Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1128 E. 2019/536 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1128 Esas
KARAR NO : 2019/536

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 23/05/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 09/10/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —— plaka nolu — marka tankerinin 16/03/2018 tarihinde davalı şirketten satın aldığını, aracın müvekkil şirketin konunun uzmanı çalışanları tarafından incelendiğini, arızanın ancak kullanmakla ortaya çıkan bir arıza olduğunu, aracın arızasının müvekkiline bildirilmediğini, aracın muayenesinin yaptırılmamış olması sebebiyle trafikten çekme belgesi bulunur vaziyette müvekkiline satıldığını, aracın trafiğe çıktığı ilk gün arızalandığını, arızanın———— —servisi tarafından onarıldığını, tamirat bedelinin müvekkili tarafından karşılandığını, araçtaki ayıbın tespitinden sonra müvekkilinin uğradığı zararın noter kanalı ile talep edildiğini, karşı tarafın ihtara rağmen ödeme yapmadığını bunun üzerine icra takibi başlatıldığını ve borçlunun takibe itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin, davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 23/05/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında;
Bilirkişi raporuna itirazlarını tekrarla itirazları doğrultusunda yeni bir teknik bilirkişiden rapor aldırılmasını taleple, bilirkişi raporunda gizli ayıp hususunda açıklık yoktur, biz araç üzerinde gizli bir ayıbın olduğunu, bu hususun kullanmakla ortaya çıktığı, dosyada bildirmiş olduğumuz tanıklarımızın dinlenmek suretiyle gizli ayıp iddiamızı ispat edeceğiz, şeklinde beyanda bulunmuştur.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 13/11/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: İhale sürecinde katılımcılara satışa çıkacak araçların incelenmesi ve incelettirilmesi için gerekli makul zaman tanındığını, davacı TTK kapsamında tacir olması sebebiyle basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğunu, davacının müvekkiline addetmeye çalıştığı arızanın ne zaman ortaya çıktığı, arızaya sebep olan farklı bir sebebin olup olmadığı hususunun öncelikle izaha ve ispata muhtaç olduğunu, araç satışının 16/03/2018 tarihinde olduğunu, davalının aylar sonra gerçekleşen bir arıza için müvekkiline sorumluluk yüklemeye çalıştığını, meydana çıkan arıza ile müvekkili şirketin sorumluluğu arasında illiyet bağı olmadığını, söz konusu illiyet bağının hukuki ve somut delillerle ispat yükünün de davacı üzerinde olduğunu, davacının söz konusu iddialarının kötü niyetli olduğunu, aracın satışı ile arızanın tarafımıza ihbarı arasındaki geçen sürede davacının hakları zaman aşımına uğradığını, aracın satış tarihinden itibaren açık ayıp ise 2 gün içinde açıkça belli olmayan ve inceleme ile ortaya çıkacak bir ayıp söz konusu ise de yine aracı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde ihbarda bulunulmasına rağmen kanuni sürelere uyulmadığını, davacının kendi kullanımları ile alakalı bir arızanın müvekkili şirket üzerine yıkılmaya çalışıldığını, çelişkili beyanların gerçekleşen arıza sebebiyle müvekkili şirketin sorumluluğu arasındaki illiyet bağı olmadığını da ispatladığını, davacının aracı süresi içerisinde inceleme ve incelettirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini de dava dilekçesinde ikrar ettiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 23/05/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ve cevap dilekçelerini aynen tekrarla, davacı tarafın ayıp iddiasının subut bulmadığını, ayrıca davacının tacir olduğunu, araç üzerindeki incelemeyi süresinde yapıp ayıbı bildirmediğini, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere araç davacı tarafın sattığı dava dışı şahıs tarafından kullanım sırasında arızalandığını, kötü kullanım neticesinde hasarın meydana geldiğini, bu hususun da müvekkile izaf edilecek kusur olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde ticari satımdan kaynaklı ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır.
DELİLLER :
– Araç Satış sözleşmesi,
– Hasar tespiti,
– Ayıp ihbarı,
– Kocaeli—-. İcra dairesinin 2018/41613 e sayılı dosyası sureti,
– Bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, ticari satımdan kaynaklanan gizli ayıba istinaden meydana gelen zarar nedeniyle başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Uyap üzerinden istenilen Kocaeli ——. İcra dairesinin 2018/1128 e sayılı takip dosyasının incelenmesinde ödeme emrinin borçluya 30/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından İstanbul Anadolu—-. İcra müdürlüğünün 2018/18391 muhabere kaydı ile borca itiraz edildiği itiraz üzerine takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Davacı borca itirazı öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede İ.İ.K. 67 m. İstinaden itirazın iptali davasını açmıştır.
Mahkemece makine yüksek mühendislerinden alınan 27/02/2019 tarihli rapora göre 16/03/2018 tarihinde davalı tarafından davacıya satılan —- plakalı araçta gizli ayıp olduğunun ispatlanamadığı, bildirilmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde, tarafların tacir oldukları, davacının davalıdan 16/03/2018 tarihinde —- plakalı aracı satın aldığı, kendi uzmanlarına incelettiği, satın aldığı aracı 28/06/2018 tarihinde sattığı, aynı gün aracın arıza verdiği 16/03/2018 tarihinde aracın satın alınmasından itibaren TTK. 23. Maddesine uygun 2 günlük ve 8 günlük sürelerde ayıba ilişkin ihbarda bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartlar uyuşmadığından reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 300,57 TL harcın alınması gerekli olan 44,4 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 256,17 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 28 TL’nin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.