90 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 330.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam —-tazminatın -kişi başı sağlık ve tedavi giderleri tazminatı limiti ve kişi başı ölüm ve sakatlanma tazminatı limiti kapsamında- dava tarihi olan—- tarihinden itibaren (davacının dava dilekçesinde faiz talep etmediği ancak ıslah dilekçesi ile dava tarihinden itibaren faiz isteminde bulunduğu görülmekle asıl alacağa bağlı feri nitelikte bir hak olan faizin, dava tarihinden itibaren istenebileceği) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakıcı gideri ve hastane masrafı taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
—- geçici iş göremezlik tazminatı ile———iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 368.365,90 TL tazminatın dava tarihi olan 09/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakıcı gideri ve hastane masrafı taleplerinin reddine,
2-Alınması gereken 25.163,07 TL harçtan davanın başında alınan 35,90 TL peşin maktu harç, 6.365 TL ıslah harcının mahsubuyla bakiye kalan 18.762,17 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına
3-Davacı tarafça yatırılan başvurma harcı 35,90 TL, peşin harç 35,90 TL , ıslah harcı 6.365 TL olmak üzere toplam 6.436,80 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılan 5 adet tebligat gideri 78,40 TL, 19 adet e-tebligat gideri 108,50 TL, aktüerya uzmanı bilirkişisi ücreti —- rapor ücretler—–, müzekkere gideri 40,00 TL, dosyanın—– olmak üzere toplam 4.349,70 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına (%98,57) göre 4.287,50 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına
6-Davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden ret edilen tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte buluna—- avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.