Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/104 E. 2023/328 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/104 Esas
KARAR NO:2023/328
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/01/2018
KARAR TARİHİ:11/04/2023

DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu 26/01/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı —— tarihlerini kapsayan —- poliçe numaralı işyeri sigorta poliçesi imzalandığını,—– tarihinde müvekkil işyerinde çıkan yangında meydana gelen zararlar nedeniyle davalı —– başvurulduğunu, başvuru sonucunda davalı —-şirketi; söz konusu poliçe ile ilgili riziko adresinde faaliyet gösteren işyerinin, ahşap yapı tarzında olması nedeniyle söz konusu hasara ilişkin tazminat talebinin —– numaralı poliçeden karşılanmasına imkan bulunmadığı cevabının verildiği, bu sebeple işbu davayı ikame ettiklerini beyan ederek, 20.01.2017 tarihli yangın sebebiyle müvekkil işyerinde oluşan demirbaş kaybı, dekorasyon, imalat kaybı, kira kaybı, iş durma kaybı ile birlikte; müvekkil ile davalı arasında imzalanan 30.12.2016 tarihli sözleşme gereği müvekkil iş yerinde meydana gelen zararların tutarı tespit edilemeyen, müvekkilin zararına tahakkuk eden şimdilik 65.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren hesaplanacak olan ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini vekaleten talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin 31/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde hasara ilişkin olması gereken belgelerin tebliğ edilmediğinden göremediklerini davacının delillerini görüp değerlendirmeden davaya yanıt verebilmeleri mümkün olmayacağını belirterek davanın usulüne ve esasına ilişkin itirazlarının sunabilmeleri öncelikle tüm delillerin taraflarına tebliğini talep ettiklerini, davalıya ait ———— tarihleri arasında geçerli olacak şekilde meydana gelebilecek rizikolara karşı teminat altına alındığını, ancak davacı sigortalı işletmenin bulunduğu arsa içeresinde kiracı olduğu ve sigortalı işletme tarafından yaptırılmış olan tek katlı restoran tarzındaki binanın ahşap yapı olduğunu ve poliçe bina teminatı kapsamında olmadığını, sigorta poliçesinde yapıya 1. Tam Kagir yapı için teminat verildiğini, gerçekleşen hasar poliçe özel şartları ve bağlı genel şartlarında yer alan hiçbir teminat kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere hasarın bilirkişi marifetiyle tespiti gerektiğini, tespit edilecek hasar bedelinden de eskime tenzili yapılması gerektiğini beyan ederek, tüm delilerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek davacının açmış olduğu haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini vekaleten talep etmiştir.

DELİLLER:Bilirkişi heyetinin———- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı ——– olarak sigorta teminatı altına alınan ——–altında faaliyet gösterilen işletmede —–alevli bir yangın olayı meydana geldiği, yangın olayının ihbarını müteakip ———— unsurlarınca olay yerine gelinmiş ve yangına 25 ton su kullanılarak müdahale edilmiş ve yangın söndürülmüştür. İtfaiye yangın raporunda; ——– kullanılan tek katlı ahşap binanın yangından kısmen zarar gördüğü, —- bölümü zemininde yangının başlayarak geliştiği, binanın tamamen yanmasından dolayı yangını çıkarabilecek somut bulgu ve delillere rastlanmadığından yangının çıkış sebebinin tespit edilemediği yönünde görüş oluşturulduğunu, dosya kapsamında, davalı———– taraflar arasındaki sözleşme kurulmadan önce Kanun ve Yönetmelik gereği taşıdığı aydınlatma yükümlüğünü yerine getirdiği hususunun anlaşılamadığı, yine Kanun ve Yönetmelik gereği bu hususun yerine getirilmiş olduğuna ilişkin ispat yükünün davalı ——– olduğu görüş ve kanaatine ulaşıldığı, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesinde (poliçe) yanan bina için “kagir” kaydı bulunduğu, binanın gerçekte “ahşap” olmasının, rizikonun gerçekleşmesinde ve hasarın ağırlaşmasında “önemli husus” olarak değerlendirilebileceği, bu “önemli hususun” sözleşmenin kurulması esnasında veya riziko gerçekleşmeden, sözleşme devam ederken davacı—– tarafından davalı —- bildirilmemiş olmasının davacının ihmaliyle gerçekleşmiş olabileceği, davacı —— beyan yükümlülüğüne aykırı bu davranışının kasıt boyutlarında olduğuna ilişkin dosya kapsamında bir bulguya rastlanılamadığı, ancak basiretli bir tacir olarak davacı —– poliçe sonrası binanın niteliğinin poliçede hatalı kaydedildiğini görerek davalı —— bildirmesinin gerekebileceği, yanan binanın niteliğinin riziko bakımından sigorta ettiren davalı tarafından önemli husus olarak görülmemesinin somut olayda sonucu etkileyemeyeceği kanaatine varılabildiği, diğer yandan, bu kere davalı —— basiretli tacir gibi hareket ederek, sigortaladığı——inşasında tamamen yahut çoğunlukla ahşap malzemenin kullanılmış olabileceğini, tecrübelerine dayanarak incelemesi ve incelemeleri sonucu yanan binanın “ahşap” olduğunu tespit etmesi üzerine davacı——- usulüne uygun bildirimde bulunarak prim farkı istemesi yahut sözleşmeden cayması imkanının da bulunduğu kanaatine varılabildiği, mahkemenin takdiriyle 10.03.2017 tarihli Yangın Hasar Ekspertiz Raporunda aşkın sigorta değerlendirilmesi de gözetilerek tespit olunan 65.333,50 TL lik bedelden mahkemenin takdiriyle belirlenecek oranda indirim yapılarak davacı ——- tazminat ödenebileceği yönünde rapor tanzim edilmiş ve bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:Davacıya ait ——- adresindeki işyeri ——-arasında geçerli olacak şekilde meydana gelebilecek rizikolara karşı teminat altına alındığı, 1. Tam Kagir yapı için teminat verildiği, dava konusu sigorta teminatlarının; emtia, yangın, yıldırım, infilak için 70.000 TL, Demirbaş yangın infilak durumları için 200.000 TL, Dekorasyon yangın yıldırım infilak durumları için 600.000 TL olduğu görülmüştür.
Davacının sigortalı işletmesinin idari bina ve ofis olarak kullanılan tel katlı ahşap yapıda —– tarihinde gece kimsenin olmadığı saat 04:00’te meydana gelen yangının binaya ait elektrik kablolarında meydana gelmiş olabilecek bir şerare sonucu kablo izolelerinin tutuşması sebebi ile yangının meydana geldiği, yangın sonrası ahşap yapının tamamında ve içindeki demirbaşlarda hasar oluştuğu, yangın olayı sonrası düzenlenen ekspertiz raporunda tazminat tutarının 65.000 TL olarak tespit edilmiştir.——- tarihli düzenlenen raporda; ———— cinsinde restorandın alevli suretle yandığını, yangının ekiplerce söndürüldüğünü, işyerinin kısmen yanmaktan zarar gördüğünü, yangının söndürülmesine müteakip yapılan araştırma ve inceleme sonucu; tek katlı ahşap restorandın ofis bölümü zemininde yangının başlayarak geliştiği binan tamamen yanmasından dolayı yangın çıkarabilecek somut bilgi ve delillere rastlanmadığından yangının çıkış sebebinin tespit edilemediği anlaşıldı.Dosya kapsamından, huzurdaki davada uyuşmazlığın, taraflar arasında akdedilmiş işyeri paket sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmeyle, ——- kapsamında sigortalanan binanın sigorta güvencesine alındığı anlaşılabilmektedir. Sigorta güvencesine alınan binanın niteliğinin gerçekte —-yazıldığı ve bu hususun, davalı ———sigortalı davacının tazminat talebini reddetmesi için bir gerekçe teşkil ettiği görülmüştür.6102 Sayılı TTK’nın sigortanın kapsamı başlıklı 1409.maddesinde; “(1) Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. (2) Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.”TTK’nın aydınlatma yükümlülüğü başlıklı 1423. maddesinde; ” (1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar. (2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir.———-, çeşitli ülkelerin ve özellikle ——— düzenlemesini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler.” hükümlerine yer verilmiştir.Aynı şekilde,————-sayılı nüshasında yayımlanan ve yürürlüğe giren Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik m. 5 de “(1) Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğü, sigortacı tarafından sigorta ettirene ve sigorta sözleşmesine taraf olmak isteyen kişilere sözlü ve yazılı şekilde yerine getirilir. Bilgilendirmenin yazılı olarak yapılması esastır. Bilgilendirme yükümlülüğü, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce başlar ve sözleşmenin geçerli olduğu süre içinde devam eder… (4) Sigortacı, dürüstlük ilkeleri çerçevesinde; sigorta ettirene, sigortayla ilgili teknik konularda yardımcı olmak, yapılacak veya yapılmış sigortacılık işleminin özellikleri ve sözleşmeye konu sigorta teminatı ile sigortanın işleyişi hakkında gerekli her türlü bilgiyi sağlamak ve sigorta ettireni yanıltıcı her türlü hâl ve davranıştan kaçınmak zorundadır. (5) Bilgilendirme yapıldığının ispatı sigortacıya aittir.” denilmektedir. Yasa ve yönetmelikle kendisine aydınlatma yükümlülüğü getirilen davalı ——- bu yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğu yönünde ispat edici bir bilgi ve belgenin dosya kapsamında yer almamaktadır..Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesinin sonuçları ile ilgili olarak yukarıda alıntılanan Yönetmelik m. 7 de “Sigorta sözleşmesinin kurulması ve devamı sırasında; bilgilendirme yükümlülüğü gereği gibi yerine getirilmemiş veya sigortacı hakkında yanıltıcı bilgi verilmiş veya Bilgilendirme Metninde yer alan bilgiler gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş ve bu hâllerden herhangi biri sigorta ettirenin kararına etkili olmuş ise sigorta ettiren sigorta sözleşmesini feshedebileceği gibi, varsa uğradığı zararın tazminini de talep edebilir.” denilmektedir. Somut olayda, davacı —— sigorta sözleşmesini feshettiğine ilişkin bir bilgi dosya kapsamında bulunmamaktadır. Ancak riziko gerçekleşmiş ve davacı da meydana gelen zararını, sigorta sözleşmesi kurulmadan önce kendisini yeterince bilgilendirmediğini iddia ettiği davalı —- zararının tazminini talep etmektedir.
Dosya kapsamından, davacı ——sigorta sözleşmesi yapılırken esasen önemli olan bir hususu ihmal derecesinde kusuruyla poliçede düzelttirmediği, yahut hiçbir aşamada yanan binanın “kagir” yahut “ahşap” olarak belirtmediği gözetilerek ihmalkâr davranmış olabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır. Ayrıca poliçede riziko adresinin belirtildiği kısımda——– ifadesine yer verilmektedir. Yıllardır bu tür yangın teminatlı binalar için sigorta sözleşmesi yapan/ sigorta poliçesi düzenleyen davalı ——- basiretli bir tacir olarak, kır evlerinde yoğun şekilde ahşap malzemenin de kullanılabildiğini hesaba katarak, sözleşme kurulduktan sonra dahi, cayma hakkının bulunduğu süre içerisinde veya gerçek durumu TTK m. 1439 ve m. 1440 düzenlemeleri gereği sigorta ettirene bildirerek prim farkı talep etmesi yahut sözleşmeden cayması da mümkündü. Anacak somut olayda böyle bir durum da söz konusu olmamıştır. Tüm dosya kapsamına göre davalı —– aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair ispat edici nitelikte bir bilgi ve belge bulunmadığı, davacı —– ise kasıtlı olarak yanlış beyanda bulunduğunun ispatlanamadığı, bu yönüyle bilirkişi raporu ile belirlenen tazminat miktarını davalı —– talep edebileceği kanaatine varılarak açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile; 65.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 26/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.440,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.110,04 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.330,11 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 10.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 1.110,04 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 35,90 TL başvurma harcı, posta, tebligat gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 11.466,64 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve diğer tarafın yokluğundan verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2023