Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1074 E. 2020/285 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1074 Esas
KARAR NO : 2020/285

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı yanın ürün tedarik alanında hizmet verdiğini, davacı yan tarafından davalı yana ürün tedarik edildiğini ve akabinde davacı yan tarafından davalı yana fatura tanzim edildiğini, ürünlerin davalı yan tarafından —- davalı şirket yetkililerine imzaları karşılığı teslim edildiğini, davalı tarafından davacıya ödeme yapılmadığını bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline takibin devamına, davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesin mahkememizden talep ve dava etmiştir.
karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava : Dava davasıdır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya takip konusu faturalar nedeniyle cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının cari hesap ve fatura bedeli olarak davalıdan dava değer kadarı kadar alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 27/07/2018 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, yetkiye, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Takibe dayanak——– seri nolu faturaların davalı tarafından düzenlendiği,——seri nolu faturaların ise dava dışı ————- tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması amacıyla bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 15/08/2019 tarihli raporunda davacı ve dava dışı ——-ait ticari defterlerin incelenmesinde davacı şirket ile dava dışı —- ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunun, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafından davalıya 2 adet toplam 5874,10 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından davacıya 19/03/2019 tarihinde 2.766,66 TL tutarında ödeme yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 3.107,44 TL alacaklı olduğu, dava dışı —— ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde ise —- tarafından davalı yana iki adet toplam 2.776,70 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından dava dışı —tarihinde 3.335 TL tutarında ödeme yapıldığı, takip tarihi itibariyle dava dışı —- davalıya 558,30 TL tutarında borçlu olduğu, davacı ve dava dışı—– — kayıtlarının incelenmesinde ———-kaydının bulunmadığı, davacı şirketin ana sözleşmesinde dava dışı —- pasifiyle devralındığına ilişkin bir hüküm olmadığı, takibe konu dava dışı —– tarafından düzenlenen iki adet faturadan dolayı davalının borçlu olmadığı, 558,30 TL alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerinde mahkememizce ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 30/01/2020 tarihli ek raporunda bilirkişi kök raporuna itiraz ile birlikte dosyaya sunulan belgelerin incelenmesi sonucu ——– tutarlı alacağının davacı yanın hesabına devredildiği, dava dışı —- firmasından gelen bakiye alacaktan (6.495,28) TL daha az bir tutarın davacı yana devredildiği, yani ——- kendi ticari ilişkisinden dolayı davalı yandan alacaklı olmadığı, davacının davalıdan 3.107,44 TL alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, vergi dairesinden temin edilen BA formları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba ve faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine yetkiye, takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, takibe konu 4 adet faturadan ikisinin davacı şirket tarafından düzenlendiği ikisinin ise dava dışı ——- tarafından düzenlendiği, bilirkişi incelemesinde dava dışı — defterlerinin incelendiği, dava dışı —- takibe konu faturalar nedeniyle davalıdan bir alacağının bulunmadığı, davacının ticari sicil kayıtlarının incelenmesinde dava dışı —- aktifiyle pasifiyle devralındığına ilişkin bir hüküm olmadığı, davacının ise davalı adına düzenlediği iki adet faturadan dolayı davalının yapmış olduğu kısmi ödeme mahsup edildikten sonra 3.107,44 TL alacaklı olduğu, davalının ise usulüne uygun olarak bilirkişi inceleme günü tebliğ edilmiş olmasına rağmen ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği, (Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. ) (Yargıtay ——– fatura içeriği mal/hizmetin davalıya kaşe ve imzası karşılığı teslim edildiği, faturaya davalı tarafından itiraz edilmediği anlaşılmakla davacının fatura içeriği mal ve hizmeti davalıya teslim ettiğini ispatlaması karşısında davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispata yarar bir belge ibraz etmediği anlaşılmakla davalının takibe itirazının haksız olduğu, davalı her ne kadar takibe itirazında yetki itirazında bulunmuş ise de TBK 89. Maddesi uyarınca para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceği belirtilmekle mahkememizin yetkili olduğu, alacağın faturaya dayalı olduğu likit ve belirlenebilir olduğu, icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE
2-Davalının istanbul anadolu—- İcra müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasına vaki itirazın 3.107,44 TL yönünden iptaline,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
4-Alacağın % 20 si oranında hesap edilen 621,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 146,14 TL harcın alınması gerekli olan 212,27 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,13 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 468,4 TL, bilirkişi ücreti 750 TL, olmak üzere toplam 1218,4 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 442 TL yargılama masrafına, peşin harç 146,14 TL, eklenerek sonuç olarak 588,14 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 776 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca 3.107,44 TL —-davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘a verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kabul edilen kısım yönünden miktar itibariyle kesin, reddedilen kısım yönünden ise gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.