Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1021 E. 2019/494 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1021 Esas
KARAR NO : 2019/494
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/09/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 14/09/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; takip borçlusu …ile müvekkili banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı ve diğer davalılar da işbu Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, bu Genel Kredi Sözleşmesine dayanılarak borçluya kredi kullandırıldığını, müvekkili bankanın—— Noterliği’nin————-yevmiye nolu ihtarı ile ——— tarihi itibarı ile kredi ilişkisinin kesildiği ve ihtarnamede yazılı tutar ile ihtarname masrafının 7. Gün içinde ödenmesini ihtar ettiğini, buna rağmen borçlunun ödeme yapmaması üzerine haklı olarak müvekkili banka tarafından İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü ——– Esas sayılı dosyasından davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını beyanla fazlaya ilişkin her türü hakları saklı kalmak kaydıyla faiz ve masraflar hariç olmak üzere 15.440,62 TL tutarında alacağın tahsil tarihine kadar işleyecek faiziyle birlikte tahsilinin temini için borçlu/davalıların itirazının kesin olarak iptali ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/05/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmadıkları gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı bankanın davalı şirkete kullandırmış olduğu krediler nedeniyle bakiye kredi alacağının bulunup bulunmadığı davalı kefillerin kredi borcundan dolayı sorumlu olup olmadıkları ” hususlarında uyuşmazlığa düşdükleri; İddia ya da savunmasını genişleten taraf olmadığı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1,2. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün ———— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 14/03/2018 tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan———–ile Genel Kredi Sözleşme sureti incelendiğinde, taraflarının———…olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan Kefalet Sözleşmesi sureti incelendiğinde, taraflarının———-…olduğu, sözleşme konusunun müşteri …arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi ‘ne kapsamında kredi alanın kullandığı ve kullanacağı nakdi veya gayrinakdi kredilerden kaynaklanan doğmuş ve doğacak tüm borçlar ile her ne olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlara kefilin kredi alan ile beraber kefil olmasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi 04/03/2019 havale tarihli raporunda özetle; davacı bankanın takip talebinde temerrüt faiz oranını %22,08 akdi faiz oranı üzerinden talep etmesi nedeniyle davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefillerden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibarı 15.240,75 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 13.963,71 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar talep doğrultusunda yıllık %22,08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
————– azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklar(5464 S.K. Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu m. 26/3)
-12/11/2016 tarih ve 29886 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, 01/01/2017 tarihinde yürürlüğe giren ———- Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ(SAYI: 2016/8)’e göre;
———- Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı/aylık azami akdi kâr payı oranı yüzde 1,84
–Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aaylık azami akdi faiz oranı/aylık azami akdi kâr payı oranı yüzde 1,47
— Türk lirası cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı/aylık azami gecikme cezası oranı yüzde 2,34
— Yabancı para cinsinden kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı/aylık azami gecikme cezası oranı yüzde 1,97
Olarak tespit edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, krediye ilişkin sözleşme, kefalet sözleşmesi, hesap kat ihtarı ve tebliğ mazbatası/belgesi, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı …nin Ticari Kart ve Genel Kredi sözleşmesi kapsamında kullanmış olduğu kredilere … ve ————— müteselsil kefil olduğu, davacı banka tarafından kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerin ödenmediğinden bahisle kredi borçlusu ve kefiller hakkında hesap kat edilerek ihtarnamenin kredi borçlusu davalı ..——– tebliğe çıkartıldığı, çıkartılan tebligatın 03/02/2018 tarihinde iade geldiği ancak ihtarnamenin sözleşmede belirtilen adrese çıkartılması nedeniyle ihtarnamenin kredi borçlusu şirkete tebliğ edildiğinin kabulünün gerektiği, kefillere ise ihtarnamenin tebliğe çıkartıldığı ancak 03/02/2018 tarihinde iade geldiği ancak kefiller yönünden kendi temerrüdünün sonuçları itibariyle takip tarihi olan 14/03/2018 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı takip alacaklısı banka tarafından kefil ve kredi borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davalı takip borçlularının süresinde itirazı üzerine icra takibinin durduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı, davalı kefiller ———- …’nun kredi borçlusu davalı …nin 11/08/2011 tarihinde genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı kredilere 300.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olduğu, kefalet tarihi itibari ile davalı kefillerin şirket ortağı olduğu, bu hali ile kefaletin usulüne uygun ve geçerli olduğu, banka alacağının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi üzerine somut olaya uygun denetime elverişli ve gerekçeli olması nedeni ile hükme esas alınan bankacı bilirkişi raporuna göre Genel Kredi Sözleşmesi’ ne istinaden kullandırılan kredi yönünden 13.963,71 TL asıl alacak, 964,47 TL işlemiş faiz, 48,20 TL BSMV alacağı bulunduğu, kredi alacağı 13.963,71 TL’ ye takip tarihinden itibaren %22,08 oranında faiz ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanması gerektiği, mucceliyetin hesabın katedilmesiyle temerrüdün ise takip tarihi itibariyle oluştuğu, kefillerin kefalet limitini aşmamak kaydıyla kredi borçlusunun temerrüdünün sonuçlarından(TBK m. 589/2) da sorumlu olduğu, tespit edilen temmerrüt faizi oranının sözleşmeye uygun olup Merkez Bankasına bildirilen oranları aşmadığı, davalıların kredi yönünden sorumluluğunun devam ettiği ve bu kapsamda takibe itirazlarının yukarıda yazılı miktar itibari ile haksız ve yersiz olduğu, kabulüne karar verilen kredi alacağının likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlularının, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 13.963,71 TL asıl alacak, 964,47 TL işlemiş faiz ve 48,20 TL BSMV alacağı yönünden ayrı ayrı İPTALİNE, kabulüne karar verilen 13.963,71 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 22,08 oranında faiz ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 2.995,27 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 77,20 TL’nin, tamamlama harcı 151,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 1.023,04 TL harçtan mahsubu ile bakiye 758,94 TL karar ve ilam harcının davalılar ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 175,50 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 875,50 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 849,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 35,90 TL, tamamlama harcı 151,00 TL ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 1.035,90 TL’nin davalılar ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 26,00 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalılar ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2019