Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1045 E. 2019/1196 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1045 Esas
KARAR NO : 2019/1196

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ———- iken nev’i değiştirmek sureti ile ————————– iken davalı firma ile ————— sözleşmesi imzaladığını ve sözleşme şartları dairesinde iki firma çalışmasını sürdürduğunu, müvekkil firmanın —— tarihinde nev’i değiştirerek —— dönüşünce haliyle vergi numarası, banka hesaplarının değiştiğini, bu değişikliğe istinaden taraflar arasında mevcut sözleşme —– tarihinde yenilenerek —————- devir olduğunu, müvekkil firma süresiz hale gelen iş bu sözleşmeyi Beyoğlu —— Noterliğinden keşide ettiği ————- tarih, —— yevmiye numaralı ihtarname ile fesih ettiğini, fesih İhtarnamesinin —- tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, sözleşmenin—– tarihinde feshinin ardından——tarihinde, henüz fesih ihtarnamesi davalı tarafa tebliğ edilmeden (fesih ihtarnamesinin davalıya tebliğ tarihi —–) yani sözleşme yürürükte iken davalı firmanın, ——–çektiği öğrenildiğini, bunun üzerine davalı tarafa beyoğlu ——-. Noterliğinden ——- numaralı ihtarname keşide edilerek hiç bir faturaya dayalı olmaksızın hesaptan çektikleri —— saat içerisinde hesaba iadesi ihtar edilmiş ihtarname — tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, bu gelişmelerden sonra davalı firma tarafından ————–nolu —– tutarında “sözleşme erken fesih” açıklamasına dayalı olarak tanzim ————— tarihinde şirket sistemine geldiğini, hiç bir surette yasal dayanağı olmayan faturaya yasal süresi içerisinde Beyoğlu —— Noterliğinden keşide edilen ——– yevmiye numaralı ihtarname ile itiraz edilip iade edildiğini, davalı taraf Üsküdar ——- Noterliğinden keşide ettiği —– yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin 3 yıl süreli olduğu, erken fesih edildiği, araç başına ——- toplam 15 araç için —— cezai şart tahakkuk ettiğini sair hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000.-TL cezai şartın tahsil edildiğini cevaben bildirdiğini, taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin 4. Maddesinde sözleşmenin süresi 3 yıl olarak belirlenenmiş ve fesih edilmediği takdirde 2 yıl daha uzayacağı kararlaştırılmış 6. maddesinde ise sözleşmenin zamanından önce fesih edilmesi halinde araç başına ——– ödeneceği kararlaştırıldığını, bu ödeme davalının da ihtarnamesinde yazdığı üzere cezai şart mahiyetinde düzenlendiğini, ihtilafın iki nokta üzerinde toplandığını, birincisi —–tarihinde şirket nevi değişikliğine istinaden imzalanan sözleşmenin —–.—— tarafından imzalanan sözleşmenin devamı olup olmadığı, ikincisi ise davalı tarafın cezai şart olarak tahsil ettim iddiasının hukuka uygun olup olmadığı konusunda olduğunu,———– ile davalı arasında imzalanan ——–tarihli sözleşme, ——————ile davalı arasında 2010 yılında düzenlenen sözleşmenin devamı olduğunu, ———-tarihli sözleşmenin erken fesih edilmediğini, bu sözleşme 2010 yılında yapılan sözleşmenin devamı olduğunu, dolayısı ile süresiz hale gelmiş ve tarafımızca fesih edildiğini, erken fesih iddiasına istinaden herhangi bir cezai şart tahakkuku söz konusu olmadığını, arz ve izah edilen üzere davalı tarafından, müvekkil firmaya, cezai şartın ödenmesi zımnında keşide edilmiş bir ihtarnamenin olmadığını, ihtarname bir tarafa, mevcut sözleşme taraflar arasında fesih edilmeden ortada fatura, ihtarname v.s. yokken hesaptan ——– çekildiğini, zira fesih ihtarnamesine karşı taraf ————günü tebellüğ ettiğini, davalı parayı ———- tarihinde ise fatura edildiğini, faturaya da itiraz edildiğini ve iade edildiğini, cezai şartın gerçekleşmediğini, gerçekleşmediği gibi yasal prosedüre de uyulmaksızın hesaptan para çekildiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; T.T.K. 18/2 maddesi uyarınca, basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğü bulunan davacı şirketin kendisi tarafından akdedilen ve yıllarca da ifa edilmiş bulunan sözleşmeyi süresinden önce feshettiği hukuken tartışmasız olduğunu, bu nedenle, sözleşmenin daha önce akdedilen ve süresi sona eren bir sözleşmenin devamı olduğu ve bu nedenle de davacının sözleşmeyi dilediği zaman feshedilebileceği iddialarına hukuken itibar edilmesi imkanı da bulunmadığını, davalı ile müvekkil şirket arasında akdedilen —- tarihli Taşıt Tanıma Sözleşmesi’nin 10. maddesi uyarınca, sözleşmenin 24.05.2017 tarihinde yürürlüğe girdiği ve yine aynı sözleşmenin 4. maddesi uyarınca da 3 yıl süreli olduğu ve hatta 30 gün öncesinden feshedilmediği takdirde sözleşmenin 2 yıl süre ile daha uzayacağının kararlaştırıldığı hukuken tartışmasız olduğunu, bu kapsamda, T.T.K.’nun 18/2 hükmü uyarınca, basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğü bulunan davacı şirketin bu nedenle ilgili sözleşmenin süresini bilmeden ya da okumadan akdettiğini iddia etmesi gibi bir iddianın söz konusu dahi olamayacağı tartışmasız olduğunu, ayrıca davacı tarafından ilgili sözleşmenin akdedilmesinden sonra da huzurdaki davada ya da fesih ihtarnamesinde ileri sürülen (eski sözleşmenin devamı olduğu ve bu nedenle de sözleşmenin süresi ile bağlı olunmadığı ya da süresiz olduğu vb. gibi ) hiçbir iddianın sözleşmenin yıllarca ifası karşısında da hiçbir zaman ileri sürülmediği de ortada olduğunu, hal böyle iken hukuken davacının geriye dönük ve haksız bu iddialarına itibar edilemeyeceğinin de hukuken ortada olduğunu ,taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “FESİH” başlıklı 6. maddesi uyarınca, sözleşmenin davacı tarafından süresinden önce feshi halinde taşıt başına 200 USD + KDV’yi müvekkil şirkete ödemeyi taahhüt ettiği ve bu nedenle de 15 araç üzerinden 3.000 USD + KDV tutarındaki bedeli müvekkil şirkete ödemesi gerektiğinin de ortada olduğunu, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak süresinden önce feshedilen 24.05.2017 tarihli Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi’nin 6. maddesinde, “… Sözleşmenin zamanından önce feshi durumunda;———- hükmünün kararlaştırıldığının açık olduğunu, dolayısıyla, davalının sözleşmeyi süresinden önce feshi karşısında sistemdeki 15 araç karşılığı —— borcu doğduğunun ortada olduğunu, bu nedenle, müvekkil şirketin tahsil ettiği 15.000 TL’nin haklı ve hukuka uygun olduğunun ortada olduğunu, davacı tarafından sözleşmenin feshedildiği kabul edilmekle birlikte fesih öncesinde——– hesabından 15.000 TL’nin haksız olarak tahsil edildiği iddia edilmiş fakat fesih ihtarı müvekkil şirkete ulaşmadan önce bankaya —— hesabının haksız ve hukuka aykırı olarak tek taraflı kapatılması bildirimi yapıldığı ise bilinçli olarak gizlendiğini, zira davacı —— hesabının kapatılması talimatını sözleşmenin feshinden önce bankaya bildirmiş ve bu durumdan müvekkil şirket bankanın yasal bildirimi ile haberdar olduğunu, hal böyle iken müvekkil şirketin ——-hesabındaki kredi limitini bu sırada tahsil etmemesi halinde ilgili tanımlı teminattan mahrum kalacağı, bu nedenle de teminatı tahsil etmesi ve sonrasında faturalandırarak mahsup etmesi kadar doğal bir durum olamayacağının aşikar olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında taşıt tanıma sistemi sözleşmesi imzalandığı hususunda ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşmenin davacı şirketin ünvan değiştirmesi sonrası devam edip etmediği, ünvan değiştirmesinden sonra yapılan sözleşmenin yeni bir sözleşme mi yoksa eski sözleşmenin devamı mı olup olmadığı, davalı tarafından sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacı hesabından çektiği iddia edilen 15.000 TL yi çekmekte haklı olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre erken fesih ve cayma bedeli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve davacının, davalı tarafından çekilen bu bedeli isteyip isteyemeceği hususlarında ihtilaf bulunduğu şeklinde tespit edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan davacı ve davalının ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde davacı şirket unvanının ———-, çalışma konusunun şirketin kuruluş amacı ve çalışma konuları boya ve kimya sanayi ile ilgili tüm ürünlerin geliştirilmesi üretilmesi pazarlanması dağıtımı satışı uygulanması ithalat ve ihracat ve 10/05/2017 tarihinde tescil edilen anonim şirket esas mukavelesinde yazılı olan diğer işler olduğu, şirketin eski unvanının ise ——– olduğu tespit edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan davacı ile davalı arasında yapılan taşıt tanıma sistemi sözleşmesinin incelenmesinde taraflarının davalı ile davacı şirketin anonim şirketi olmadan önceki unvanı olan ———– arasında imzalandığı sözleşmenin süresini belirleyen 4. Maddede sözleşmenin imza tarihinden itibaren 3 yıl geçerli olduğu, tarafların sözleşmenin imzalanma tarihinden en geç 30 gün evvel birbirlerine fesh-i ihbarda bulunmamaları halinde sözleşmenin 2 yıl süreyle uzayacağı, bu sürenin sonunda sözleşmede herhangi bir ihbar veya ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden sona ereceği sözleşmenin feshini düzenleyen 6. Maddesinde taraflardan herhangi birinin bu sözleşmeyle yüklenmiş olduğu edimlere uymaması durumunda diğer tarafın sözleşmeyi 3 ay önceden bildirmek şartıyla tek taraflı olarak fesih etme hakkına sahip olduğu, müşterinin bu sözleşmedeki edimlere uymaması veya sözleşmenin zamanında önce feshi durumunda müşteri taşıt başına ———- öder şeklinde olduğu tespit edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan davalı ile davacının unvan değişikliğinden sonra anonim şirket olarak imzalamış oldukları müşteri taşıt tanıma sistemi sözleşmesinin incelenmesinde taraflarının davacı ve davalı şirket olduğu, sözleşmenin süresini belirleyen 4. Maddesinde sözleşmenin imza tarihinden itibaren 3 yıl geçerli olduğu, tarafların sözleşmenin imzalanma tarihinden en geç 30 gün evvel birbirlerine fesh-i ihbarda bulunmamaları halinde sözleşmenin 2 yıl süreyle uzayacağı, bu sürenin sonunda sözleşmede herhangi bir ihbar veya ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden sona ereceği sözleşmenin feshini düzenleyen 6. Maddesinde taraflardan herhangi birinin bu sözleşmeyle yüklenmiş olduğu edimlere uymaması durumunda diğer tarafın sözleşmeyi 3 ay önceden bildirmek şartıyla tek taraflı olarak fesih etme hakkına sahip olduğu, müşterinin bu sözleşmedeki edimlere uymaması veya sözleşmenin zamanında önce feshi durumunda müşteri taşıt başına ————–öder şeklinde olduğu tespit edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan Beyoğlu ——-. Noterliğinin 06/07/2018 tarih ve —- yevmiye nolu ihtarnamenin incelenmesinde davacı tarafından sözleşmenin feshedildiğinin davalıya bildirildiği ve ihtarname içeriğinde şirket nevi değişikliğini belirten ve 2010 yılında tanzim olunan sözleşmenin devamına ilişkin bir protokol düzenlenmesi gerekirken 24/05/2017 tarihli sözleşme imzalandığı, bu sözleşmenin imzalanmasındaki kastın hiçbir surette yeni bir sözleşme tanzimi olmayıp anonim şirketin nevi değişikliği öncesinde düzenlediği sözleşmeye muvafakat vermektedir. Şeklinde olduğu bu nedenlerle süresi bitmiş olan ve kendiliğinden sona ermiş olan sözleşmenin sürdürülemeyeceğini ve sözleşmenin feshedildiğinin ihtar edildiği görülmüştür. İhtarnamenin 11/07/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce—- müzekkere ile davacı şirketin —– sistemindeki kredi limitlerinin ne zaman kapatılma talimatı verdiğini ve davalı tarafa ne zaman bildirildiğinin sorulmasına karar verilmiş olup — gelen müzekkere cevabında davacı şirket tarafından 03/07/2018 tarihinde —– limitli limitin iptalini ve hesabının kapatılmasını rica ederiz ” şeklinde —– talimat verildiği, —- davacının talebi üzerine doğrudan tahsilat sistemi yetki belgesi ve kapatma talimatı uyarınca hesabın kapatıldığı, 03/07/2018 tarihinde davalı şirkete durumun bildirildiği görülmüştür.
Ayrıca —- gelen müzekkere cevabı ekinde davacı şirket tarafından davalı lehine bankaya doğrudan tahsilat sistemi yetki belgesi verildiği ve tanımlanacak toplam—- olduğu ve bu yetki belgesi altında davacı şirketin eski ünvanı olan—olduğu görülmüştür.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ihtarnameler taraflar arasında imzalanan sözleşmeler banka müzekkere cevapları iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin unvan değişikliğinden önce limited şirketi olduğu, davalı şirket ile taşıt tanıma sistemi sözleşmesi imzaladığı, sözleşmenin süresinin 3 yıl olarak belirlendiği ve sözleşmenin feshi düzenleyen 6. Maddesinde sözleşmenin zamanından önce feshedilmesi durumunda taşıt başına —-ödeneceğinin kararlaştırıldığı, yine davacı şirket ile davalı şirket arasında davacı şirketin —- dönemde müşteri taşıt tanıma sistemi sözleşmesi imzalandığı iş bu sözleşme ile daha önce davacının limited şirketi olduğu dönemde imzalanan sözleşmelerin tamamen aynı olduğu yapılan ikinci sözleşmede de sözleşme süresinin 3 yıl olduğunun kararlaştırıldığı ve fesih halinde taşıt başına — ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından sözleşmenin feshedildiğinin Beyoğlu —-. Noterliğinde düzenlenen ihtarnameyle davalıya bildirildiği ihtarnamenin davalıya 13/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği davacı şirket tarafından — ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinden önce 03/07/2018 tarihinde davalı şirket adına tanımlı — iptalini ve hesabın kapatılması yönünde talimat verdiği ilgili bankaca hesap kapatma talimatının davalı şirkete aynı tarihte bildirildiği davalı şirket tarafından taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshi düzenleyen 6. Maddesi uyarınca taşıt başına — olmak üzere 15 araç karşılığı bankadan 15.000 TL tahsil ettiği, davacı ve davalı beyanlarında sözleşme kapsamında davalıya ait 15 araç için sözleşme yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde her ne kadar anonim şirket olarak yapılan sözleşmenin yeni bir sözleşme olmadığını limited şirketi döneminde yapılan sözleşmenin davacı şirketin unvan değişikliği nedeniyle anonim şirketi olarak önceki sözleşmenin devamı niteliğinde bir sözleşme imzalandığını, yapılan ikinci sözleşmenin ilk sözleşmenin devamı niteliğinde olduğunu ve sözleşmenin belirsiz süreli hale geldiğini, bu nedenle sözleşmedeki cezai şartın uygulanmasının mümkün olmadığını kaldı ki ilk sözleşmenin imzalandığı 2010 yılında cezai şarta ilişkin ihtilafın mülga Türk Borçlar Kanununa tabi olduğunu iddia etmiş ise de sözleşmelerin incelenmesinde ikinci sözleşmenin ilk sözleşmenin devamı olduğuna ilişkin bir ibare olmadığı sözleşmenin süresinin 3 yıl olarak belirlendiği, yine sözleşmenin 6. Maddesinde araç başına —- olmak üzere cezai şartın kararlaştırıldığı, ilk sözleşmede sözleşme süresi 3 yıl belirlenmekle sözleşmenin sona erme tarihinden sonra tarafların birbirlerine herhangi bir fesih ihbarında bulunmamaları halinde sözleşmenin iki yıl süre ile uzayacağı bu sürenin sonunda herhangi bir ihbar veya ihtara gerek kalmaksızın sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği, taraflar dilerse karşılıklı yapılan yazılı ek sözleşme ile mutabık kalınan süre kadar sözleşmeyi uzatabileceklerinin kararlaştırıldığı, davacı beyanına göre ilk sözleşmenin 2010 yılında imzalandığı, sözleşmenin feshinin ise davacı tarafça gönderilen ihtarnameye göre 06/07/2018 tarihinde gerçekleştiği, yani ilk sözleşmede belirlenen toplam 5 yıllık süre geçtikten sonra feshin gerçekleştiği, taraflar arasında sözleşmede belirtilen şekilde imzalanan yazılı bir ek sözleşmede olmadığı anlaşılmakla ilk sözleşmenin kendiliğinden hükümsüz hale geldiği 2. Sözleşmenin tarihinin ise ilk sözleşmede belirtilen toplam 5 yıllık süreden sonra 24/05/2017 tarihinde imzalandığı ve sözleşmenin 10. Maddesinde sözleşmenin 24/05/2017 tarihinde yürürlüğe gireceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmakla 2. Sözleşmenin ilk sözleşmenin devamı niteliğinde olmadığı yeni bir sözleşme olduğu, süresinin 3 yıl olarak belirlendiği 6. Maddesinde sözleşmenin erken feshi halinde araç başına —cezai şart hükmünün taraflarca kabul edildiği sözleşmenin davacı tarafça süresinden önce feshedildiği davacı her ne kadar ilk sözleşmenin eski mülga Türk Borçlar Kanunu uyarınca istenemeyeceğini belirtmiş ise de ikinci sözleşmenin yeni Türk Borçlar Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra imzalandığı ve davacının sözleşmeyi feshetmekte haksız olduğu ve sözleşmede belirlenen cezai şart koşullarının oluştuğu, davalının sözleşmenin feshi nedeniyle araç başına davalının davacı tarafça garanti bankasıyla imzalanan doğrudan tahsilat sistemi yetki belgesi kapsamında —tahsil etmesinin sözleşmeye uygun olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan —- harcın alınması gerekli olan — harçtan mahsubu ile fazla alınan– karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu —masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesini,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider ve delil avansının davacıya ve davalıya iadesine,
6-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca —– avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.