Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1028 E. 2020/409 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1028 Esas
KARAR NO : 2020/409
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2016
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
DAVA :Davacı vekili Mahkemeye sunduğu ———- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın ———üzerine takı üretimi yapan ve bunu dünyanın bir çok ülkesinde ——— aracılığı ile pazarlama yapan büyük bir firma olduğunu, Müvekkili firmanın ——— tarihinde imzalamış oldukları——- sözleşmesi gereği temsil yetkisi verildiğini, davalı firmanın, davacı müvekkil firmasının distribütörlük sözleşmesi gereği yükümlülükleri belirlendiğini, ancak davalının sözleşmeye aykırı hareket etmesi sonucu — sözleşmenin feshine ilişkin olarak ihtarın davalı firmaya gönderildiğini gönderilen ihtarda sözleşme nin feshedildiği ve bu sebeple de ödenmemiş olan ——— ödenmesi davacı firmaya ait ————işaretlerin kullanılmasının sona erdirilmesini, davacı müvekkil firmaya ait döküman,malzeme, tasvir edici malzeme veyahut gizli bilgilerin gönderilmesi , ilgili distribütörlük sözleşmesinde bahsedilen talimatların yerine getirilmesi halinde hukuki yollara başvurulacağı hususunun belirtildiği halde davalı firma tarafından ciddiye alınmadığını ve isim hakkı logo ve benzeri mahlzemeler ve ürünler kullanılmaya devam ettiğini ve halende kullanılmaya devam edilmekte olduğundan bahisle —–tarihli ——– feshi sebebiyle halen kullanmakta olan müvekkil firmaya ait olan isim hakkının kullanımının önlenmesine, müvekkili firmanın isim hakkının kullanımından kaynaklı uğramış, uğrayacak olduğu zararlarının tazmini ile —– manevi ———– yoksun kalınan kazanç kaybı tazminatı ——- bilirkişi marifetiyle hesap edilecek olan fatura alacağının, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu –havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili hüküm duruşmasına katılmamış ancak yokluğunda karar verilmesi talepli dilekçe sunmuştur.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu ——– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle——— yılında yapılan sözleşme ile firmanın ————- tarihinde verdiğini ve ithalatını ——– tarihinde gerçekleştirdiğini, fakat yaklaşık 1 ay sonra sözleşmede ——–yazmasına rağmen ———- faaliyette bulunan —–firmasına yaklaşık —— gizlice satıldığını ve taraflarınca tespit edildiğini, bunun üzerine ———– görüşüldüğün ve karşı tarafın özür dilediğini istenmesi halinde prim teklif edildiğini ancak etik olmadığından kabul edilmediğini, söz konusu markanın —— firması ile sözleşme bozduğunu, söz konusu tazminata mesnet gösterilen marka ismi hiçbir yazılı reklam ve basın yayın organında asla kullanılmadığını, alınan malın mağazanın bir köşesine konulduğunu ve doğal olarak isminin lanse edildiğini beyanla, talep edilen tazminat ve masrafları kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde ——— Fikri Ve Sınai Haklar Mahkemesi tarafından ———-sayılı dosyası ile davalı şirket ile davacı şirket arasında yapılan sözleşmenin gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediği ayrıca itirazlara yanıt verilmediği gibi ürünlerin iade edilmemesi nedeni ile davacının uğradığı zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu noktasındadır.
DELİLLER :
———-sözleşmesinin feshine ilişkin ——— yeminli tercüme evrakı,
———– sözleşmesi sureti,
———– yevmiye nolu ihtarname sureti,
-Bilirkişi heyetinin ——– tarihli raporu
————- sayılı tespit dosyası,
-Islah dilekçesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, ——- tarihli distribütörlük sözleşmesinin feshi nedeni ile isim hakkının kullanımından kaynaklı —– manevi tazminat ile —– belirsiz alacak olarak talep edilen yoksun kalınan kazanç kaybı ve fatura alacağı davasıdır.
———— sayılı dosyasında —– tarihinde görevsizlik kararı vermiş olup, görevsizlik kararı sonrası yargılamaya mahkememizin belirtilen esasında devam olunmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde ———– sayılı dosyası ile davalı şirket ile davacı şirket arasında yapılan sözleşmenin gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediği ayrıca itirazlara yanıt verilmediği gibi ürünlerin iade edilmemesi nedeni ile davacının uğradığı zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
————- sayılı tespit dosyası,
——– sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda özetle; Tespit istenen tarafın adresinin ————- olduğu, tespit istenen işyerinin kapalı olduğundan dışarıdan fotoğraflanarak tespitlerin yapıldığını, tespit istenen taraf adresinde Nomination markasının kapı üstünde, dış cephede sol vitrin üstünde ve altında, iş yeri içerisinde sağ köşede bulunan standın alt kısmında, takı panellerinin üzerinde olmak üzere kallanıldığı, işyeri kapalı olduğu için ürün bulunduğu halde ürünlerin değerlerinin ve adedinin tespit edilmesinin mümkün olmadığını, tespiti isteyenin distribütörlük sözleşmesi feshinde belirtilen ——— tutarındaki alacaklarının tespitinin taraflarına gönderilen belgelerdeki eksiklikler nedeni ile saptanamadığını, beyan ve rapor etmiştir.
—- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi heyetinin ——– tarihli raporunda özetle; olaydaki distribütörlük sözleşmesi,——– akit olduğunu, davacının distribütörlük sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul ediliyorsa, davalı tarafın denkleştirme (portföy) tazminatı alacağından bahsetmek mümkün değildir, davacının distribütörlük sizleşmesinin tasfiyesi sürecinde açtığı işbu davada, hangi hukuki temele dayalı olarak dava açtığı net değildir. Markaya tecavüzden; yoksa, işletme adına veya ticaret unvanına tecavüzden, yahut haksız rekabetten, hangi sebeple işbu davanın açıldığı net olmadığını, feshedilmiş sözlemeden borç doğmayacağını, doğmayan borca aykırılı olmayacağını, fesihten önce meydana gelmiş borca aykırılıktan fesihten önce tahakkuk etmiş alacaktan bahsediliyorsa, bu bahis fikri ve sınai haklar hukukuna girmeyeceğini, davacının tercüme ettirdiği tescil belgesi raporda açıklanan nedenlerle, —— anlamında korumaya delalet olmadığını, zaten tercüme metninde markanın, sözcüğü, işarete, logosu, şekli bulunmadığını, —- tarihli bu tercüme dikkate alınsa bile, —– yenileme yapılıp yapılmadığının belirli olmadığını, davacı tarafın 556 sayılı KHK anlamında korunan bir marya —— tecavüz edildiğini ispat ederse, markaya tecavüzün değerlendirileceğini, bu durumda sadece haksız rekabet bakımından değerlendirmenin uygun olacağını, iş bu sözleşme feshedildikten sonra, distribütörün önceden satın aldığı malları, önceden kullanma yetkisinin haiz olduğu isim hakkıyla satmayı sürdürmesi, haksız rekabetle ilişkilendirilebilirse de, bu ilişkinin şüpheli olduğunu, çünkü davalının kötülemesi, yanılması, olmayan sertifika paye varmış gibi davranması, hukuka aykırı kampanya yapması gibi bilindik haksız rekabet halleri mevcut değildir, iltibas da söz konusu değildir, belki iş şartlarına aykırılığın mahkemenin takdirine sunulabileceğini, dava konusu ürünlerin mülkiyetinin davacıya tanınması talebi kabul görürse, elde edilen faydanın zarardan düşülerek denkleştirilmesi düşünülebileceğini, söz konusu ürünlerin değerinin tazminat miktarından düşülebileceğini, davacının ——— fatura alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, —— mahrum kalınan kar alacağının olduğunun hesaplandığını, dava dilekçesinde her ir kalem için ——- tazminat talebi mevcut olduğunu, manevi zarar bakımından kişilik hakkı unsurlarından şeref ve haysiyet, resim, isim, özel yaşam gibi unsurların ihlalinin arandığı; itibar tazminatı bakımından ise, makanın itibarının zedelenmesi arandığının malum olduğunu, manevi tazminat ve itibar tazminatını andıran talepler konusunda takdirin mahkemede olduğu beyan ve rapor etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi——- tarihli celsede hazır bulunarak ——– yevmiye numaralı imza sirküsü aslını sunarak; sözleşme gereği almış olduğu ürünlerden dolayı ——–borçlu olduğunu, borcuna mukabil elinde olan ürünlerin iadesi ile borcundan düşülmesini talep etmiştir.
—– tarihli celsede davacı vekili ile davalı şirket yetkilisi sulh olmak üzere süre talebinde bulunmuşlardır.
Tarafların sulh olmamaları üzerinde davacı vekili tarafından —– tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş ve ıslah harcı yatırılmış, ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas olarak alınan —- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi heyetinin——– tarihli raporu dayanak yapılarak; taraflar arasında ——– tarihinde —imzalandığı, davacı şirket tarafından —–tarihli mail ile —- tarihinden itibaren feshedildiğinin ihtar edildiği, fesih ihtarı ile ——-ödenmemiş meblağın ödenmesinin istendiği, ————–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile —- borcun ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren – gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalı taraf daimi çalışanı ———— tarihinde tebliğ edildiği,——– tarihinde ibraz edilen davalı taraf yasal ticari defterlerinin incelenmesinde ticari defterlerin usul ve yasaya uygun tutulduğu, ibraz eden davalı lehine delil vasfının bulunduğu., taraflar arasında ———tarihlerini kapsayan ve —— imzalanmış olduğu, sözleşmeye istinaden ilk yıl için ———–ithalatın —ayında gerçekleşmiş olduğu, gerçekleşen — kısmının ödendiği, davalı şirket yetkilisi ————– tarihli duruşmada ve —– tarihli duruşmadaki beyanında —borcunun bulunduğunu kabul ettiği, davacı firma vekili tarafından ——yevmiye numaralı ihtarnamede talep edilen ——alacak ile uyumlu olduğu, borcun davalı tarafından ödenmemiş olduğu, davalının kabulünde olduğu üzere davacı şirketin davalı tarafın ——– ödenmemiş bakiye alacağının bulunduğu, ayrıca taraflar arasında imzalanan— tarihli ———- olmak üzere toplam — ithalat/ihracat yapılacağının kabul edilmiş olduğu ancak davalı tarafından ———- ithalatın yapılmadığı, bu nedenle davacı firmanın ithalatı yapılmayan——-cirodan yoksun kaldığı, bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan kar marj listesine göre———— kalınan —— kar marjına göre davacı firmanın —— mahrum kalınan karının olduğu, davacı vekili tarafından — tarihli ıslah dilekçesi ile —-tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmının ——- karşılığı —-olarak davanın ıslah edildiği, ıslah edilen rakam üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği, ıslah dilekçesi ile artırılan—- yönünden faiz talep edilmediği ancak dava dilekçesi ile belirsiz alacak olarak açılan — kısmı yönünden temerrüt tarihi —– itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiş; yine davacı firma vekili tarafından ———-manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de davalı şirket tarafından davacı firmanın tüzel kişiliğine yönelik kişilik hakları kapsamında şeref ve haysiyet, resim, isim, özel yaşam gibi unsurlara yönelik ihlalinin bulunmadığı, itibar tazminatı bakımından ise markanın davacı firmanın marka itibarının zedelendiğinin ispat edilemediği anlaşılmakla manevi tazminat talebi koşulları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Islah ile arttırılmış —– davalıdan alınarak davacıya verilmesine; — kısmı yönünden——– tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, ——– talepli dilekçede faiz talep edilmediğinden ——- talep harici kısım yönünden faiz yönelik karar verilmemiştir,)
2-Koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 204,93 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 1861,45 TL harcın, alınması gerekli olan 7.445,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.379,41 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 204,93 TL peşin harç, 1.861,45 TL ıslah harcı, 315,00 TL tebligat ve posta gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 195,40 TL tespit dosyasına yatırılan peşin harç, 700,00 TL tespit dosyası bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.276,78 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Maddi Tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 14.305,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020