Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1096 E. 2022/204 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1096 Esas
KARAR NO: 2022/204
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/07/2017
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —– kaldırımda yürümekteyken —– aracın hızla müvekkiline çarptığını, davalı — duramayarak gaza basmaya devam ederek müvekkilini arabanın altına alarak manevralar yaptığını, kazadan sonra müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını, müvekkilinin vücudunda çeşitli kırıklar meydana geldiğini ve —– kaldığını, yapılan tedavilere rağmen müvekkilinin hala sağlığına kavuşamadığını, —- zaman zarfında annelik yapamadığını, müvekkiline annesi, kızına da teyzesinin baktığını, kazanın tetiklemesi ile müvekkilinin kanser olduğunu, müvekkilinin fiziksel olarak hamile kalmasının mümkün olmadığını ve annelik hakkının da elinden alındığını, evlilik hayatının temelden sarsıldığını, müvekkilinin çalışma yeterliliğinin tamamını kaybettiğini,— dosyasında davalı — asli kusurlu olduğu tespit edildiğini ve mahkumiyet kararı verildiğini, kazaya sebebiyet veren araç sahibi — işleten olarak sorumlu olduğunu, diğer davalı bu aracın sebebiyet verdiği üçüncü kişilerin zararının güvence altına aldığı için poliçe kapsamı ile sorumlu olduğunu belirterek, davacı lehine ——– manevi tazminatın davalı —müştereken sorumlu tutularak tüm alacaklar için kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davacının halen devam eden tedavi giderlerinin de hükümde dikkate alınmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının maddi ve manevi tazminat talebinin hiçbir hukuksal dayanağı ve meydana gelen kaza ile de illiyet bağı olmadığını, yaşanan kaza sonrasında davacı ile gerek maddi ve gerekse manevi olarak ilgilendiklerini, maddi zararlarını giderdiklerini, davacıya bugüne kadar — tutarında tedavisi için harcama yapıldığını, davacının geçirdiği trafik kazası neticesinde hastane raporları esas alındığında yıllarca yatalak olmasının mümkün olmadığını, davacının beyanlarının çelişkili olduğunu, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —- tarihli havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmediğinde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusurlu olması halinde kusur oranı ile sınırlı olduğunu, sigortalısının kusurlu olması halinde kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının söz konusu trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının, kaza ile ilgisinin ve varsa oranın belirlenmesi gerektiğini, gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek, davanın usulden reddini, davanın açılmasına müvekkili şirketin sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dava tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde— tarihinde davalı –sürücüsü, davalı— işleteni davalı sigorta şirketinin—-aracın yaya halinde iken davacıya çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı sabit olmakla bu yaralanma nedeni ile davacıda bir maluliyet meydana gelip gelmediği, gelmiş ise oranı ile dava dilekçesinde ayrıntılı yazılı rahatsızlık ve hastalıkların uyuşmazlığa konu trafik kazasındaki yaralanma nedeni ile meydana gelip gelmediği yani iddia edilen tüm hastalık ve rahatsızlıklar ile uyuşmazlığa konu trafik kazasındaki yaralanma arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, davacının bu nedenlerden dolayı davalılardan maluliyet, bakıcı gideri, tedavi gideri ve manevi tazminat talep hakkı bulunup bulunmadığı varsa miktarları noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve/veya daimi iş göremezlik, tedavi, bakıcı giderleri, tazminat(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
—- görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Celp ve tetkik olunan — tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; — sevk ve idaresindeki –plakalı aracın yaya kaldırımı üzerinde yürümekte olan davacı yaya —-yaya kaldırımında çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacının tedavi gördüğü hastanelere müzekkere yazılmış ve tedavi evrakları dosya arasına alınmıştır.
Celp ve tetkik olunan — dosyası incelenmiştir.
— raporunda özetle: — tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; — kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren —- haftaya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyeti—havale tarihli raporunda özetle; —– kusur yönünden; dosya içeriğinde kusur değerlendirmesi yapılabilmesi için kaza tespit tutanağı ve diğer gerekli bilgiler mevcut olmadığından gerekli değerlendirme yapılamadığını, gerekli bilgilerin teminini takiben değerlendirme yapılabileceğini, bakıcı ve tedavi gideri yönünden; sağlık kurumlarındaki tetkik ve tedavi giderlerinin—- karşılandığını, bakıcı ihtiyacı ve gideri olmadığını, —evde pansuman, bakım için gerekli —- — hastanelere kontrollere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam — belgelenemeyen tedavi gideri olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davacıya kusur oranı tespit edilirse —tedavi giderinden kusuru oranında indirim yapılacağını, kusuru oranında davacının tespit edilecek tedavi giderinden davalıların sorumlu olup olmadığı ve sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının mahkemenin takdirinde olduğunu, işgöremezlik tazminatı yönünden; –tarihleri arasındaki geçici iş göremezlik dönemine ilişkin tutarı — olduğunu, ancak kusur oranı belirlendikten sonra bu tutar karşı taraf kusur oranıyla çarpıldıktan sonra esas tazminat oranına ulaşılacağını, davacı —- maluliyet oranı olmadığı için aktif ve pasif dönem hesabı olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti — havale tarihli ek raporunda özetle; —tarihinde trafik kazasında yaralanan —kusur yönünden; davalı sürücü — kazanın oluşumunda tam ve asli kusurlu olduğunu, davacı yaya — meydana gelen kazada atfı kabil bir kusuru bulunmadığını, kusursuz olduğunu, bakıcı ve tedavi gideri yönünden;— tarihli raporumuzdaki bakıcı ve tedavi gideri ie ilgili değerlendirmelerin, tarafların itirazı ve dosyaya eklenen yeni bilgi ve belge olmadığından aynen geçerli olduğunu, sağlık kurumlarındaki tetkik ve tedavi giderlerinin — tarafından karşılandığını, bakıcı ihtiyacı ve gideri olmadığını, — —– esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam — belgelenemeyen tedavi gideri olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığından talep edebileceği —sorumlu olmadığı —-tedavi giderinden davalıların sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının mahkemenin takdirinde olduğunu, iş göremezlik tazminatı yönünden; — tarihleri arasındaki geçici iş göremezlik dönemine ilişkin tutarı—olduğunu, davacı — maluliyet oranı olmadığı için aktif ve pasif dönem hesabı olmadığını, ancak Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğunu, sair hususların mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Tabip Bilirkişi heyeti —-havale tarihli ek raporunda özetle; dosyaya sunulan tedavi giderleri ile itirazlar değerlendirildiğinde; davalı sürücü — kazanın tam ve asli kusurlu olduğunu, davacı yaya —kusursuz olduğunu, bakıcı ve tedavi gideri tedavi giderlerinin sağlık kurumlarındaki—– olduğunu, sağlık kurumlarındaki tetkik ve tedavi giderlerinin —esasıyla karşılandığı ve davacının —– fark ücreti ödediğini, davacının —- fark ücretinden davalıların sorumlu olup olmadıklarının ve sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının mahkemenin takdirinde olduğunu, bakıcı ihtiyacı ve gideri olmadığını, —– gideri,–hastanelere kontrollere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam — belgelenemeyen tedavi gideri olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığından talep edebileceği —- tedavi giderinden davalıların sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının mahkeminin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Tanık — tarihli duruşmada ki beyanında; “davacı benim kızım olur bu nedenle tanırım, —- tarihinde gerçekleşen kazadan sonra hayatı olumsuz etkilendi, halen kalçasında problem bulunmaktadır, ilk başlarda doktora götürdüğümüzde doktorlar problemin ne olduğunu tespit edememişlerdi, daha sonradan tespit edildi, birçok ameliyat geçirdi halen tek başına yürümekte zorlanmaktadır, ancak koltuk değneği yardımıyla yürüyebilmektedir, hastaneye giderken veya dışarı çıkarken yanında başka birisinin ona yardımcı olması gerekiyor, sağlık durumu nedeniyle çocuğu ile ilgilenemiyor, —çocuğu ile ilgilenememesi nedeniyle torunumla ben ilgileniyorum, — banyo yapmasına da ben yardımcı oluyorum, tek başına yapamıyor, uzun süre ayakta kalamıyor kaza nedeniyle hayatı çok olumsuz etkilendi, tüm bu hususlar psikolojisini olumsuz etkiledi ayrıca eşiyle arasında da huzursuzluklar baş gösterdi, kaza anında ben davacının yanındaydım, tanıklık ücreti talebim bulunmamaktadır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya kapsamından; —-plakalı aracın——– suretiyle trafik kazasının meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde yaya kaldırımı üzerinde yürümekte olan davacının kusurunun bulunmadığı, kullandığı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yaya kaldırımında yürümekte olan davacıya çarparak kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren sürücü—- tam kusurlu olduğu, kaza nedeniyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan —- göre davacının kaza nedeniyle sürekli maluliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin — hafta olduğu, bakıcı ihtiyacının bulunmadığı, davacı tarafça kazadan sonra yanlış tedavi nedeniyle kalçada oluşan kırığın yanlış kaynadığı, bu nedenle maluliyet oranının daha yüksek olduğu iddia edilmiş ise de, bu iddianın tıbbi kötü uygulamaya dayandığı ve kaza ile illiyet bağının bulunmadığı değerlendirilerek davacı tarafın bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiş, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacının— geçici iş göremezlik zararının ve —belgelendirilemeyen tedavi giderinden dolayı zararının bulunduğu, sürekli iş göremezliğinin bulunmaması ve bakıcı yardımına ihtiyaç duymaması nedeniyle sürekli iş görememezlikte ve bakıcı giderinden dolayı zararının bulunmadığı, davacı tarafça özel hastanelerde olduğu tedavilere ilişkin fatura bedellerinden davalıların sorumlu olduğu iddia edilmiş ise de, —uyarınca bu türden belgeli ve faturaya dayalı tedavi giderlerinden — sorumlu olması nedeniyle davalıların belgeli tedavi giderlerinden sorumluluklarının kalmadığı kanaati ile davacı tarafın aksi yöndeki iddialarına itibar etme imkanı bulunmadığı, davalıların — belgelenmeyen tedavi giderinden ve — geçici iş göremezlikten sorumlu tutulabilecekleri, davacı tarafça tedavi gideri yönünden — talep edilmiş olması nedeniyle talebi aşmayacak şekilde — belgelenmeyen tedavi giderinden ve — geçici iş göremezlikten kaynaklı zarardan davalılardan —kazaya tam kusuru ile sebebiyet veren araç sürücüsü olması nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre, davalı — kazaya sebebiyet veren aracın işleteni olması nedeniyle —göre davalı sigorta şirketinin ise, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde geçerli — şirket olması nedeniyle —uyarınca sorumlu olduğu, davalıların, davacının zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları; kazanın meydana geliş şekli, davalı—- kazanın meydana gelmesindeki kusurunun yoğunluğu, ortaya çıkan zararın büyüklüğü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile paranın satın alma gücü göz önüne alındığında davalılar—–aleyhine davacı —–lehine zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerektiği; davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminat bakımından temerrütün dava tarihi itibari ile oluştuğu, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan —- tarihinde oluştuğu, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, manevi tazminat yönünden ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davası yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE;— geçici iş göremezlikten kaynaklı olmak üzere toplam— maddi tazminatın davalı —– şirketi yönünden dava tarihinden, davalılar —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikten davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Manevi tazminat davası yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; —manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcı ile 80,70 TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 80,70 TL başvurma harcı ile 512,33 TL karar ve ilam harcının davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 597,77 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL ‘nin davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca reddine karar verilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 597,77 TL ‘nin davacıdan alınarak davalılar —- verilmesine,
8-Davalılar —- kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca reddine karar verilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL ‘nin davacıdan alınarak davalılar—- verilmesine,
9-Adli yardım kararı nedeniyle suç üstü ödeneğinden karşılanan 2.900,00 TL bilirkişi ücreti, 62,00 TL tebligat masrafı, 687,00 TL ATK fatura bedeli ve 95,70 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.744,70 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 2.915,64 TL’nin davacıdan, 829,06 TL’nin ise davalılar — müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
10-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 511,20 TL tebligat ve posta giderinden oluşan yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 113,18 TL’nin davalılar ——müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar —- vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022