Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1097 E. 2019/1167 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1097 Esas
KARAR NO : 2019/1167

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 28/11/2019

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 02/10/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketten ticari defterlerine göre —- alacaklı gözüktüğünü, davanın delillerinden birini oluşturan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı icra takibine konu sahte çeki verenin davalı şirket olduğunu, davalının müvekkili şirkete olan borcu karşılığında —————- Şubesi’ne ait çekin de aralarında bulunduğu —— tarihinde müvekkiline ciro ettiğini, müvekkilinin çek bedelinin tahsili için söz konusu bu çeki——– şubesine ibraz ettiğini, ancak söz konusu çekin sahte olduğunun anlaşıldığım ve bu sebeple de herhangi bir işlem yapılamadığı gibi müvekkilinin de haliyle çek bedelini tahsil edemediğini, bunun üzerine——. tarafından sahte çeke el konulmuş ve suç duyurusunda bulunulmuş olup İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’mn ———- Sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, çekin sahte çıkması nedeniyle alacağını tahsil edemeyen müvekkili tarafından İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile ciro zincirinde bulunan ——— aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak çekin aradaki ilişkiden dolayı diğer bir kısım çeklerle beraber müvekkile veren davalı şirket haksız, kötü niyetli bir şekilde tamamen soyut ve çelişkili beyanlarla takibe İtiraz ederek takibi durdurduğunu, ———- tarihli itiraz dilekçesinde borcun varlığım ikrar ettiğini ancak dilekçesinin devamında borcu olmadığım beyan ederek adeta kendi dilekçesi İçinde çelişkiye düştüğünü, bunun da —— müvekkiline borçlu olduğunu ve müvekkiline takip ve dava konusu çeki sahte olmasına rağmen ciro ettiğini bildiği halde tamamen kötü niyetli bir şekilde, bizzat ikrar ettiği borçtan hukuka aykırı birşekilde kurtulmak için işbu itirazı yaparak takibi durdurduğunu, davalı tarafından sahte çekin bedelinin müvekkili şirkete bugüne kadar ödenmediğini, davalının çek üzerindeki imzaya aynca ve açıkça itiraz etmediğinde işbu çek üzerindeki imzanın 2004 sayılı icra ve iflas Kanunu’nun 68, Maddesi uyannca davalıya aidiyeti ve bu madde kapsamında sayılan belgelerden olduğunun kesinleştiğini, davalının İmzayı kabul etmesine rağmen dava ve takip konusu borcu ödemediğini, müvekkilinin alacağının varlığının sabit durumda olduğunu belirtip davanın kabulüne, çek bedeli olan ——— asıl alacak ile takip tarihi ile huzurdaki alacak davasının açıldığı tarih İtibari ile işlemiş olan 4.066,75 TL faiz olmak üzere toplam 43.816,75 TL müvekkil alacağının, dava tarihinden itibaren asıl alacak olan 39.750,00 TL’ye avans faizi uygulanarak davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletİlmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu ——– tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çekin sahte olduğunun kesin olarak anlaşılması kaydıyla dava konusu çek bedelini ödemeyi kabul ettiklerini, aynca çekin sahteliğinin kesin olarak belirlenmesi sonrası, ilgililer ve önceki cirantalar ve keşideci aleyhinde her türlü şikâyet, talep ve dava haklarım saklı tuttuklarını beyan etmiştir.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu —— İcra Dairesi’nin —- Esas sayılı takip dosyası aslı,
————– takibe yapmış olduğu itirazlar,
-Davalı şirketin takibe yapmış olduğu itirazlar
———- Şubesi’ne Ait—— Tarihli——–Çek No’lu,—— Bedelli Sahte Çek Sureti
-21.02.2017 Tarihli Nakit/Çek/Kredi Kartı Makbuzu ve bu makbuzla birlikte ———— teslim alınan çek suretleri
————— Bankası’nın ———yazmış olduğu yazı
-Müvekkil şirket tarafından düzenlenen —– tarihleri arasındaki ‘————-‘
———- tarihli şikayet dilekçesi
-Davacı tarafın ———-yılı ticari defterleri,
-Davalı tarafın ——— yılı ticari defterleri,
-Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu —- tarihli raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, tarafların defter ve belgelerinin incelenmesinde; Davacı alacağı hususunda, tacir olan tarafların incelenen 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu, davalı şirketin işbu ticari ilişki nedeniyle dava konusu —– çek no.lu —– ‘lik çeki verdiği, çekin her iki şirketin ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, işbu çekin sahte çıktığı iddiasıyla huzurdaki davayı açtığı, davalı taraf ise cevap dilekçesinde; “dava konusu çekin sahte olduğunun kesin olarak anlaşılması kaydıyla dava konusu çek bedelini ödemeyi kabul etmekteyiz.” Şeklinde beyanda bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin karşılıklı uyumlu olduğu,—–dava tarihi itibariyle, davacı şirketin kendi defterlerinde İhtilaf konusu çek dışında — alacaklı gözüktüğü, davalı şirketin kendi defterlerinde —- borçlu gözüktüğü, dava konusu çekin Ödemesinin yapılmadığının sabit olması yanında, ——- cevabi yazısında dava konusu— tarih— çek no.lu ——— çekin yapılan incelemede sahte olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği anlaşıldığından davacının —- dava tarihi itibariyle, 05/05/2017 vade tarihli ————- nodu cek tutan—- alacağını talep edebileceğini; Faiz hususunda, davacı tarafından dava konusu çekin tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğu, işbu icra takibinden dava tarihine kadar — belirlemiş olduğu faiz oranlarına göre 4.045,52 TL işlemiş faiz hesaplandığı, mahkemenin kısmen veya tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde: ‘‘tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması sebebiyle” dava tarihinden itibaren asıl alacak miktarına işleyecek avans faizi talebinin yerinde olduğunu rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava, ticari ilişki nedeni ile davalı tarafından davacıya verilen çeke dayalı alacak davasıdır.
İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün——Esas sayılı takip dosyası ile davacı —– alacaklı, borçlularının ise ——– —-, ——– işlemiş faiz olmak üzere ——— ilamsız takip dosyası ile takip başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takip durdurulmuştur.
Davacı şirket tarafından davalı——– aleyhine mahkememizde görülen taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak verilen ve İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı icra dosyasına konu edilen çek nedeni ile alacak davası açılmıştır.
——— müzekkere cevabında davaya konu ———-. tarafından ——— ibraz edildiği, çekin sahte olduğu anlaşılmakla ödeme yapılmadan çeke el konulduğu bildirilmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas alınan —– tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak; Davacı şirketin —- yılları ticari defterlerinin incelenmesinde defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin 2017-2018 yılı defterlerinin incelenmesinde defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın ticari defterlerinde dava konusu 39.750,00 TL bedelli çekin şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 02/10/2018 dava tarihi itibari ile dava konusu çek dışında 1.529,58 TL alacaklı gözüktüğü, davalı şirketin incelenen defterlerinde dava konusu 39.750,00 TL bedelli çekin kayıtlı olduğu, dava tarihi olan 02/10/2018 tarihi itibari ile davalı şirketin kendi defterlerinde 1.529,59 TL borçlu gözüktüğü, tarafların ticari defterlerinin karşılıklı uyumlu olduğu, dava konusu çekin ödemesinin yapılmadığının sabit olması yanında —— cevabı yazısında dava konusu 05/05/2017 vade tarih,—– çekin sahte olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği anlaşıldığından davacının 02/10/2018 dava tarihi itibari ile dava konusu çek tutarı olan —- alacağı talep edebileceği, davacı şirketin İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatmış olduğu, icra takibinde dava tarihine kadar —— belirlemiş olduğu faiz oranlarına göre 4.045,52 TL işlemiş faiz hesaplandığı, tarafların tacir olması için ticari iş olması temerrüd faizi oranının önceden kararlaştırmamış olması sebebi ile dava tarihinden itibaren asıl alacak miktarına işleyecek avans faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2—— asıl alacak ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —– dava tarihinden itibaren asıl alacak miktarı — işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 748,29 TL harcın alınması gerekli olan —- harçtan mahsubu ile bakiye— karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri —- olmak üzere toplam —- yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 749,64 TL yargılama masrafına, peşin harç 748,29 TL, eklenerek sonuç olarak 1.497,93 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 0,36 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan——uyarınca 5.167,51 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca —— avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.