Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1024 E. 2019/188 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/650
KARAR NO : 2019/209

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/05/2016
KARAR TARİHİ : 06/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; davalı şirket tarafından müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan ————- ünvanlı şirkete ait ———- ünvanlı yere tahsis edilen —————— giydirmeli soğutma dolabının aşırı ısınması sonucunda 12.04.2014 tarihinhde hasar meydana geldiğini, işletmesi zarar gören ———– müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda hazırlanan raporda, hasarın davalı şirketin soğutucusundan kaynaklandığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin ödediği meblağın rücuan tahsili nedeniyle yasal sürecin başlamasından önce davalı taraftan ödenen hasar tazminatı için ödeme talebinde bulunulduğunu ancak davalı taraftan herhangi bir cevap alınamadığını , bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu ———–. İcra müdürlüğünün 2016/3277 esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığını ancak davalının takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edip takibi durdurduğu gibi herhangi bir ödemede de bulunulmadığını belirterek, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına ayrıca % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;davacının tüm iddialarının ihtimale ve kanaate dayalı olduğunu, yangın raporu ve ekspertiz raporuna göre yangının çıkış sebebinin tespit edilemediğini, işyerinde başka dolaplarında yangın olayından etkilendiğinin anlaşıldığını, daha da önemlisi resmi raporlara göre işyeri elektrik tezisatının hasarlı olduğunun bildirildiğini, işyerinde birden fazla dolap hasar görmüşken ve işyeri elektrik tesisatı , işyerinde kaçak akım rölesi bulunup bulunmadığı belli değil iken yangın olayı ile müvekkili şirkete ait dolap arasında uygun illiyet bağı mevcut değil iken müvekkili şirkete atfedilecek haksız fiil sorumluluğu bulunmadığını, işyeri elektrik tesisatının inceleme dışı bırakıldığını, ariyet sözleşmesi uyarınca dava dışı sigorta şirketinin müvekkili şirkete yöneltebileceği bir hak talebi bulunmadığından halefiyet prensiplerinin işletilmesinin mümkün olmadığını, zira sigorta şirketinin ancak halefi olduğu dava dışı işyerinin sahip olduğu haklara sahip olabileceğini, ekspertiz raporuna göre işyerinde meydana gelen yangın sonucunda oluşan 299.895.00 TL tutarındaki hasarın 219.478,00 TL lik kısmının emtia hasarı olduğunu, dava dışı sigortalı işyerinin yangın olayının hemen akabinde soğutma sistemi içinde muhafaza edilmesi gereken emtiaları derhal bir başka alana tahliye ederek bozulmasına engel olsa idi zararın boyutlarının azalmış olacağını, bu noktada zararın büyümesinde dava dışı sigortalı işyerinin açık kusurunun bulunduğunu, zararın ana unsuru olan emtialarla ilgili gerekli önlemi almayarak zararı büyüten işyerinin anılan kusurundan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İstanbul Anadolu ———–. İcra müdürlüğünün 2016/3277 esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı sigorta şirketi tarafından davalı aleyhine Konya ————– İcra müdürlüğünün 2015/4055 esas sayılı takip dosyası ile 299.895.00 TL asıl alacak, 28.459,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 328.354,21 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve faize itirazı üzerine takibin durduğu, davacı alacaklının Konya ————- İcra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı kabul etmesi nedeniyle takip dosyasının İstanbul Anadolu ———-. İcra müdürlüğüne gönderildiği, davalının kendisine gönderilen ödeme emrine karşı yasal süresi içerisinde borca, faize ve diğer tüm fer’ilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası üzerinde uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yaptırılarak kök ve ek rapor alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile uyumlu , dosyadaki verilere uygun, bilimsel ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı ——————-nin dava dışı sigortalısı olan ———- —— ait “—–” ünvanlı işyerinin bulunduğu——————— tarihinde Saat 03.09 sıralarında alevli bir yangının meydana geldiği, dava dışı sigortalı yararına davacı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş ——– vadeli 365 gün süreli ——– ile sağlanan teminat uyarınca riziko mahallinde oluşan hasar için ———– aracılığıyla 05.06.2014 tarihinde EFT yolu ile davacının dava dışı sigortalıya 299.895.00 TL tutarındaki tazminatı ödediği tüm dosya kapsamından sabittir. İşte bu ödeme nedeniyle halefiyet ilkesine dayanarak ödediği tazminatı ödeme tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Dosya kapsamındaki delillerden;
—————- İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenen 12.04.2014 tarihli yangın raporunda özetle ; “……12.04.2014 günü saat 03.18 ‘de ——————adresinden yangın ihbarı alındığı, yangın türü ———– yangını , Olayın görüldüğü durum: Yanar vaziyette kapı kilitleri ekipleri tarafından kırıldığı , olayın görüldüğü durum: Mağazada bulunan gıda ürünlerinin kısmen yandığı ve diğer ürünlerin dumandan dolayı zarar gördüğü, yangının çıkış sebebi: Ekiplerince yapılan kontrol sonucu yangın çıkış nedeninin dondurma dolabından çıkmış olabileceği kanaatine varıldığı….” şeklinde tespit ve değerlendirme yapıldığı,
—————- tarafından düzenlenen müşteki —— ait ifade tutanağında özetle ; “…….kendim —————- nin genel müdürü olarak çalışmaktayım, ———————————————- sayılı adreste faaliyet gösteren ——– şubesi ——————isimli işyerinde 12.04.2014 günü saat 03.15 sıralarında şarküteri bölümünün tam karşısında bulunan dondurma dolabında elektrik aksamından dolayı bir yangın çıkmış, 110 itfaiye ekipleri gelerek yangını söndürmüşlerdir. Benim yaptığım kontrollerde mağaza içerisinde bulunan gıda ürünlerinin kısmen yanmış olduğu, diğer ürünlerin ise kısmen zarar gördüğünü tespit ettim. İşyerine gelen eksper gerekli çalışmaları yaptı, bu yangın olayı tamamen dondurma dolabının elektrik aksamındaki sorundan dolayı olmuştur. Konu ile ilgili kimseden davacı ve şikayetçi değilim….” şeklinde beyanda bulunulduğu,
————————–Şirketi tarafından düzenlenen 02.05.2014 tarihli ekspertiz raporunda özetle ; ” ….sigortalı işletme yetkilisi —————– refakatinde ——– yaptığımız inceleme ve görüşmelerde …giriş ve alt kattan oluşan sigortalı ———– işletmesinin yangın merkezinde “——————- ibareli iki adet dondurma dolabı olduğu gözlemlenmiştir. 2 dolabın fiziki durumunun eşit olduğu gözlemlenmiş, hadise anının görüntüleri için kamera kayıtlarının bulunduğu bilgisayara enerji verilmiş, dört nolu kamera tarafından yapılan video kaydında yangın ——– ibareli dondurma dolabının alev alması ile başladığı , yangının yalnızca marketin kasalarının bulunduğu çıkış kısmında etkili olduğu , ancak hasar kaynağı olan soğutucunun ekovat pompasına ait motordaki yağın yangın sırasında dışarı sızması ile çıkan is ve dumanın marketin tamamına yayıldığı ve hasarın büyük kısmının is etkisi ile meydana geldiği tespit edilmiştir….” şeklinde görüş belirtildiği ,
———————- tarafından düzenlenen 24.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; “…yangının geniş ve genel olarak değil, işyerinin giriş kısmındaki dondurma ve benzeri sütlü gıdaların muhafaza edildiği soğutucuların bulunduğu bölgede lokal bir şekilde başlamış ve burası ile sınırlı kalmıştır….işyerinin elektriklerinin kesilmesi sonucunda soğutma sisteminin günlerce devre dışı kalması sonucunda , sözkonusu gıda ürünlerinin önemli bir kısmının tüketiciye sunulamaz duruma geldiği düşünülmektedir. Tarafımızca 13.04.2014 tarihinde yangın mahallinde yapılan inceleme sonucunda , yangının başladığı noktanın işyerinin girişinde bulunan ve içinde dondurma ve benzer süt ürünleri bulunan———— soğutucunun ekovat pompasını çalıştıran tek fazlı asenkron elektrik motorunun stator sargıları olduğu yönünde bir tespit yapılmış bulunmaktadır. Yangının ilk çıktığı ve giderek büyüdüğü nokta ile ilgili olarak işyerindeki 4 nolu güvenlik kamerası tarafından yapılan video kaydın yangının ilk başladığı andaki görüntüleri aşağıdaki kısımda verilmiştir. —————— marka soğutucunun ekovat pompasını çalıştıran tek fazlı asenkron elektrik motorunun sargıları içinden geçen yüksek akımın yarattığı ısı ve sıcaklık nedeniyle önce ısınmış, daha sonra da yanmıştır. —————–firmasına ait diğer soğutucunun ekovat sistemindeki pompanın sargılarında böyle bir yanma ve plastik ile de ergime ve sıvılaşma durumunun olmadığı görülebilmektedir. Bu durum yangının bu soğutucudan değil, ——- firmasına ait soğutucunun ekovat sisteminden başlamış olduğu yönündeki tespitlerimizi ve bu tespitlerimize temel desteği teşkil eden 4 nolu kamera kayıtları teyit etmekte ve desteklemektedir. Söz konusu soğutucuyu imal ve tesis ettiren —— markalı soğutucuların girişine soğutucuyu aşırı yüklenme akımlarına ve kısa devre akımlarına karşı korumakla görevli bir termik manyetik şalterin doğru şekilde çalışması için gerekli bakım onarımının yapılmasından asli bir oranda sorumlu olması, ….yangının meydana gelmesinde asli bir oranda kusur, katkı ve sorumluluğunun olduğunun kabul edilmesinin gerektiği ….” şeklinde görüş belirtildiği,
tespit edilmiştir.
Mahkememizce davaya konu yangının meydana geldiği işyerine ait elektrik projesi örneği ————– celbedilmiştir. Davaya konu yangına neden olduğu ileri sürülen buzdolabı olayın üzerinden uzun bir süre geçmiş olması ve temin edilememiş olması nedeniyle incelenememiştir. Yine davaya konu yangına neden olduğu ileri sürülen ——– marka buzdolabının üreticisi firma olan ————— yazılan müzekkere cevabında ; “Önemli kurumsal müşterilerimizden olan —————— ünvanlı firma tarafından şirketimizden satın alınmış olan ————- marka bütün dondurucular için “————— adında bir emniyet mekanizmamız bulunmaktadır. Bu emniyet mekanizması kompresörün fazla ısınması durumunda motora giden elektriği kesip devre dışı kalmasını sağlamaktadır. Motor sıcaklığı istenilen sıcaklığa geri geldiğinde tekrar devreye girmektedir. Bu mekanizmanın amacı motorun aşırı ısınmasını önlemektir. Ayrıca tüm ürünler———————–standardına uygun bir şekilde tasarlanmış olup bağımsız kuruluşlar tarafından onaylanmıştır. Bu standart kapsamında tüm ürünler termik şartere sahip olmaktadır” şeklinde cevap verilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan teknik bilirkişi incelemesi sonucunda ; dava dışı sigortalıya ait binanın elektrik tesisat projesinde ; ana pano üzerinde sayaç girişinden önce 300 mA eşik değerli (yangın önleme amaçlı) kaçak akım rölesinin projede yer aldığı, ana panodan çıkıştan sonra zemin kat ve normal katlardaki tali panolarda 30 mA eşik değerli (insan hayatını koruma amaçlı) kaçak akım rölesinin projede yer aldığı, söz konusu projenin ———————–tarafından onaylandığı, bu onaylı projeye göre yerinde tüm imalatların yapılmış olduğu, projesine uygun olmayan ve standartlara göre yapılmayan tesisat için —————– enerji açma izninin verilmediği ve elektrik kullanımına izin verilmediği, davaya konu edilen elektrik tesisatı üzerinde kaçak akım rölesi olması halinde dahi yangının meydana gelmesinin muhtemel olduğu, motor üzerinde bulunan termik şarterin aşırı ısınma halinde kontaklarının yapışık /kaynamış olma halinde devreyi açmama durumunun ortaya çıkacağı, aşırı miktarda ısınan motor ve ilgili elektrik tesisatındaki kablo izolasyonlarının erimesine , akabinde alevli yangın olayının başlamasına sebebiyet vermesi ve yangının alevli yanma ile başlaması akabinde kaçak akım rölelerinin devreye girmesinin artık alevli yangının başlamış olması bakımından bir anlam ifade etmeyeceği, ilgili alanda yangın algılama ve söndürme sistemi yok ise alevli yanma olayı başlamış olduğu için yangının gelişerek büyüyeceği açıklanmak suretiyle gerek ekspertiz raporu gerekse konunun uzmanı tarafından yapılan tespit ve değerlendirmelerde ; yangının geniş ve genel olarak değil işyerinin giriş kısmındaki dondurma ve benzeri sütlü gıdaların muhafaza edildiği soğutucuların bulunduğu bölgede lokal bir şekilde başladığı ve burası ile sınırlı kaldığı, savunmaya konu edilen —————markasını taşıyan dondurucu dolapların ——–standardına uygun bir şekilde tasarlanmış olup bağımsız kuruluşlar tarafından onaylandığı ve termik şartere sahip olduğu hususu elektrikli cihazların arızalanmayacağı veya yangın çıkarmayacağı anlamını taşımadığı , yangının çıkış yeri ve çıkış sebebi dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davalı firmaya ait ———- marka dondurma dolabının elektriksel aksamında herhangi bir arıza kaynaklı olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davalı yan tarafından dilekçelerinde sunulan yangının çıkış sebebini konu alan birden fazla Yargıtay kararı sunulmuş ise de, her bir yangın olayının kendine özgü farklı şekilde yanma ve tutuşma sebepleri bulunduğu , konunun uzmanı tarafından dava konusu yangının hemen akabinde sıcağı sıcağına soğutucular üzerinde yapılan fiziki incelemeler ile birlikte 4 nolu güvenlik kamera görüntüleri yangının davalı firmanın —————– marka dondurma dolabında başladığı hususunun tartışmasız olduğu, davacı yanın sigortalısının dava dışı sigortalı markette akım rölesi ve tüm onayları alınmış elektrik projesine göre müterafik kusurunun bulunmadığı, dava dışı sigortalı —————- ünvanı ile market işleten sigortalı yetkililerinin yangın akabinde zararı azaltıcı herhangi bir önlem almadığı, bu yüzden zararın arttığı belirtilmiş ise de market ortamında bulunan ürünlerin gıda ürünleri olmasından dolayı doğrudan yangına maruz kalmasalar bile yanan ürün ambalajlarının yanma sırasında çıkardığı gaz ve duman partiküllerinin gıda ürünlerinde islenme , kararma ve is kokusunun sinmesi ile birlikte son kullanıcılara sunulmasının mümkün olamayacağı……” tespit edilmiştir.
Davacı sigorta şirketi davalı yandan talebine konu alacağın dayanağını halefiyet ilkesine dayandırmaktadır. Yani davacı sigortacı uyuşmazlığa konu yangın nedeniyle dava dışı ————– yararına düzenlediği ——- uyarınca sağladığı teminat karşılığında yaptığı ödemeyi halefiyet ilkesine dayanarak davalıdan talep etmektedir. Davacı sigorta şirketi geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra kural olarak oluşan rizikolardan sorumludur ve en kısa tarifi ile hasar; sigorta poliçesi genel şartlarında ve
/veya özel şartlarda yer alan rizikonun gerçekleşmesi ve bu sebeple sigortalının menfaatinin zarara uğraması halinde , sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün doğması durumudur. Bu yüzden sigortacı , sigortalısının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı olan ancak düzenlediği poliçenin genel ve /veya özel şartları ile çelişmeyen zarar , hasar için tazminat ödemekle yükümlüdür. Sigortacının düzenlediği poliçe ile üstlendiği bu yükümlülüğü yerine getirdikten sonra sigortalısının halefi olabilmesi ve rücu yolu ile talepte bulunabilmesinin ilk şartı sigorta tazminatının gerçek hak sahibine yada onun gösterdiği kişiye geçerli bir poliçe kapsamından ve poliçe genel ve özel şartları ile çelişmeyen rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödenmiş olmasıdır. Diğer bir koşul ise sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalısının sigorta zararı için 3.şahıslara karşı bir tazminat talep hakkına sahip olmasıdır ki bu talep hakkı sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödeme paralelinde yasa gereği kendiliğinden geçer . Bu açıklamaya göre somut uyuşmazlığa dönüldüğünde, davacı sigortacının riziko tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olan Marketim Sigorta Poliçesi kapsamından , gerçek hak sahibi konumundaki dava dışı sigortalısına mahkememizce seçilen teknik bilirkişiler ve mali bilirkişi tarafından ; davadan önce bağımsız eksperin poliçe şartları ve sigortalı işyerindeki mal mevcudunu gözetmek suretiyle düzenlediği 02.05.2014 tarihli raporunda tazmini gereken tazminat tutarı olarak belirlenen 299.895,01 TL nin kadru maruf görüldüğü ve bu miktarın davacı sigorta şirketi tarafından hak sahibi dava dışı sigortalısına ödemiş olmakla halefiyetin koşullarının yerine getirildiği sonucuna varılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporlarına göre; davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ————- Sigorta Poliçesi Kapsamında gerçekleşen yangın rizikosu uyarınca ödemiş olduğu 299.895.00 TL lik hasar tazminatını ödeme tarihinden takip tarihine kadar geçen dönem için 28.549,21 TL işlemiş faizi ile birlikte davalıdan rücuen talep edebileceği , davaya konu alacağın tazminat istemine ilişkin olduğundan tazmini gereken gerçek bedelin mahkememizce yapılan yargılama sonucunda belirlenmesi nedeniyle likit niteliği taşımayan alacak yönünden davacı yararına icra inkar tazminatının yasal koşulları oluşmadığından takdiren aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; davalının İstanbul Anadolu ——————— İcra Müdürlüğünün ————— Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA, ayrıca takip tarihinden itibaren 299.895,00 TL asıl alacak üzerinden yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi de yürütülmesine ,
2- Davacı tarafın icra inkar isteminin yasal koşullar oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 22.430.28 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 3.965,70 TL harcın mahsubuna, eksik alınan 18.464,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.999.20 TL toplam harç masrafı, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti ile 285,90 TL tebligat ve müzekkere gideri toplamı olan 10.285.10 TL yargılama giderinin tümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarında davanın kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 25.651,25 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştikten sonra ve taraflarca talep edilmesi halinde yatıranlara iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı ihbar olunanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.