Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1078 E. 2019/940 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/891 Esas
KARAR NO: 2019/953
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2018
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı ile yapılan iş neticesinde —tarihinde —- numaralı — TL bedelli ve — tarihinde — numaralı- lik iki adet fatura kesildiğini, davalı taraf faturalara istinaden herhangi bir ödeme yapmadığı ve ardından sadece — TL’ lik bir ödeme yapıldığını, davacı müvekkilinin davalı şirket yetkilisi ile yaptığı göürşmelerde netice alamaması üzerine toplam bedeli — TL olan iki fatura yapılan — TL ödeme mahsup edilerek —- olrak —tarihinde icra takibine konu edildiğini, İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün —-Esas sayılı icra takibinde ödeme emrinin tebliği üzerine —- tarihinde davalı tarafından itiraz edilmek suretiyle takibin—- TL kısmı için kısmi durdurma kararı verildiğini beyanla icra takibinin yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili 10/10/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafça davalıya hizmet verilip verilmediği, davalı tarafça itiraza uğramayan kısım yönünden davacı alacağının bulunup bulunmadığı, davalının davaca tarafa iş yapıp yapmadığı ve bu bedelinin mahsubunun gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —-tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —— tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir.
—-tarihli Bilirkişi İncelemesi Yapılamadığına Dair Tutanak İncelendiğinde; davacı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmadığı gibi inceleme gün ve saatinde taraflar hazır olmadığından bilirkişi incelemesi yapılamadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi ka. 2/1).
—————— önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde ——– TL yönünden itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın——- değerinde davalı tarafça borca mahsuben davacıya iş yapılıp yapılmadığı hususundan kaynaklandığı, davalı tarafın icra takibine itiraz dilekçesi ekinde davacı hakkında düzenlediği —- tarih ve — nolu nakliye bedeli açıklamalı, ———— TL bedelli fatura düzenlendiği ancak bahsi geçen bu faturaya konu hizmetin davacı tarafça sunulduğuna ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, gerek davalı tarafça delil bildirilmemiş olması gerekse davacı tarafa verilen süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmaması üzerine davalı vekilinin —–tarihli celsedeki davacı tarafın yeniden bilirkişi ücreti yatırmak için süre talebinin reddine karar verilmesini talep etmiş olması karşısında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek duyulmadığı, davalı tarafın itirazına konu ettiği ———– bedelli faturaya konu hizmetin davacıya sunulduğu hususunun ispatlanamadığı, dolayısıyla bu tutarın takip konusu alacaktan tenzihinin mümkün olmadığı, davalının icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 472,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 40,31 TL harcın alınması gerekli olan 161,21 TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,90 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 40,31 TL, posta ve tebligat gideri 71,00 TL, olmak üzere toplam 111,31 TL yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.360,00 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2019